Bu akşam Trabzonspor, Antalyaspor karşısında sahaya çıktığında ilk dakikalarda rakibin baskısı altında istediği varyasyonları yapamasa da, elindeki oyuncu grubunun en ekonomik kadrosuyla mücadele etti.
İki maçını da kazanan Antalyaspor’a yönelik eleştiriler yokken, aynı şekilde iki maçta altı puan alan Trabzonspor’a yönelik “oyun yok, futbol yok” şeklinde yorumlar yapıldı. Taraftar haksız mıydı? Değildi…
Ancak bu akşamki maç başlar başlamaz rakibinin oyununu bozan bir Trabzonspor izledik. Önceki maçlara nazaran pas hataları çok daha azdı. Orta sahada pozisyon üretmekte zorlanan takım, bu kez kanatları oyuna sokarak rakibine kendi oyununu az da olsa kabul ettirdi. İlk yarıda Trabzonspor, her kulvarda rakibinden çok daha ileride bir mücadele ortaya koydu.
Kazanma arzusunu ve isteğini net bir şekilde sahaya yansıtan taraf yine Trabzonspor’du. Rakip ceza sahası çevresinde pas trafiğini organize eden, doğru zamanda doğru yerde Saviç’le golü bulan da Bordo-Mavili ekipti. VAR’a takılan ikinci gol olmasa bile, oyunun kontrolünü tamamen eline alma ihtimali yüksek olan takım yine Trabzonspor’du.
Elbette futbolda her şey var. İkinci yarıda risk alarak daha farklı bir oyun anlayışıyla sahaya çıkan Antalyaspor karşısında Trabzonspor, ilk yarıdaki mücadelesini sürdürmek zorundaydı. Bu tür maçlar, böylesi dönemlerde her takımın başına gelebilir. Ancak Trabzonspor’un temel eksiği, oyunu sağa ve sola yönlendirecek, orta sahada ağırlığını koyabilecek bir futbolcudur.
İkinci yarıya da iki takım tempolu başladı. Hem Trabzonspor hem de Antalyaspor net gollük pozisyonlardan yararlanamadı. Antalyaspor risk aldıkça hızlı geçişlerle Trabzonspor’un sahasında daha fazla görünmeye başladı. Dakika 64’te kaptanın gayretiyle takım direndi. Ancak orta saha üretkenliği durunca, rakip üst üste gelmeye başladı. Kanatlar da devreye girmeyince Trabzonspor, oyunu sadece izler hale geldi.
Topu ayağında tutacak bir futbolcu eksikliği bu bölümde iyice hissedildi. İlk yarıdaki ikinci vitesten, adeta birinci vitese düşen bir Trabzonspor vardı. Yürüyerek oynamaya başlayan takımda Edin Vişça mücadele etse de, Ozan Tufan’ın performansı tartışmaya açıktı. Ozan’ın hızlı düşünebileceğine şüphem yok; ama aynı hızla hareket edebileceğine dair ciddi soru işaretlerim var.