HUZURLU BİR DÜNYA İSTİYORUM

İnsan yaratılışından itibaren bir yaşam mücadelesi vermektedir. Yaşam mücadelesi insanlık çoğaldıkça daha karmaşık ve daha zor hale gelmektedir.

Bu karışıklığa farklı insan boyları eklenince de arkası kesilmeyen rekabet ve savaşlar takip etmiştir.

Bu boylardan biri olan, dünya tarihine yön veren, çağ açıp çağ kapatan, Müslümanlığı kabulünden sonra savunucusu olan ve mazlumların koruyucusu Türklerdir.

Günümüz dünyasında o eskisi gibi arazi bolluğu yok. Bugün burada konaklayalım yarın başka bölgede.

İnsan nesli artıkça her bir bireye düşen olanak, ekmek, imkan veya yaşam alanı da diyebiliriz azalmakta. Dini ve ahlak olarak bizlerin çökertilmeye çalışılması.

Görsel ve diğer medyada her türlü ahlaksız ilişkiler yayınlanarak gençliğimiz yani yeni nesiller zehirlenmektedir.

Bu dünyada yaşam kalitesini daha lüks yaşamak isteyenlerin bizleri zehirleyip piyon olarak kullanarak hayatlarına devam etmek istemektedir.

Bu bağlamda maddiyata yönelen bizler, sorgulamayan bizler, her gün bu dünyadan biraz daha fazla para kazanalım diye ne yapıyoruz biliyor muyuz?

Akrabalarımızla, kardeşlerimizle, anne babamızla, çocuklarımızla ve bütün yakın akrabalarımızla kavga ediyoruz. Öyle zaman oluyor ki onları vurabiliyoruz.

Tabii bunları da medya Türklerin yani bizlerin duygularına oynayarak sırf reytingler yüksek olacak diye yayınlamakta ve bu da bilerek ya da bilmeyerek yeni nesillerin bu olayların yapılabileceğini aşılamaktadır.

Bizlerin dünya tarihine yön veren konuma tekrar dönmemiz gerek. Bunu başarmak için insani, ahlaki, dini ve kültürel olarak kendi benliğimize dönmemiz gerekir.

Raylarına oturan bir Türk milleti mazlumları hatta insanlığı da taşır. Kendi benliğimize dönmemiz için aynaya bakmamız gerekir.

Daha sonra da ecdadımızı okumamız gerekir. Ecdadımızı tanımamız gerekir.

Nasıl çağ açtığını? Ecdadımızı anlamız gerekir? Nasıl adil olduğunu. Ecdadımızı bilmemiz gerekir.

Nasıl dünyaya gök sardığını? Nasıl düşmanlarla savaştığını? Oynanan oyunlara nasıl karşılık verdiğini? En önemlisi ne biliyor musunuz?

Bir yere gittiğimiz de Türkler geldi sevgi geldi Türkler geldi adalet geldi, Türkler geldi huzur geldi olmalı.