Hizmet hayatına 15 Temmuz 1992 tarihinde Of Atatürk Bulvarı’nda başlayan Kilpa Marketler Grubu, kısa sürede perakendecilikteki başarısını kanıtladı. Bu güne kadar tüm yatırımlarını kendi öz kaynaklarıyla gerçekleştirme başarısını gösteren Kilpa, daima tüketici, diğer bir değişle müşterilerinin menfaatini koruyan bir iş anlayışı ile Doğu Karadeniz bölgesi halkına en iyi, en kaliteli hizmeti sunmayı amaç edinmiş. Tamamını, bölge işadamlarının oluşturduğu Kilpa Marketler Grubu, birikimlerini yeni yatırımlara yöneltmesiyle, sunduğu hizmet kalitesiyle ve yaratmış olduğu istihdam potansiyeli ile bölgemiz için tarihi bir misyonu omuzlayarak alışverişte son noktayı oluşturan hedefine halkın ilgisi ve takdirinden aldığı güç ile emin adımlarla ilerliyor. “Şirketin başarısı çalışanların başarısıdır” ilkesi ile yoluna devam eden Kilpa, mutlu müşterilerin ancak mutlu çalışanlarla memnun edilebildiğini iyi biliyor. Kilpa Group genç, dinamik, çalışkan ve içinde bulunduğu toplumun tüm değerlerine saygı duyan eğitimli 600 çalışanı ile müşterilerine hizmet etmenin gayretinde. Gelişme ve Büyümeye Odaklı Yönetim Kilpa Group’un özellikle son dönemlerde teknolojinin son imkânlarıyla donatılan tüm birimlerin teknik altyapısının yeniden oluşturulması, kullanılan otomasyon programlarının şirkete özel yazdırılması ile teknolojik bir yenilenme sağlanmıştır. Kilpa Group bu yönde çalışan ve yöneticilerin rekabet dünyasının gerektirdiği tüm koşullara uyum sağlanması, sürekli zinde kalınmasını ilke edinmiştir. Şirket, Yönetim Kurulu, Bilgi İşlem, Finans, İnsan Kaynakları, İdari İşler, Kurumsal Satış ve Pazarlama, Mali İşler, Muhasebe, Reklam ve Halkla İlişkiler, Satın Alma ve Mağaza Bölge Müdürleri şeklinde bir yapılanma mevcut. Kilpa’nın doğuşunu, hikâyesini, iç işleyişini, hedeflerini Yönetim Kurulu Başkanı Semih Melek ,Kilpa Genel Koordinatörü Ahmet Akyüz ve Muhasebe ve Finansman Müdürü Hüseyin Karadeniz ile konuştuk. İşte Kilpa’nın o çok özel hikâyesi: Kilpa marketler zinciri nasıl kuruldu? Ahmet AKYÜZ: Kilpa’nın doğuşu 1990’da oldu. İzmir’e bir iş için gitmiştim. İlk kez marketi orada gördüm. Orada gördüğümüz market şekli akılıma yattı. Türkiye’nin o dönem sadece 3 vilayetinde büyük market vardı. Bursa da bile yoktu düşünün. O an “Ben böyle bir marketi Of’a kazandıracağım” dedim. O zamana kadar bizim bildiğimiz marketler öyle tozlu rafları olan, küçük bakkal tarzındaydı. Orada çok farklı bir mekân gördüm. Her şeyin yerli yerinde olduğu, ürünlerin fiyatının üzerinde olduğu, market araçlarının olduğu bir sistemli market gördüm. O zaman 6 kişiyiz. Ve marketi kurduk. Büyük bir ses getirdik. Dev firmalar o dönem Of’a bizi ziyarete geldiler. Bize aracısız mal gönderdiler. Trabzon’un tüm bürokratları iş adamları Of’a gelip bizden alışveriş yapıyorlardı. 6 yıl başka market açmadık. Sonra talep artınca büyümeye devam etme kararı aldık. 2000 yılında Beşirli’deki marketi açma kararı aldık. BEŞİRLİ DÖNÜM NOKTASI OLDU Trabzon bizi Beşirli’de tanıdı. Bizim için ciddi bir dönüm noktası oldu. Daha fazla büyüme fikri Beşirli ile birlikte oluştu. O dönem bir güç birliği yaptık. Zaten bizden önce gelen güçlü bir birliktelik vardı. Trabzon’un en büyük sıkıntısı ortak iş yapmak denildiği bir ortamda karşılıklı anlayış içerisinde müthiş bir birliktelik sağladık. Kiler bu şekilde Trabzon’da ortak iş yapmanın başarılı bir örneği olmuştur. Bu konuda eşsiz bir örnek olduk. Kurulduğumuz günden beri ortaklarımızla birlikte en küçük bir anlaşmazlık yaşamadık. 