GENEL

Korona ile mücadelede yeni dönem! Flaş yılbaşı uyarısı

Gelen son dakika haberine göre, yeni korona kısıtlamalarıyla evlerde gün, mevlit, taziye ve yılbaşı kutlamaları yasaklanırken, korona ile mücadelede “ihbar” dönemi de başladı. Bina yöneticileri veya apartman sakinleri, bir dairede bu tarz bir toplanmayı ihbar edebilecek. Kolluk kuvvetleri bu durumda hem misafire hem de ev sahibine, ayrı ayrı 3 bin 150 lira ceza kesecek. Öte yandan genelgenin bir diğer önemli ve dikkat çeken maddesine göre ise, il/ilçe Hıfzıssıha Kurulları’nca, gerek görülmesi durumunda kalabalık cadde ve meydanlara aynı anda bulunabilecek kişi sayısı açısından “kota” konulabilecek. Şimdi gözler İstanbul’da Taksim, Ankara’da Kızılay gibi kalabalık noktalarda... Bu arada Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, yılbaşına yönelik önemli bir kısıtlama uyarısında bulundu.

Son dakika haberine göre, koronavirüs salgınındaki ciddi artışın ardından, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nde alınan yeni kararların hayata geçirilmesine yönelik illere İçişleri Bakanlığı’nca iki ayrı genelge gönderildi. “Yeni Kısıtlama ve Tedbirler” konulu genelgede, kış mevsimi nedeniyle kapalı alanlarda daha fazla vakit geçirilen bu süreçte, evlerde misafir kabulünün salgının yayılım hızını artırdığına dikkat çekildi. Bu çerçevede, evlerde gün, mevlit, taziye, yılbaşı kutlaması gibi toplulukların bir araya geleceği etkinliklere müsaade edilmeyeceği vurgulandı.

Genelgede yer alan evlerde misafir yasağının nasıl denetleneceği ise merak konusu oldu. Milliyet’in edindiği bilgilere göre, muhtarlar, bina yöneticileri veya apartman sakinleri, bir dairede bu tarz bir toplanmayı tespit ettiğinde, kolluk görevlilerine ihbarda bulunabilecek.

İhbar sonucu olay yerine gelen kolluk kuvvetleri, tedbir kararına aykırı bir durum saptaması durumunda, hem misafire hem de misafiri kabul eden ev sahibine, ayrı ayrı 3 bin 150 lira idari para cezası uygulayacak.

Hayat Eve Sığar (HES) uygulamasına daha önce getirilen “İhbar” özelliği ile işletmelere yönelik buradan şikayetler oluşturulabiliyor. Ev içi toplantılarla ilgili tedbirlerin denetimi açısından da bu uygulamadan faydalanılması değerlendiriliyor.

Ev içi toplantılara yönelik yeni tedbire ilişkin ilk harekete geçen yerlerden biri Kastamonu Pınarbaşı ilçe kaymakamlığı oldu. Kaymakamlıktan yapılan açıklamada, “Aldığımız karar doğrultusunda 1 Aralık’tan itibaren ilçe genelinde aile, akraba ve hane ziyaretlerini yasaklıyoruz.

Muhtarlarımız ve kolluk görevlilerimizin tespiti ile duyarlı vatandaşlarımızın ihbarları sonucu tedbir kararına aykırılık saptandığında hem misafire hem de ev sahibine ayrı ayrı 3 bin 150 lira idari para cezası uygulanacağını şimdiden duyurmak istiyoruz” denildi.

MEYDANLARA KOTA GELİYOR Genelgenin bir diğer önemli ve dikkat çeken maddesine göre ise, il/ilçe Hıfzıssıha Kurulları’nca, gerek görülmesi durumunda kalabalık cadde ve meydanlara aynı anda bulunabilecek kişi sayısı açısından “kota” konulabilecek.

Bu çerçevede cadde ve meydanlara girebilecek kişi sayısı metrekare ve alan büyüklüğü gözönünde bulundurularak, hesaplanacak. Genelgenin ardından İstanbul’da Taksim, Ankara’da Kızılay gibi hem sembol hem de kent trafiği açısından ana artel niteliğindeki meydanlar için kota konulup konulmayacağı ve bu tedbirin nasıl denetleneceği merak konusu oldu.

Edinilen bilgiye göre gerekli görülmesi durumunda meydanlarda bulunacak kişi sayısı belirlendikten sonra, meydan çevresinde kolluk görevlileri gerekli önlemi alacak. Meydanlardaki yoğunluğu azaltmak için güvenlik şeridi çekilebileceği ve meydanda görevli kolluk personelinin meydanı takip ederek, girişlerde önlem alabileceği öğrenildi.

