SPOR

Spor yazarları Trabzonspor - Bursaspor maçını yorumladı

Gökmen Özağcı | UTANÇ DUYDUM YÜZÜM KIZARDI Bursaspor karşılaşması Trabzonspor’un üst sıralara yeniden tutunması açısından stratejik bir önem arz ediyordu. Son iki maçta alınan beraberlikler her ne kadar Bordo-Mavili ekibin zirve mücadelesini sekteye uğratsa da üst sıralar ile arasındaki makasın daha da açılmaması için Bursa engeli kayıpsız geçilmesi gerekiyordu. Zorlu 90 dakikanın sonunda elde edilecek galibiyet Trabzonspor’a hem moral hem de motivasyon açısından iyi bir ivme kazandıracaktı. Bu doğrultuda Trabzonspor ilk dakikalarda istediği oyunu ortaya koyamasa da maça hakim olan taraftı. Bunda Bursaspor’un ürkek futbolunun etkisinin olduğunu da söylemek mümkündü. Nitekim Sosa’nın kişisel çabaları sonucunda harika pasını iyi değerlendiren Rodallega şık bir vuruşla takımını öne geçirdi. Burak Yılmaz’ın 51. dakikada kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonu kaçırması da maçın kırılma anıydı. Burak eline geçirdiği fırsatı gole çevirebilseydi  Trabzonspor güle oynaya maçı alıp gidebilirdi. Bu dakikadan sonra takımın anlamsız bir şekilde skoru koruma isteğiyle savunmaya geçmesi Bursaspor’un golüne davetiye çıkardı. Eğer siz yarı sahanıza kendinizi hapsedip baskıya boyun eğiyorsanız geçmiş olsun. Onur Kıvrak bile duvarını bir yere kadar örer yine de teslim olmaktan kurtulamazsınız.  Trabzonspor kazanması gereken bir maçta çok önemli 2 puan daha bırakarak zirvenin 8 puan gerisine düşmesine düştü ama umarım bulunduğu noktadan daha alta doğru inişe geçmez. YAZI DEVAM EDİYOR >>

Şimdi gelelim asıl konumuza… Gazeteci kimliğimi bir kenara koyarak bir Trabzonspor taraftarı olarak dün akşamki Burak Yılmaz olayından büyük bir utanç duydum. Biz daha Galatasaray ile Fenerbahçe arasında yaşanan rezillikleri konuşurken Burak Yılmaz’ın dışarı alınırken hem hocasına hem de taraftarına karşı yaptığı el kol hareketleri ve kullandığı cümleler herkes gibi benimde yüzümü kızarttı. Trabzonspor’un o şanlı formasını giyen, cebindeki son kuruşu ödeyerek maça gelen taraftarlarına karşı herkes sorumlu bir şekilde davranmak zorunda. Ne yazık ki Burak Yılmaz sorumsuzca bir tavır sergileyerek haddini aşmıştır. Siz Ünal Karaman’ın Burak Yılmaz’ı dışarı alması doğru mu değil miydi? Tartışabilirsiniz. Ben işin o tarafında değilim. Ancak milyonlarca Trabzonspor’u temsilen o tribünde yerini alarak avazı çıktığı kadar bağıran taraftarlara el kol hareketi çekemezsiniz. Siz milyon Eurolar kazanarak sefasını sürerken onlar cefasını çekerek sizlerin yanında oluyor. Hiç unutmuyorum Trabzonspor’dan Cardozo gibi bir star geçtiğini. Unutmadık Paraguaylı yıldız futbolcunun son dakikada oyuna girerken bile nasıl profesyonellik örneğini ortaya koyduğunu, gıkını dahi çıkarmadığını. İşte bu isim hala Trabzonspor taraftarlarının gönlünde. Siz böyle kendinizi dev aynasında görürseniz o zamanda taraftarların gözünde yok hükmünde olursunuz…

Hüsnü Özkara | FARK BEKLERKEN 1 PUAN KAZANDIK! Futbol düşünme oyunudur. Farkındalık, öngörü ve karar verme oyunudur. Hızlı düşünme oyunudur, akıl oyunudur. Taktiksel anlayış ve doğru zamanda ne yapacağını bilmeyi gerektiren özgüven isteyen bir oyundur. Dün akşam ki maçta ilk 60 dakikaya kadar sahanın tek hakimi Trabzonspor’du. Özellikle ilk yarıda sağ kanattan Sosa, Abdülkadir Ömür ve Pereira güzel varyasyonlar yaparak hücum oyuncularına iyi paslar verip takımı gol pozisyonlarına soktular. Sosa, Burak ve Rodallega birlikteliğinden de derslik bir gol geldi 25.dakikada. Yukarıda da dedim ya karşılaşmanın 3’te 2’lik bölümünde kalemize gelemeyen Bursaspor takımına karşı girdiğimiz hatta farkı artırabileceğimiz 3-4 tane pozisyonu değerlendiremeyince Yeşil-Beyazlılar üzerimize gelmeye başladı. Ve 65-70.dakikadan sonra oyunun bütün üstünlüğünü eline aldı konuk takım. YAZI DEVAM EDİYOR >>