6 kişi sivil hayatta arkadaş mıydı? Rıza Beyi o dönem aradım. “Rıza dedim ne kadar paran var.Ziraat Bankası’nda bir hesap açacağım. Git hesabıma o parayı yatır.” Birbirimize o kadar güveniyorduk ki “Neye lazım” olduğunu bile sonra konuştuk. O kadar birbirimize güveniyorduk. Semih MELEK: Ahmet Bey’in Of’taki ismi de bunda etkili. Mağaza sayısı yeterli mi? Yenileri eklenecek mi? MELEK: Trabzon, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane illerinde yapılandık. Bölgesel bir zincir konumundayız. Vizyonumuz bir ulusal bir markaya doğru gitmek değil ancak bölgesel bir marka olmak. Bölgede varlığımızı arttırmak istiyoruz. Bu anlamda hedefimiz Samsun’dan başlayıp Sarp’a kadar giden bölgede etkin olmak. Önümüzdeki günlerde bu konudaki çalışmalarımız devam edecek. Dolayısıyla bölgesel konumdaki varlığımızı daha güçlü hale getirmek istiyoruz. BÖLGE HALKI MARKASININ ARKASINDA DURUYOR Discount marketler konusunda şuna dikkat etmemiz lazım. Bu markalar nereden para almışlar. Türkiye’de geçmişten gelen bir bakkal kültürü vardı. Bu kültür artık yok tarihe karıştı. Avrupa’ya baktığımızda da aynı bu şekilde. Orada da discount marketler var. Bakkallardan doğan boşluğu bugün bu marketler dolduruyor. Biz konumumuz gereği hem ulusal market zincirleri rakibimiz hem discount marketler bizim rakibimiz. Hepsiyle belli alanlarda rekabetimiz var. Bölge halkı kendi içerisinden çıkan markayı hakikaten destekliyor. Arkasında duruyor. Biz de doğru işler yaptığımızı düşünüyoruz. Bizim en büyük prensibimiz en hijyenik ortamda ürünlerimizi en uygun fiyata satmak. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz. Bunu yaptığımızı gösteren en önemli etken de halkımızın bize gösterdiği teveccüh. Çünkü halk gerçekten kendi markasına sonuna kadar sahip çıkıyor. Bizde onların bu güvenini boşa çıkartmamak için var gücümüzle çalışıyoruz. Yeni marketler var mı? Fatih Mahallesi’nde yeni bir market açıyoruz. Vakfıkebir’de ikinci mağazamızı açacağız, Samsun için düşüncemiz var. Satın alması da orada olacak bir market açacağız. Samsun’dan başlayıp Sarp’a kadar olan alanda yeni marketler açmayı düşünüyoruz. Olabildiğince çok yer ulaşarak markamızı devam ettirmek istiyoruz. Bütün marketlerde fiyatlar aynı mı? Tüm marketlerde fiyatlarımız aynı. Marketlerin durumuna göre bazen şubelere özel indirimler yapabiliyoruz ancak genelde tüm şubelerimizde fiyatlarımız aynı. Çok kuvvetli bir altyapı sistemimiz var. Bu altyapı sayesinde isteseniz de bunu yapamazsınız. ŞİRKETİN BAŞARISI ÇALIŞANLARIN BAŞARISIDIR Semih MELEK: Kişilere bağlı bir yönetim tarzı olmasın diye kurumsallığı önemsiyoruz. Ancak siz ne kadar alttan adam yetiştirseniz de bir Ahmet Bey’in yanımızda olması çok farklı. Kurucudur bu işin mutfağındadır senelerden beri. Çok ciddi bir tecrübesi vardır ancak biz hep aşağıdan gelen arkadaşlara bunu özendiriyoruz. Şirketin en alt kademesinden işe başlayıp, üst düzey yönetim kadrolarına kadar gelen