SPOR

Gençlerbirliği - Trabzonspor maçı yazar yorumları (0-2)

Trabzonspor dün deplasmanda Gençlerbirliği'ni 2 - 0'lık net bir skorla mağlup etti. Şampiyonluk yarışında, yoluna kayıpsız şekilde devam eden Trabzonspor'da maç sonrası yazarlardan dikkat çeken yorumlar geldi.

ERMAN TOROĞLU - YETMEDİ Mİ ARTIK (FOTOMAÇ) Trabzonspor, Ankara deplasmanında kalesinde 1-2 pozisyon görmesine rağmen, istikrarlı oynayarak gol pozisyonları yakaladı ve galip geldi. Yalnız burada bir olay enteresan. Sörloth'a rakibi iki kasıtlı tekme atıyor. Birinci tekme de kırmızı, ikinci tekme de kırmızı! Sörloth da sinirlenip rakibini suratından itiyor. Hakem ikisine de sarı kart veriyor. Aslında hakem daha VAR'a gitmeden, gözünün önündeki pozisyonda G.Birliği oyuncunun yaptığı iki net kırmızıdan birini verse, bu olayların hiç biri olmayacaktı. *** Aslında daha da enteresan bir şey yaşanıyor. Hakem VAR'a gidiyor, pozisyonu izliyor, G.Birliğili futbolcunun Sörloth'a vurduğu iki tekmeyi; artık oradaki teknik ekipten mi yoksa başka birinin tercihinden dolayı mı hızlı hızlı geçiyor! Sörloth'un rakibini suratından tutup itmesini ise ağır çekimde gösteriyorlar. Yani uyanıklar diyor ki, "Ey hakem, sen bu Sörloth'u atacaksın, ben seni bunun için çağırdım!" Farklı farklı maçlarda, neredeyse benzer pozisyonlarda verilen kararların bu kadar farklı olmasını anlamam mümkün değil. Aynı hakemler aynı hataları sık sık yapıyor. Hadi diyelim ki bazıları genç... Peki Hüseyin Göçek'e ne yapmak lazım. Hala nasıl bu maçları yönetiyorlar, pes!!! Bu arada Beşiktaş da, rahat bir galibiyet aldı. Aman aman mı oynadılar, hayır. Zaten aman aman oynasalar, teknik adam değişikliğine gitmezlerdi. ÜST AKIL YOK! F.Bahçe mücadele ediyor ama sahada bir üst aklı yok, yani takımı idare edecek beyin! Böyle bir oyuncu olmadığı zaman da Allah ne verdiyse oynuyorsun. Bireysel becerilere kalıyor iş. Yandan orta gelecek, Muriç kafa atacak. Araya top atacaksın, Kruse depar atacak. Başka? başka yok. Bir de Deniz girerse şut atacak. Alanya'ya bakıyorsun belli takım havaları var. Herkes ne yapacağını iyi biliyor. Cisse dün 3 penaltı attı ama ikisini kaçırdı. Ama o Cisse'yi ben sahanın her yerinde gördüm. Rakip kale sahası içinde de, kendi kale sahası içinde de.. Alanyasporlu futbolculara yük sahanın içinde eşit dağılıyor. F.Bahçe'de ise bu yok! Bazılarına çok yük biniyor, bazıları ise idare ediliyor. Yani, birbirlerinden geçinenler var. Sırtına binip de! Sarı-lacivertliler dün gece hep Rodrigues tarafından gitti. Ama Rodrigues'inh de rakibi çabuktu ve onu içeriye doğru itti. Çizgiye inmesine müsaade etmedi. Böyle olunca da ona sadece orta yapmak kaldı. Aut çizgisine inerek orta yapamayınca da hücumdaki arkadaşları iyi top alamadılar. *** F.Bahçe yön değiştirmediği için; rakip defans da aynı yerden gelen tehlikeleri kademeye de iyi girerek önledi. F.Bahçe iyi yön değiştirebilse işler farklı olurdu. Bunu kim yapardı, Emre yapardı. O da sarı karttan dolayı oynayamadı. Orta alanda çoğu zaman açık veriyor sarı-lacivertliler. Bu da şunu gösteriyor, F.Bahçe'de kadro eksik. Jailson olmadık penaltılar yaptı. Ban zannediyorum ki, "Nasılsa rakipte Cisse var, kaçırır" dedi, rahat davrandı. Hakemin iki takıma da verdiği birinci penaltılar doğruydu. Ancak son dakikada bir pozisyon var ki F,Bahçe lehine; eğer o top Alanyalı futbolcunun kolundan gidiyorsa pozisyon penaltı. Yalnız şu konuda yayıncı kuruluşa 'Yeter artık' demek lazım. Dün diğer maçlarda da öyle penaltı pozisyonları vardı ki; seyrettiriyorlar ama anlayamıyorsunuz, kafanız karışıyor. Eğer bu teknik kapasite ile bu görüntüleri bu şekilde veriyorsanız, sonra da çıkıp da "Ben buradan zarar ediyorum" demeyeceksiniz.