BAKAN KOCA TARİH VERDİ Öte yandan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Çin ile sözleşmesi imzalanan 50 milyon doz yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısının aralık, ocak ve şubat aylarında Türkiye’ye partiler halinde geleceğini, 11 Aralık’tan sonra da sağlık çalışanları öncelikli olmak üzere yaygın uygulanmasının başlayacağını söyledi.

Koca, nöbetçi bakan uygulaması kapsamında TBMM’de milletvekilleriyle bir araya geleceği toplantı öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Koronavirüs aşısının ülkeye geliş sürecine ilişkin bilgi veren Koca, Türkiye’de Faz 3 çalışmaları devam eden Çin menşeli aşı için sözleşme imzalandığını hatırlatarak, şunları söyledi:

“İnaktif dediğimiz daha önceden teknik olarak iyi bildiğimiz yan etkisinin de az olduğunu düşündüğümüz aşıdan 50 milyon doz için sözleşme imzalandı. Aralık ayında en az 10 milyon; ama muhtemelen 20 milyon temin etmiş olacağız. Ocak ayında 20 milyon, şubat ayında 10 milyon; ama bu sayıları artırmayı düşünüyoruz.

Aralık ayında 20 milyon temin etmiş olacağız. En erken dönemde geciktirmeden yoğun bir şekilde yapmak istiyoruz. Özellikle bu dönemde en erken dönemde aralık-ocak ayı hedefi ile daha yoğun aşılamayı planlıyoruz.”

KİMLERE YAPILACAK? Koca, aşının geliş tarihine ilişkin de şöyle konuştu: “Zannediyorum 11 Aralık’tan sonra erken dönemde yaygın bir şekilde sağlık çalışanlarından başlamak üzere Bilim Kurulumuz stratejiyi hazırlıyor, bu stratejide sağlık çalışanları başta olmak üzere kimlere nasıl yapılacağıyla ilgili bir çalışmayı zannediyorum bir hafta 10 gün içeresinde tamamlamış olur. O durumda açık bir şekilde nasıl yapacağımızı paylaşmış oluruz.

Öncelikle sağlık çalışanları; ama devamında kimlere yapılması gerektiği ile ilgili şu an Aşı Bilim Kurulumuz çalışıyor üzerinde. Bununla ilgili bir netlik oluştuğunda zaten vatandaşımızla paylaşmış olacağız.

Sağlık çalışanlarımız, tabii ki riskli kişiler öncelikli olacak, belki hizmet sektöründen belki bir şekilde daha çok vatandaşımızla temas içerisinde kişiler olabilir, bununla ilgili nasıl bir planlama olacağı da Aşı Bilim Kurulu’nun hazırlayacağı stratejiye göre planlanır.”

Koca, Türk profesör Uğur Şahin’in başında olduğu Alman firmasının, ABD’li Pfizer ortaklığında geliştirdiği aşıyla ilgili de görüşmelerin yoğun şekilde sürdüğünü kaydetti.

Koca, yerli aşının nisan ve sonrasında devreye gireceğini, bu yüzden nisana kadar verebilecekleri ne kadar aşı varsa onları almaya talip olduklarını vurguladı. Koca, bunun dışında ayrıca dünyada erken dönemde ruhsat alabilecek olan firmalarla yakın iletişim ve görüşme halinde olduklarını, aralık-ocak ayını hedefleyerek yoğun bir şekilde vatandaşlara aşıyı yapmak istediklerini kaydetti.

Aşı ücretsiz olacak ancak süreç içinde vatandaş ücret karşılığı istediği aşıyı alma imkanına da kavuşacak. Dünyada ruhsat alan güvenilir aşıları Türkiye’ye getirmeye devam edecek Bakanlık, üst fiyat limiti koyarak bu aşıların eczanelerden satışına da imkan tanıyacak.

Biz vatandaşımıza, özellikle güvendiğimiz ve etkinliğini bildiğimiz aşıyı daha çok tercih etmek zorundayız. Bunu bilebilecek, bu konuyla ilgili yaklaşımı ve bilgilendirmeyi yapabilecek olan da zaten Bilim Kurulumuz olacak. Dolayısıyla, Bilim Kurulu’nun kendisi için istediğini, önerdiğini, tabii ki vatandaşımız için de istemiş olacağız ve gereğini yapacağız.”

Bakan Koca, “Aşı güvenilirliği nedir? Koruyuculuğuyla ilgili çeşitli spekülasyonlar var” sorusuna da şu cevabı verdi: “Bu aşıların sonuçta bir değeri var. Bu aşıları üreten geri planda firmalar var. Dolayısıyla bu anlamda herkesin farklı bir stratejisi olabilir.

Böylece süreç içinde ücretsiz aşı için öncelik sırasını beklemek istemeyen ya da devletin ücretsiz aşısı yerine bir başka aşıyı olmak isteyen vatandaş, tercih ettiği aşıyı eczanelerden satın alabilecek.

