SPOR

Beşiktaş - Trabzonspor maçından sonra patladı! 'Siz uyumaya devam!

Süper Lig'in 22. haftasında Beşiktaş evinde Trabzonspor'u ağırladı. Trabzonspor, 10 kişi kalan Beşiktaş'ı 2-1 mağlup etti. Beşiktaş'ın liderliği Fenerbahçe'ye kaptırdığı maçı spor yazarları köşe yazılarında çarpıcı ifadelerle değerlendirdi.

Kartal’ı Avcı vurdu - Bilal Meşe (Miliyet) Beşiktaş, Sergen Yalçın’la ayağa kalktı, zirvede söz sahibi olurken, oynadığı futbolla adeta rakiplerine gözdağı veriyordu.Trabzonspor, Abdullah Avcı ile hayat buldu, saha sonuçlarıyla ‘Fırtına’ yeniden esmeye başladı, ‘Yarışta ben de varım’ diyor.Bu tablodan ne çıkar? Elbette futbol çıkar, futbol...Benzetme yerindeyse, top bir o kalede bir bu kalede misali...Üretilenler, net pozisyonlar, kaçanlardan sadece iki gol çıktı ilk yarıda.Sadece futbol çıkmadı, centilmenlik örnekleri de gördük .Örneğin Abdulkadir Parmak sakatlandı çıktı, Baker kenarda bekliyor, Beşiktaş bu avantajı kullanmadı, sırf oyuncu girsin diye topu taca attı, örnek bir davranış bravo.Konuk ekibin en etkili silahı kuşkusuz Nwakaeme’dir... Onu sürekli gözetim altında tutmak zorundasınız, gözden kaçırırsanız, gelir faturayı ağır keser tıpkı dün olduğu gibi!

'Siz uyumaya devam' Yine baskılı oynayan, ofansa çok adamla çıkan Beşiktaş, yine kalesinde golü gördü! Dakika 63... Bir adamı yani Nwakaeme’yi on kişi tutamaz mı arkadaş? Ne o oldu o kadar kalabalık arasından topu çıkardı, Vitor Hugo Trabzonspor’u öne geçirdi. Siz uyumaya devam!Kartal, geriye düştükten sonra risk aldı, nitekim önce N’Koudou, ardından Rosier kaleyi yokladılar, Uğurcan’a takıldılar. 77’de Dorukhan’ın kızarmasına karşın Beşiktaş, baskısını sürdürdü, ancak yenilgiden kurtulamadı.Eee bu iş böyledir, ürettiklerinizi atmayı beceremezseniz, sonuca da katlanırsınız. İki golde Ersin’e sakın ola kimse yüklenmesin, tek suçlu savunma ve diğerleridir!Konuk takımın galibiyetinde en büyük faktör kuşkusuz kaleci Uğurcan’ın kurtarışlarıdır.

'Larin beceremedi' Temponun yüksek olduğu maçta, ilk yarıda en net pozisyonu konuk takım buldu. Baker topu iyi kovaladı, ancak Ersin’i geçmekte başarılı olamadı. Topa daha fazla sahip olan, daha fazla pozisyon üreten Beşiktaş 29’da Aboubakar’ın kafa golüyle öne geçti. Kartal’ın diğer golcüsü Larin, yakaladığı iki fırsatı gole çevirse, maç bu yarıda koparırdı, beceremedi!Bilardo oynayanlar bilirler, sayı almanın çeşitli varyasyonları vardır! 44’te hani kontrol edilmesi gereken adam var, Nwakaeme... Çok teknik, öyle ki adamın içinden geçiyor, soldan indi, sert vurdu, top önce Vida’ya sonra Montero’ya çarpıp filelere gitti!

Şapkayı Uğurcan’a taktım! - Cemal Ersen (Milliyet) Ligin ilk yarısında kendisiyle aynı kategoride gösterilen rakiplerinden; Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’dan puan alamamış bir Trabzonspor’dan söz ediyoruz. Bunun psikolojik etkilerini görmezden gelmek mümkün değil. Sezona kendi evinde Beşiktaş yenilgisiyle başladığı o günden bu yana bordo-mavili takımın büyük bir değişim ve gelişim gösterdiği gerçeğini görmek gerek. Üç gün önce kazanılan Süper Kupa’nın motivasyonu da cabası.Lakin son 9 haftada sadece 2 puan yitirmiş bir rakiple karşılaşıyorsanız, kazanmak için ekstra çaba göstermeniz gerekiyor. Kötü gidiş yoktur, kötü gidişe ‘dur’ demek vardır. Trabzonspor’da Abdullah Avcı’nın öğrencileri sezonun nazar boncuğunu yakasına taktı.Öncelikle skordan bağımsız şunu söylemeliyim; son yıllarda izlediğim en keyifli, heyecanlı, coşkulu, aksiyonlu, yani en “maç gibi maç”tı. 27 dakika faul düdüğü çalmadı. Gözümüzün pası silindi. Tabii her iki takımın da futbol oynama isteği ve pozitif düşüncesi katkı sağladı bu tabloya. Trabzonspor’u geriye düşmesine karşın ayakta tutan ve üç puanı getiren faktör kuşkusuz kaleci Uğurcan idi. Maçın öyküsünü yazacak kurtarışlarıyla takımını zafere taşıyan oyuncu oldu. Biz gazeteciler yıldız konusunda cimri davranırız. Hakkımı kullanıyorum, hiç on üzerinden on vermemiştim. On numara Uğurcan’a. O “değerli” şapkayı hak etti!