Düşen orta sahamıza müdahale yapılabilirdi. Burak Yılmaz’ın oyundan alınırken gösterdiği tepki ister istemez takımı da olumsuz etkiledi. O moral bozukluğu ile Trabzonsporlu oyuncuların yaşadığı şaşkınlıktan faydalanan Bursaspor üzerimize daha fazla gelmeye başladı. Ondan sonra yapılan değişiklikler de takımın direncini arttırmadı. Rodallega’nın neden oyundan alındığını bilemiyorum ama bu hamle takımı forvetsiz bıraktı. Yapılan hamlelerden sonra Bursaspor, Trabzonspor kalesinde tehlike yaratmaya başladı ve golü de buldular. Dün akşam büyük bir bölümünde üstün olduğumuz ve fark yapacağımız maçtan beraberlikle ayrılmak zorunda kaldık. Yine kaybedilen 2 puan var. Yazık oldu doğrusu.

Selim Şener | ADI FUTBOL Trabzonspor, Bursaspor maçına başlarken her zamanki gibi iddiamdır, Bordo-Mavililer her takımı yener, her takıma da yenilir mantığıdır ki, bu maçta kesin Bursaspor’u yeneriz diye arkama yaslanarak maçı izleme lüksüne sahip değilim. Maçın ilk dakikalarında orta saha ile kontak kuramayan, kontra atağa rahat çıkamayan bir Trabzonspor izlenirken dakikalar geçtikçe rakibin oyununa pozitif anlamda biraz tepki veren futbolcular bilecekler ki bu bir müsabakadır, aynı dili kullanan değil, aynı duyguları paylaşanlar galip gelecektir. Adı futboldur. Her zaman, her maçta bir öpen takım, bir de yanağını uzatan takım vardır. İşte dakika 23. Yerinde bir varyasyonla Rodallega ile sahne alan ve de 1-0 öne geçen Trabzonspor, büyük bir avantaj yakalayarak anlattırdı ki rakibe atılan bir gol rakibe hükmetmez. Rakibi terbiye eder. Kazanma arzusunun en güzel meyvesi atılan goldür ki oyunda var olmamızı sağlar. İlk yarı Trabzonspor rakibini kendi alanında karşılayarak ve Bursaspor’u kendi üzerine çekerek arka boşlukları kullanmayı amaçlarken, zaman zaman da baskı yiyerek rakibine pozisyon verse de oyun içerisinde zaman zaman hızlı çıkışlar sonucu pozisyon bulan takımdı. Unutmamak gerekir ki saha içinden ziyade saha dışında Trabzonspor’un pek çok sorunu vardır. Hiç kimse kulüpte neler oluyor, ne sıkıntılar çekiliyor bilinmiyor. Bilemezler de. Bir de o yönden bakıldığında ilerinin zeminini hazırlamak için bu maçları kazanmamız lazımdı. YAZI DEVAM EDİYOR >>

