Karadeniz Enerji Kaynaklarının Potansiyeli ve Arama Faaliyetleri Paneli
KTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü Başkanlığı tarafından düzenlenen panel, Karadeniz’in enerji kaynaklarını ve arama faaliyetlerini masaya yatırdı. Panel, KTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nilgün Sayıl’ın oturum başkanlığında gerçekleştirildi. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Arama Dairesi Uzman Jeofizik Mühendisi Ender Karakuş, Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü’nden Prof. Dr. Günay Çiftçi ve KTÜ Jeoloji Bölümü’nden Emekli Prof. Dr. Sadettin Korkmaz’ın katılımıyla yapılan panelde, Karadeniz’in jeolojik yapısı ve bu yapılar üzerinde yapılan jeofizik çalışmalar ele alındı.
Karadeniz Enerji Kaynaklarının Araştırılması Önemli
Açılış konuşmasında Jeofizik Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Kürşad Bekar, Karadeniz’in Münhasır Ekonomik Bölgesindeki enerji kaynaklarının araştırılmasının ülkenin enerji harcamalarını düşüreceğine dikkat çekti. Karadeniz’in enerji potansiyelinin ortaya çıkarılması ve sismik araştırmalarla bölgedeki fay hatlarının deniz içindeki takibi önem taşıyor. Trabzon’un köklü jeoloji ve jeofizik bölümleriyle bu çalışmalara katkı sağlamasının gerekliliğine vurgu yapıldı.
Sakarya Havzası’nda Yoğun Doğal Gaz Çalışmaları
TPAO Uzman Jeofizik Mühendisi Ender Karakuş, Sakarya Havzası’nda devam eden doğalgaz çalışmalarına değindi. Dört sondaj gemisinin eş zamanlı olarak görevde olduğu bu çalışmalar sonucunda, günlük 7 milyon metreküpe ulaşan doğalgaz üretimi sağlandığını belirtti. Bu gaz, Filyos’taki tesislerde işlendikten sonra ülkenin doğalgaz şebekesine verilmektedir. Sahada yapılan genişletme ve boru hattı döşemesi ile bu üretimin daha da artacağı öngörülmektedir.
Karadeniz’de Derin Deniz Çalışmaları ve Doğu Karadeniz Perspektifi
Karadeniz’deki petrol ve doğalgaz oluşumlarını belirlemek için yapılan iki ve üç boyutlu sismik araştırmalarının, Karadeniz’in batı kısmında yoğunlaştığı ancak zamanla Doğu Karadeniz’e yönlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Karadeniz’in 2000 metre derinliğindeki deniz altı kaynaklarına ulaşabilmek için bu tür araştırmaların önemine değinilmiştir.
Karasal Petrol Sızıntıları ve Deniz Sızıntılarının İlişkisi
Prof. Dr. Sadettin Korkmaz, Karadeniz’deki karasal ve deniz altı petrol sızıntılarının ilişkisini inceledi. Bölge ülkelerindeki potansiyel alanları ve Türkiye'nin deniz alanlarındaki muhtemel petrol ve doğalgaz kaynakları hakkında bilgi verdi. Tuna1 ve Amasra1 kuyularından elde edilen verimin, Karadeniz’in diğer bölgeleri için umut verici olduğunu belirtti.
Gaz Hidratlar ve Geleceğin Enerji Kaynağı
Prof. Dr. Günay Çiftçi, Karadeniz’de bulunan gaz hidratların geleceğin enerji kaynağı olabileceğini ifade etti. Gaz hidratların, deniz tabanının hemen altında donmuş halde yaygın olarak bulunduğu belirtilerek, bu kaynağın ekonomik üretimi için siyasi irade ve teknolojik desteğin gerekliliği vurgulandı. Bu alanda yapılacak çalışmaların, Türkiye’yi dünya çapında önemli bir araştırma merkezi haline getirebileceği ifade edildi.
Enerji Bağımsızlığı İçin Teknolojiye Yatırım Şart
Karadeniz’deki gaz hidratlar ve diğer enerji kaynaklarının üretim teknolojilerine sahip olmanın, enerji bağımsızlığı açısından büyük önem taşıdığı ifade edilmiştir. Özellikle kriz anlarında dışa bağımlılığın önlenmesi için bu üretim teknolojilerinin geliştirilmesi gerektiği belirtilmiştir.