OLCAY ÇAKIR - PERŞEMBENİN GELİŞİ (FANATİK) Önceki gün maç öncesi görüş olarak bu köşede aynen şu ifadeyi kullandım. Sörloth’la ilgili sözlerim aslında taraflı tarafsız herkesin ortak görüşü gibiydi “Ahlaklı bir oyun anlayışı rakiplerinin sertlik dozunu daha da artıran unsur oluyor. Hakemlerin bu durumu görmemesi ise soru işareti!” İçime mi doğdu bu perşembenin gelişi. Bu hali ne? Hakem müsamaha gösterince iş çığırından nasıl çıkıyor dün akşam net gözüktü. Maçın sonlarında Baiano, önce sağ ayağına acımasızca vurdu, sonra sol tendona tekme... Deviremedi Sörloth’u... Ve sonra tekmeleri atan değil de; can acısıyla reaksiyon gösteren gördü kırmızı kartı. Elbet işi hakeme bırakmalıydı... Ancak sahada artık hakemliğinin son evresinde olduğunu düşündüğümüz ve haliyle kötü yönetim gösteren Hüseyin Göçek vardı. Ne penaltıyı VAR uyarısından önce fark edebildi, ne de maç içinde bir çok kararı doğru verebildi. Gecenin sorusu Sörloth’u maruz kaldığı tekmelere reaksiyonu sonrası oyundan atıp, o tekmeleri savuran Baiano’yu sahada tutmak? Maçın starı Ndiaye oyunun başlarında sarı kart gördü. Bu hareketi sonrası takımı eksik de kalabilirdi. Bunun etkisinden kısa sürede çıkıp orta alanda takımının yükünün büyük bir bölümünü sırtladı. Maçın olayı Sörloth’a yapılan fauller sonrası oyuncunun artık reaksiyon verecek düzeye gelmiş olması. Bunu bir zaaf olarak görecek rakip oyuncuları olacaktır. Kısa mesaj Zor bir deplasmandan kazanarak dönen Trabzonspor’da orta alanın yükü eşit dağılmıyor mevcut omuzlara. Etkisiz oyun dakikalarının baş sebebi de bu bence.

