GEL DE İNAN...

ABD Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü, ülkemiz hakkında “ABD, bölgeye istikrar getirmek ve her türlü terörü yenmek için Türkiye ile 'STRATEJİK ortaklık' amacına bağlıdır” değerlendirmesini yaptı.

Bizce TRAJİK bir ifade...

Türkiye bugün de, dün de ABD ile imzaladığı stratejik ortaklık anlaşmasına/dostluğuna hep bağlı kaldı.

Sorumluluk duyarak ABD'nin yanında durdu.

Peki, ABD bugün ne yaptı? Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden, terör örgütü olarak görüp savaştığı gruplara binlerce kamyon silah ve cephane yardımı yapmadı mı?

Onun için, ABD'li yetkilinin söylemi önce trajikomiktir, hem güven verici değildir, hem de yalan bir duruştur.

Çocuk mu kandırıyor ABD?

Şimdi, "-Gel de inan!.." demenin yeri değil mi?

***

Siyaset sahnesi kış ortasında bile hararetli...

İktidar ve muhalefetin karşılıklı bitmeyen atışmaları yaşanıyor bu ülkede...

Yani, siyaseten güven verici bir ortam yok ortada, maalesef...

İktidar sözcülerini dinliyorsunuz; olanlar-bitenler, külliyen yalan/bühtan... Uydurma ve iftira...

"Baba muhalefet" yok ortada maalesef...

"Ana muhalefet"i dinliyorsunuz, yapılan ihmallerin, hataların, suçların gerekçelerini ortaya koyuyor.

İnanıyorsunuz...

Bu durumda siyaseten "AK İle KARA" gibi iki tezat durum/manzaradır yaşanan...

Saf/temiz, siyasetle aklını bozmamış yurttaş ne yapsın, peki?

Şimdi, "- Gel de inan!.." demenin yeri değil mi?

***

FETÖ'nün ülkeye kurduğu tuzak ve yaptığı darbe girişiminin temizlenmesi çabalarını herkes merakla izliyor.

Bir yerde "kan değişimi" yaşanıyor sanki...

Şimdi, yerel yönetimlerde kılcal damarlara değin inen bir sinsi girişim oldu mu, kuşkusu duyuluyor.  Bunu temizlemek  için "kılı kırk yarma titizliği" tabii ki sergilenmeli... Tabii ki, FETÖ unsurları temizlenmeli... Yurttaş bunu bekliyor.

Temizlik zamanında yapılırsa anlam taşır. İnsanın iç çamaşırları kirli; ama dıştan tertemiz gömlek giymesi onun temiz olduğu anlamına gelmez elbet.

Şimdi...

Ama o, ama bu siyasetçinin  "Biz de FETÖ'cü yok!.." söylemi güven verici mi?

"-Gel de inan!.." demenin  yeri değil mi?