Her insan takımının kazanmasını isterken bilmeliler ki Trabzonspor karanlıktan korkan bir takım değildir. Lakin dertler çoktur. Bu da önemli bir unsurdur. Trabzonspor, ağır borç yükü altında kurtuluş reçetesini ararken biz gazetecilerin dünyasında birinci sırayı eleştirmek ve yargılamak alırken, her birimiz bu ihtirasın eseri olmaktan kurtulamazken, kendimizi bazı duygulardan asimile ederek Trabzonspor’un parlak sonuçlarına değil de, bu sonuçları nasıl elde ettiğine bakmalıyız. Zaman bu durumun zamanıdır. Unutmadan ikinci yarıya başlarken Toure’nin yerindeki müdahalelerini unutmamalıyız. Dakika Ordu (52). Burak Yılmaz gereken neyse yaptı, ama adı futbol olmadı. 55. dakikada sonra yükselen bir tempoyla oyuna ağırlığını koyan Trabzonspor, rakibin gardını kırmasa da oyuna değer katan takımdı. Bu arada maçın yorumunu yapan eski değerimiz Hamdi Arslan’a da iki kelime demek isterim. Trabzonspor, Bursaspor maçı oynuyor, bırak Kasımpaşa maçında kim ne oynamış, kim kötü oynamış. Kenardan hocalık yapmak kolay bir iş. Trabzonspor’un futbolcuları yaşlıymış, gençmiş, bu işleri bırak. Bak futbol tarihine her sekiz futbolcu arasında yaşları üst seviyede üç futbolcu oynuyordu. Kardeşim Hamdi. İstersen yanlış düşün, ne düşünürsen düşün, Trabzonspor maçlarını yorumluyorsun. Rica ediyorum her durumda kendi kafanla düşün. Bir başkalarının kalıp sözleriyle maçı yorumlama. Dakika 70. Bursaspor’un yoğun baskısı var. Olmadı Burak olmadı. Hiçbir futbolcu camianın üzerinde değildir. Hiçbir futbolcu da vazgeçilmez değildir. Bu takımın sana bu şartlarda ihtiyacı vardır. Kenardan Trabzonspor’u temsil eden kim olursa olsun, saygı duyacaksın, hele ki bu insan Trabzonspor’u üst seviyede temsil eden Ünal hoca olmuşsa iki kere saygı duyacaksın. Olmadı top yönetim kurulundadır. Demiştim ya son dakikalarda Bursaspor’un yoğun baskısı altında geçiyordu. Adı futbol, her şey var. İşte bir kaza golü, stresi üzerimizden atamadık.

Özer Çalık | KARAMAN’IN OYUNU! Her takımın her takımı yenebildiği ligde dikkatli olunması gerektiğini söylemiştik. Son iki haftada 4 puan kaybeden Trabzonspor için bu anekdot önemliydi. Kaybedilecek puanlar zirve ile aranın daha fazla açılması, rakiplerine yaklaşma şansının da kaçması demekti. Biraz endişeliydim maçtan önce. Çünkü Trabzonspor böyle fırsat haftalarını son dönemde değerlendirememişti. Ve korktuğumuz da başımıza geldi. İki farklı yarı izledik dün akşam. Trabzonspor ilk 10 dakikadan sonra oyunda kontrolü sağladı. 25.dakikada Sosa’nın gayretiyle Rodallega’nın ayağından bulduğu golle öne geçti Bordo-Mavili takım. Burak’ın da golde katkısı büyüktü tabi. İkinci yarıya ise muhteşem bir başlangıç yaptı Trabzonspor, ancak kaçan goller var ki akıl alır gibi değil. Burak Yılmaz’ın şanssızlığı mı dersiniz beceriksizliği mi ne derseniz deyin. Hani atamayana atarlar diye bir söz var ya. İşte dün akşam o yaşandı Akyazı’da. YAZI DEVAM EDİYOR >>

Trabzonspor kaçırdıkça Bursa’nın özgüveni arttı. Yüklendikçe yüklendi Trabzon kalesine konuk takım. Tabi bu arada parantez açalım Bursa’nın özgüveninin artmasında Teknik Direktör Ünal Karaman’ın rolü oldukça büyük. Yaptığı değişiklikler bana göre tamamen yanlış. Burak ve Rodallega gibi iki golcü ismi oyundan almak tamamen kumar oynamak gibiydi. O kumar tutmadı. Onur Kıvrak gününde olmasa Bursa, Trabzon’dan elini kolunu sallayarak üç puanla giderdi. Onazi’nin de payını verelim. Çizgiden gol çıkardı. Sonuçta Trabzonspor rakiplerinin puan kaybettiği bir haftayı yine değerlendiremedi ve zirveye ortak olamadı. Ben bu puan kaybında başrolü Teknik Direktör Ünal Karaman’a yazıyorum. Bu arada Burak Yılmaz’a da bir şeyler söylemeden geçmeyelim. “90 dakika sahada kalacaksın diye bir kural mı var? Sen yerel basına sallıyorsun ama senin arkanda yine duran bu gazeteler değil mi? Yönetim, teknik heyet, taraftarlar kötü günlerinde senin yanında durmadı mı? Ama sen galiba kendini Trabzonspor’dan büyük görüyorsun. Ne o öyle tribünlere el kol sallamak. Futbolcusun sen kardeşim. İşini yapacaksın. Tribünlerle işin olmayacak. Elbette sana söylenen kötü sözleri de tasvip etmiyoruz. Ama hocanın kararına saygı duyacaksın. Oyundan çıkarken tepkine dikkat edeceksin.