CEMAL ERSEN - DEVRE ARASINDA NE OLDU (MİLLİYET) Üç puanın her iki takım için de önemi büyüktü. İlk yarıda bunun farkında olan bir Gençlerbirliği, geçen haftaki Fenerbahçe zaferinin sarhoşluğunu üzerinden atamamış bir Trabzonspor vardı sahada. Şampiyonluk iddiası taşıyorsan her rakibi ciddiye alacak, her karşılaşmayı kazanmak üzerine kurgulayacaksın. Yoksa dünkü gibi ecel terleri döker, rakibin direncini ancak bir tartışmalı penaltı ile kırabilir ve kazandığına bile doğru dürüst sevinemezsin. Samimi olalım. Kimse de kızmasın. Hüseyin ve Nadir arasındaki o pozisyon, Gençlerbirliği’nin lehine olsa idi, aynı karar çıkar mıydı? Karar sizin!.. Ya da aynı Nadir 23. dakikada altı pas üzerinde inanılmazı başarıp topu dışarı atmasa, Sessegnon’un vuruşunda kaleci Uğurcan o mucize dokunuşu yapmasa, ilk yarıda berbat bir görüntü veren Trabzonspor oyuna geri dönebilir miydi? Bu haliyle asla. Haftalardır söylüyorum. Pereira Trabzonspor’un saatli bombası diye. 40. dakikada Portekizli oyuncunun Sefa’nın ayağına bastığı pozisyon net kırmızı karttı. On kişi kalmış Trabzonspor’un halini düşünün sonra! Bence Trabzonspor maçı kazandığı için mutlu olmak yerine, hakeme, VAR’a ve rakip takım oyuncularına şükranlarını göndersin. Çünkü her şey onların istediği gibi gelişti. Buradan ders çıkarmak yerine, yanlışların üzerini örtmeye çalışmak ve savunmaya geçmek, yarın başınıza gelebilecek daha büyük kazalara davetiye çıkarmak demektir. Peki; devre arasında, soyunma odasında ne konuşuldu da farklı bir Trabzonspor izledik? Bence işin nereye gidebileceğinin farkına vardı Hüseyin Çimşir ve öğrencileri. Ofansif oyunu bu ligde en iyi oynayan takımlardan biri olan bordo-mavililer, ilginç bir şekilde gerçek kimliklerini hissettirmeye başladı. İlk bölümde rakip kaleyi bulan tek şutu olmayan Karadeniz ekibi, penaltı öncesi sayısız pozisyon buldu. Gençlerbirliği kalecisi Nordfeld’in hakkını verelim, Uğurcan’ı kıskandıracak kurtarışlarla arkadaşlarını ayakta tuttu. Sosa’nın kullandığı penaltıda yapacağı fazla birşey yoktu. Beni maçın ilk yarısı ilgilendiriyor. Çünkü Trabzonspor’un bu haftadan itibaren inişli-çıkışlı bir grafiğe değil, istikrara ihtiyacı var. Gevşemeyecek, konsantrasyonunu yitirmeyeceksin. Kazanırken de tıpkı geçmişte olduğu gibi futbolunla konuşulacaksın. Trabzonspor’un kimsenin yardımına ve desteğine ihtiyacı olmamalı. Hakem yazmayı sevmem. Lakin Hüseyin Göçek’in son derece formsuz olduğunu düşünüyorum. Özellikle kart uygulamalarında. Örneğin maçın son dakikasında Sörloth ile Baiano arasındaki pozisyon. Gençlerbirliğili oyuncu Sörloth’un tendon bölgesine iki kez sert biçimde tekme attı. Göçek es geçti, Norveçli ise isyan edip yapmaması gereken bir tepki gösterdi. Hakem ilk anda önlem alıp, işi bu noktaya getirmeseydi, o tatsızlık yaşanmayabilirdi. Sörloth en az iki hafta oynamayacak. Yazık değil mi? Son olarak şunu söylemeden geçemeyeceğim; ligde tutunmaya çalışan ve Hamza Hamzaoğlu yönetiminde ivme kazanan Gençlerbirliği bu yenilgiyi hak etmedi.