TERCİH İMKANI OLACAK Kovid-19’a karşı geliştirilen Çin menşeili Sinovac aşısı için geri sayım başladı. 50 milyon doz için sözleşme imzalayan Türkiye, aşının geleceği tarihi beklemeye başladı. İki doz halinde uygulanacak aşı ilk etapta Bilim Kurulu’nun belirleyeceği öncelikli gruplarda yer alan 25 milyon kişiye yapılacak.

Önümüzdeki günlerde ilk etapta 20 milyon doz Sinovac aşısının Türkiye’ye gelmesi bekleniyor. Bu kapsamda ocakta 20, şubatta 10 milyon olmak üzere 50 milyon doz aşının toplamda 25 milyon kişiye iki doz halinde ücretsiz yapılması planlanıyor.

Edinilen bilgiye göre, bu süreçte, Sağlık Bakanlığı güvenilirliğinden ve etkinliğinden emin olduğu diğer firmalara ait aşıları da Türkiye’ye getirmeye devam edecek.

Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan ise, koronavirüs salgınına karşı yılbaşında hareketliliği azaltmak için 4 günlük sokağa çıkma kısıtlaması uygulanabileceğini söyledi.

Öte yandan Sağlık Bakanlığı’nın Pfizer’in aşılarıyla ilgili de görüşmeleri sürüyor. İlk etapta 1 milyon doz, 2021 içerisinde de 25 milyon doz aşının temini konusunda görüşmeler yürütülüyor.

Bu amaçla dünyada ruhsat almış diğer aşıların Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) tarafından ruhsat süreci hızlandırılacak ve fiyatına üst limit konularak eczanelerden satışı yapılabilecek. Ruhsat alan aşı sayısı ve Türkiye’ye getirilme miktarına bağlı olarak da zaman içinde vatandaş tercihine göre, bu aşıları da eczanelerden alarak kendisine ve yakınlarına yaptırabilecek.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, yılbaşı ile ilgili Bilim Kurulu'nun gündeme getirebileceği önlemlere ilişkin açıklama yaptı. Prof. Dr. İlhan, 31 Aralık perşembe gününe denk gelen yılbaşı için sokağa çıkma kısıtlamasının alınabileceğini söyledi:

Yılbaşında kurallara uyulmazsa vakaların artıp artmayacağını değerlendiren İlhan, "O günleri görmek istemiyoruz. Çok ciddi bir hasta sayısı ile karşı karşıyayız. Hastanelerin yoğunluğunun artmasına izin vermemeliyiz. Vatandaşlarımızdan dikkat etmelerini istiyoruz" dedi.

Prof. Dr. İlhan, kısıtlama olsa dahi evlerde verilebilecek olası partilere de değindi: "Buradaki en büyük önlem öz sorumluluk. Şöyle bir şey oluyor; toplum cumartesi akşamdan bir araya geliyor, pazar günü de beraber oluyorlar, beraber dışarıda da sosyalleşiyorlar, pazar akşamı herkes evine gidiyor. Böyle olunca cumartesinin ardı sıra gelen 6-7-8'inci günlerde maalesef hasta sayısının arttığını gözlemliyoruz.

'4 GÜN KISITLAMA SÖZ KONUSU OLABİLİR' "Belki 31 Aralık'tan başlayıp 4 günlük bir kısıtlama söz konusu olabilir. Böylece yılbaşı vesilesi ile toplumda insanların hareketliliği de azalmış olur, dışarıda bir araya gelme engellenmiş olur, ev içinde bir araya gelme engellenmiş olur. Biliyorsunuz Ramazan Bayramı'nda da aynı kısıtlamayı yapmıştık. Şimdi 4 gün daha bir kısıtlama ile enfeksiyonun önü alınmaya çalışılabilir."

Filyasyona bakıldığında evde bir araya gelmeden kaynaklanan hastaların olduğunu gözlemliyoruz. Toplum burada öz sorumluluk içinde olarak, olabildiğince çekirdek aile ile yaşamayı düşünmeli. Aşı da gelecek. Aşı ile birlikte mücadelenin daha da kuvvetleneceğini hepimiz biliyoruz. Bu yılbaşı için de geçerli." "Evde insanlar bir araya gelmesin. Parti olsun olmasın, evde insanlar olabildiğince misafir kabul etmemesi gerekiyor. Zaman tam çekirdek aile olarak bir arada olma zamanı, onlar ile bir arada olma zamanı. Biz vatandaşlarımızın evde parti yapmalarını hiç önermiyoruz. Zorunluktan dolayı insanlar bir araya geleceklerse mutlaka içeriye temiz hava girmesi maske takılması ve mesafeye uyulması gerektiğini tekrar hatırlatalım."