Miraç Özağcı | TELGRAF GELDİ, NEDEN OKUMADINIZ? Tamam Karaboğa’mız Ünal Karaman, eyvallah. Tamam bizim kendi değerimiz Karaman, eyvallah. Tamam gerçek Trabzonsporlu, eski bir futbolcumuz Ünal hoca, eyvallah. Tamam sahip çıkmamız gerek hocaya, eyvallah. Tamam, ilahlar istedi diye Ünal Karaman’ın kellesini vermeyiz, buna da eyvallah. Şu yukarıda yazdıklarımın hepsine, bizlerde tamam deyip eyvallah diyoruz. Ancak bizimde Ünal Karaman’a söyleyecek birkaç cümlemiz olacak. Yahu hocam. Rakip Bursaspor zatıâlinize telgraf çekti, çektiği telgrafta size uyarıda bulundu. Ne yazıyordu çekilen telgrafta, “Sevgili Ünal hocamız, önlemini al, oyuna müdahale et, yoksa gol atacağız” yazıyordu. YAZI DEVAM EDİYOR >>

Size çekilen telgrafa bırakın ses vermeyi, dönüp tarafına bakmadınız bile! Bu kez rakip Bursaspor ivedilikle telefon görüşmesi talep etti sizden. Hani eski yaşanmışlıkların hatırı var ya, ne yapsınlar sizleri üzmek istemedikleri için zatıalinize ulaşmak istediler… Bu görüşmeyi de görmezden gelip ret ettiniz! Ve sonunda karşı tarafın bütün uyarılara rağmen gol geldi. E ne oldu şimdi? Yahu hocam oyunun üçüncü periyodunda, Bursaspor yüzde yüzlük gol pozisyonları yakaladı. Yeşil-Beyazlı oyuncuların beceriksizliği mi diyelim, Onur gününde miydi diyelim, onlar adına şanssızlık bizler adına şans mı diyelim, yakalanan gol pozisyonlarını gole dönüştüremediler… Siz durum böyle olmasına rağmen, bizler gibi sadece kenardan oyunu seyretmekle kaldınız. YAZI DEVAM EDİYOR >>

Gol herkesin anlayacağı görüntüyle geliyorum diyordu. Üstelik haberini de veriyor, siz yine de oyuna müdahale etmiyorsunuz. Veya edemiyorsunuz. Şuan kalkıp, giden iki puan için kimi suçlayalım hocam? Hadi sahip çıkılmaya devam edilsin size. Zira Burak Yılmaz’ı oyundan aldığın vakit, taraftarlar sizden yana tavrını koydu. Peki bu böyle nereye kadar devam edecek? Üç maçtır, kolay rakipler karşısında galibiyet alamıyor takımın. Bunun sorumlusu kimdir hocam? Bak İstanbul takımlarının hali pür perişan. Hepsi yad elleri oynuyor! Gel de kaçan 6 puana yanma şimdi? Bu sezon şampiyon olmamak için hiçbir neden, mazeret olmamalıdır, sevgili hocam. Şampiyonluk ibresi Trabzonspor’u göstermesine rağmen, siz ibreyi ters yöne çevirme uğraşı içerisindesiniz? Size bu ligin iyi teknik adamıyım demeniz için bundan büyük daha nasıl bir fırsat gelir? YAZI DEVAM EDİYOR >>

Sizde teknik adamlığınızı şampiyonlukla taçlandırmanız için bütün Anadolu takımları size çalışmaktadır hocam. Siz sanki ben başarılı olmak istemiyorum modundasınız! Hocam şapkanızı önünüze koyunuz, kendinizle şöyle uzun uzadıya bir hesaplaşma yapınız. Belki böyle hesaplaşmanız, sizin ileride verecek olduğunuz kararlara daha sağlıklı bakmanızı sağlayacaktır. Burak Yılmaz’ı dosta düşmana karşın, bakın ben oyundan alırım düşüncesi ile dışarı almışsan, bana göre büyük yanlış yapmışsındır. Burak bu görüntüsüyle, hazır değil. Burak kötü oynuyor bunu hepimiz kabul ediyoruz. Ancak bir gerçek var oda şu, ne Burak’sız oluyor, ne de Burak’la. O nedenle bunun hesabını kitabını iyi yapmalısın. Oynatsan bile, dışarı alırken, Burak’ı onure edip oyundan almalısın. Adam oynasa da oynamasa da, çuval dolusu paraları alıp götürüyor. En azından Trabzonspor’da, dolayısıyla oyunda kaldığı sürece, Burak’ın etinden, sütünden, kemiğinden faydalanmayı bileceksin. Yaşanacak Burak Yılmaz krizini ne sen kaldırabilirsin, ne de Burak Yılmaz. Eninde sonunda testi bir taraftan kırılacaktır. Son sözüm hocam, tartışılıyorsunuz haberiniz ola, krediniz dibe vurdu. Ekonomik krizle, kredinizde biterse, vedalaşmanız kaçınılmaz olacaktır Trabzonspor’la.