DENİZ ÇOBAN - İKİSİ DE KIRMIZI (FANATİK) Gençlerbirliği-Trabzonspor mücadelesinde hakem Hüseyin Göçek’in verdiği kararlar içerisinde 4 tanesi ön plana çıktı. 39. dakikada Nadir Çiftçi, Hüseyin Türkmen’e sert bir müdahalede bulundu. Ev sahibi ekibin oyuncusunun geriden hız alıp kayarak aşil tendonuna yaptığı darbenin karşılığı sarı karttan fazlası olmalıydı. Bu pozisyonda kırmızı kart çıkması daha çok yakışırdı. 78. dakikada iki oyuncu bir kez daha karşı karşıya geldi. Nadir ile Hüseyin arasındaki mücadelede VAR’ın müdahalesi ile penaltı kararı çıktı. Bana göre de pozisyon penaltı ancak bu kararın hakem Hüseyin Göçek tarafından verilmesi daha doğru olurdu. VAR müdahalesi gereksizdi. 83’te Nwakaeme’nin attığı gol için yapılan ofsayt eleştirilerine katılmıyorum. Nijeryalı oyuncunun golü temizdi. Kabul edilemez! 90+2’de ise maça damgasını vuran olay yaşandı. Baiano, Sörloth’a arkadan çok net bir şekilde tekme attı, ardından ikinci kez vurdu. Buna sinirlenen Sörloth rakibini şiddetli bir şekilde yüzünden ittirdi. Bu hareketin karşılığında iki oyuncuya da kırmızı kart çıkmalıydı. Hem Baiano hem de Sörloth’a sarı kart gösteren Hüseyin Göçek, anlayamadığım bir şekilde pozisyonu VAR uyarısıyla izlemesine rağmen, Gençlerbirliği’nin oyuncusunu sahada tuttu, Sörloth’u attı. Baiano’yu affetme sebebi neydi bilmiyorum ama sahada kalması kesinlikle kabul edilemez.

ZEKİ UZUNDURUKAN - REZİLLİK DİZ BOYU (FOTOMAÇ) Trabzonspor, özellikle ilk yarıda bir türlü oyunu oturtamadı, rakip üzerinde baskı oluşturamadı. Takımın maestrosu Sosa'da belirgin bir form düşüklüğü var. Sosa'nın oyuna ağırlığını koyamaması, Trabzonspor'un hücum aksiyonlarının sekteye uğramasına neden oluyor. Gençlerbirliği, Trabzonspor'u çok iyi analiz etmiş. Bordo-mavililerin en etkili oldukları yer olan kanatları iyi kapattılar. Sörloth'u iyi marke ettiler. Trabzonspor, rakip ceza sahasında çoğalamadı. Gençlerbirliği'nin kalabalık savunmasını açabilmek için Ndiaye daha fazla sorumluluk almalıydı. Guilherme vasat bir futbol ortaya koyunca, Hüseyin hocadan Abdulkadir Parmak hamlesi geldi. *** Obi Mikel adeta 3. stoper gibi oynayınca ve Sosa etkisiz kalınca bütün yük Ndiaye'nin omuzlarına bindi. Abdulkadir hamlesiyle takıma bir canlılık geldi. Hüseyin Göçek, Hüseyin'e yapılan net penaltıyı az daha atlıyordu. Hem de gözünün önündeki pozisyonu. İyi ki VAR var... Sosa'nın penaltı golü, bordomavililere hayat verdi adeta... Ardından bir Barcelona golü attı bordo-mavililer... Türlü oyunlar dönüyor... Baktılar ki Trabzonspor'u Gençlerbirliği de durduramadı. Hemen Hüseyin Göçek ve 'İyi ki VAR' var dediğim VAR devreye girdi maçın son anlarında. Gençlerbirliği'nden Baiano, Sörloth'a acımasızca adeta bir katil kiniyle üst üste 3 kez tekme atıyor. Hem de tendonuna. Bir futbolcunun hayatını bitirecek bölgeye. Ve o Baiano oyunda kaldı. Geldiği günden beri sadece efendice futbol oynayan Sörloth kırmızı kart gördü. Hem de futbol hayatında ilk kez kırmızı gördü. Niçin gördü, canı yandığı için, rakibini ittiği için. VAR'a giden Hüseyin Göçek, Baiano'nun tekmelerini görmezden geldi. O Hüseyin Göçek, o tekme görüntülerini ister kolye yapıp boynuna assın, ister künye yapıp koluna taksın, bir utanç abidesi olarak. Sörloth'a kırmızı kart gösterilip, Baiano'nun oyunda kalması rezilliktir. *** Fenerbahçe maçı öncesinde haksız yere kırmızı kart gören Nwakaeme, Sivasspor maçı öncesinde oyundan atılan Sörloth... Bunlar tesadüfle açıklanamaz. Çünkü Nwakaeme de Sörloth da Trabzonspor'un en büyük hücum silahları. Trabzonspor'un kaç kez elinden şampiyonluk alındı. Bu sezon da aynı senaryo oynanıyor. Trabzonspor'a operasyon yapılıyor adeta... Trabzonspor, Sivasspor engelini de kayıpsız geçerse şampiyonluk yolunda önü tamamen açılacak çünkü. Vurun Trabzonspor'a vurun! Trabzonspor demek ki bundan sonra hakemleri de yenecek şampiyon olmak için. Çünkü sahada efendice mücadele etmek yetmiyor! Bir sözüm de MHK'ye... Bakalım Hüseyin Göçek'e kaç maç ceza vereceksiniz? Bakalım Sörloth için Trabzonspor'un yapacağı itirazı kulak arkası mı yapacaksınız? Türk futbolunda adalet dağıtan MHK ve TFF, Trabzonspor'a yapılanlara seyirci mi kalacak bekleyip göreceğiz!