'Nwakaeme, çilingir gibi mübarek!' Peki, Beşiktaş’ı bu kadar aktif kılan ne idi? Elbette Trabzonspor’un takım savunmasından verdiği tavizler. Orta alanda Baker ve Flavio’nun geri dönüşlerdeki ağırlığı, yükü tamamen Berat’ın omuzlarına verdi. Doğal olarak, iki savunma beki Serkan ve Marlon da rakipleri karşılarken zorlandı. Uğurcan’ın Abubakar’ın kafa vuruşunda yapacağı bir şey yoktu. Tıpkı kaleci Ersin’in Nwakaeme’nin şutunda topun bilardo masasındaki gibi önce Vida, sonra Montero’ya çarparak ağlara gidişindeki çaresizliği gibi.İki takımda da sonuca her an etki edebilecek yetenekte çok sayıda oyuncu varsa ve futbolu güzelleştirmek adına bunları kullanma niyetlerini ortaya kullanıyorlar ise, masaya lezzetli bir sunum geliyor. Burada izleyeni mutlu edecek olan sihirli dokunuşların dozu.Trabzonspor’un mutfağı bu anlamda zengin. Şef de Nwakaeme gibi bir usta. Çilingir gibi mübarek. Yoktan var etmeyi bilmesi fark yaratıyor. Trabzonspor’un ikinci golünde sihirbazlığını gösterip, korner için ceza alanına gelen Hugo’ya bu imkanı sunması gibi. Sevinç ve hüzün bir arada yaşandı. O son vuruş Trabzonspor’un yüzünü güldürdü.Futbol yetenek kadar akıl işidir. Bu da teknik direktörlerin zekasına bağlıdır. Sergen Yalçın’ı hep takdir ettim. Futbol satranç oyunudur. Eşit sayıda taşla başlar, ama on hamle sonrasını kurgularsınız. En çaresiz anlarda panik yapmadan sakin kalmak önemlidir. Dün gece Abdullah Avcı “kalesini” çok anlamlı korudu. Piyonları verdi, fillerini esirgemedi, kalelerini cesurca sürdü, taktiğinden vazgeçmedi.

'Av olma, Avcı ol!' Zor oyun satranç. Futbol üzerinden yorumlamak, bazılarını rahatsız edebilir. Abdullah Avcı’nın felsefesini anlamak için, bu tahtada yer alan her figürün eşit değerde olmasını bilmek gerek. Avcı bir “usta.” Hamleleri o denli anlamlı.Ben geldiği günden beri Abdullah Avcı’nın Türk futboluna değer kattığına inanıyorum. Karadeniz ekibinin Beşiktaş’tan rövanşı alması kadar kıymetli olan, dayanışan, savaşan ve yarışan bir ekip unvanı alması.Ben geldiği günden beri Abdullah Avcı’nın Türk futboluna değer kattığına inanıyorum. Karadeniz ekibinin Beşiktaş’tan rövanşı alması kadar kıymetli olan, dayanışan, savaşan ve yarışan bir ekip unvanı alması.Trabzonspor’a güvenmek için bir gerekçesi var taraftarın. Yüksek sesle söyleyebilir rahatça; “Av olma, Avcı ol!” mesajını paylaşabilmeli.Son söz; oyuncular iyi niyetli olunca hakeme de fazla söz düşmüyor. Futbolun böylesini seviyorum.

İstanbul’da fırtına! - Aksal Yavuz (Milliyet) Trabzonspor’da moraller yerinde, takımdaşlık zirvede, hafta içi Süper Kupa’yı iki gün önce de Bakasetas’ı aldılar. O anlamda Avcı, her türlü övgüyü hak ediyor. Zira Newton’la fiziksel ve mental olarak dip yapan takımı toparlamak, ayağa kaldırmak, onca puanı toplamak, Süper Kupa’yı almak kolay iş değil.Maça gelince; sahaya sadece futbol oynamak için çıkan iki takım oyuncularını tebrik etmek, alkışlamak gerekir. Düşünün; oynamaya odaklanan oyuncular ilk 27 dakika faul dahi yapmadılar. Bu bir rekor olabilir.Keyif veren, yüksek tempoda oynanan karşılaşmada Baker ile ilk pozisyona giren taraf Trabzonspor’du. Baker, topun altına girip son vuruşu yapabilse, Trabzonspor önde başlayacaktı. Baker’in 17. dakikada yapamadığını, 28’de Aboubakar gerçekleştirdi.

'Beşiktaş başladı, fırtına bitirdi!' Siyah-beyazlı takım ilk yarıda ikiyi, üçü de bulabilirdi. Mensah ve Ların’in kaleyi bulan şutlarına kaptan Uğurcan, izin vermedi. (Kaptan maç boyu inanılmaz kurtarışlara imza attı.)İlk yarı biterken Nwakaeme’nin vuruşunda, meşin yuvarlağın Vida ve Montero’ya çarpıp gol olması, heyecan kasırgası ve yüksek temponun ikinci yarıda da devam edeceğinin en büyük işaretiydi.Fırtına, 63’te Nwakaeme ile daha sert esmeye başladı hem de ne esme, dar alanda neler yaptı Nwakaeme, noktayı da Hugo koydu.Dün gece Avcı’nın öğrencileri, sezonun en iyi oyunlarından birini oynadı, iyi mücadele ettiler. Yüksek temponun, heyecanın tavan yaptığı maça Beşiktaş başladı, fırtına bitirdi!Gerçi karşılaşma öncesi meteoroloji, akşam saatlerinde İstanbul’da fırtına olacağı duyurusunu yapmıştı!