AKSAL YAVUZ - TRABZONSPOR DOLU DİZGİN (MİLLİYET) Trabzonsporluların meşhur bir sözü var; “ Bize her yer Trabzon.” Trabzonspor’da işler yolunda gidince, diğer bir ifadeyle ufukta şampiyonluk görününce, havanın çok soğuk ve karlı olması onlar için hiç önemli değil; dünyaya nam salmış o cümleyi bayağı bi hissettiriyorlar ve de hissettirmeye başladılar, dün olduğu gibi… İlerleyen haftalar sayılarının geçmişe oranla daha çok fazla olacağını, seslerinin çok daha gür çıkacağını şimdiden söylemek mümkün! Maça gelince… Dün ilk yarı Trabzonspor’u tanıyana aşk olsun! Kırmızı-siyahlı oyuncular, bordo-mavililerin tüm pas bağlantılarını kesti. İlk devre Ankara’nın sert havasına çarpılmamışlarsa; bunu önce Uğurcan’a, sonra da boş kaleye topu yollayamayıp auta atan Nadir’e borçlular… Ayrıca Gençlerbirliği de bir kişi eksik kalmamış ise, bunu hem Hüseyin Göçek hem de VAR’daki hakemlere borçlu. Zira Nadir’in, Hüseyin Türkmen’e yaptığı hareket net kırmızı idi! Soyunma odasında Hüseyin Çimşir, oyuncularına ne demişse artık? İkinci yarı bambaşka bir Trabzonspor vardı sahada; pas yapan, kanatları kullanan ve de mücadele eden… İlk yarı Uğurcan Çakır için neler demişsek, ikinci yarı için de aynı cümleleri Gençlerbirliği kalecisi Nordfeldt için de söyleyebiliriz, kalesinde adeta devleşti, müthiş kurtarışlara imza attı… Bordo-mavili takım, yüksek tempo eşliğinde oyunu sürekli kanatlara taşıyıp, hücumda genişlik yaratarak oynamasının karşılığını penaltı ile aldı. Nwakaeme’nin attığı gol öncesi, Sörloth, Abdülkadir ve kaptan Sosa’nın, A.Ş’leri kıskandıracak şekilde yardımlaşmaları-paslaşmaları, futbol alt yapı eğitimlerinde gösterilmesi gereken hareketlerdir! Uzun lafın kısası, Trabzonspor, taraftarı ile el ele, kol kola yoluna doludizgin devam ediyor… Not: Sörloth’e gösterilen bir kırmızı var ki… Norveçli, futbol hayatında ( 183 maç) ilk kez kırmızı kart görmüş. Ağzı olup dili olmayan, rakip ne yaparsa yapsın dönüp bakmayan kuzeyin oğlunu da zıvanadan çıkardılar ya! Sen hakem ve de VAR olarak Sörloth’a arkadan yapılan hareketleri görme ( sokakta yapılsa cezası altı aydan başlar!) inanılır gibi değil!