arkadaşlarımız var. Amacımız o alt takımdaki arkadaşlarımızı üste taşıyarak onlar bizle biz onlarla büyümenin derdinde olmaktır. Bu kadrolar bizi geleceğe taşıyacak. Bizden sonra da bu işi götürecek kadrolar geride var diyebiliriz. Yani kimse bu şirkete paraşütle tepeden inerek yönetemez. Alttan girip pişmeniz her şeyi öğrenmeniz lazım. Bizde de mağazanın tüm havasını teneffüs edeceksiniz. Fiyat konusunda iddialı mısınız? Ahmet AKYÜZ: Bizim tarzımızda ulusal zincir var. Fiyatları bizden daha yüksek. Ama zaten discount mağazalarla kıyaslama yapmaya da gerek yok. Eşit ürünü de bulamazsınız o marketlerde. Ancak şunu açıklıkla söyleyebilirim ki, o marketlerle çakışan ürünlerde discount lardan daha ucuzuz. Bizde olmayan, kendi markalaştırdığı ürünlerin fiyatı düşük. Kalitesi nasıldır, içindeki nedir bilmiyoruz. Markalı ürünler satan firmalarla yaptığımız anlaşmaya göre bizden daha düşük fiyatla ürün satıldığını fark ettiğimiz anda o fiyatın altına ineriz. Ortak ürünlerde bu kadar iddialıyız. PEK ÇOK KONUDA ÖNCÜLÜK ETTİK Mesela Gönen Baldosu pirincini ilk biz soktuk Trabzon piyasasına. Afyon’un lokumunu yerinden bularak aldık getirdik. Biz piyasaya soktuk bayisi falan açılmaya başlandı.Bunun gibi pek çok ürün örneği vardır.Bölge alışveriş kültüründe hep öncü olduk. KİLPA’nın İKA çalışmaları hakkında neler söylersiniz? SENİN ADAMIN BENİM ADAMIM YOK Hüseyin KARADENİZ: Elemanlarımıza zorunlu eğitimlerimizin yanında zaman kısım müdürlerimize çeşitli eğitimler yapıyoruz. Biz de öyle kısa zamanda işten ayrılan çalışan yoktur. Hemen tüm personelimiz uzun süredir bizimle en alttan beri çalışan kişiler. Bizim tüm amacımız kurumsallığı sonuna kadar artırmak. Mesela tamamen yönetim kurulunun dışında ilerleyen bir İnsan kaynakları birimimiz var. Yönetim Kurulu’ndan hiçbir kimse istediği kişiyi işe alamaz. Bizde senin adamın benim adamım olmaz. İnsan Kaynakları Müdürümüze on tane adam önermişsek bunlardan bir tanesi belki işe girmiştir. Kurumsallık adına buna oldukça önem veriyoruz. Biz müdürümüzün nereli, hangi görüşlü olduğu ile değil işini nasıl yaptığı ile ilgileniyoruz. OKUL GÖREVİ GÖRÜYORUZ KARADENİZ: Kilit noktalardaki elemanlar daha uzun süre daha sadık şekilde çalışıyor. Daha hızlı değişen arkadaşların da eğitimlerini zaten o arkadaşlarımız yapıyor. Dolayısıyla şirketimiz perakendecilik alanında da bir okul görevi görüyor. Yani buradan çıkan çalışan bir yere geliyor. 37 mağazamızda toplam çalışan sayımız 600 civarında. Yeni yatırımlar konusunda bir zorlukla karşılaşıyor musunuz? Ahmet AKYÜZ: Bazı belediye başkanları, “Biz burada market açılmasına sıcak bakmıyoruz” diyorlar. Neden dediğimizde “Burada bakkallar var” deniliyor. Peki orada yeteri kadar vatandaş yok mu? Market açtık doğru 20 tane bakkalın işine zarar veriyor olabilir ancak 5 bin vatandaşın uygun ve bol çeşit bulma ihtiyacını nasıl görmezden gelirsiniz. İnsanlara faydası neden göz ardı ediliyor. Of’ta ilk marketimizi açacağımız zaman bir belediye başkanımız vardı o dönem. Ankara’dan gelmişti. Süleyman Sarıalioğlu. Düşüncemi açıkladım ona. Gözleri parladı birden ve “Bir ihtiyacınız olursa belediye emrinizde” dedi. Bak şimdi onun bakışına. Orası bir pasajın içiydi. 8 tane küçük dükkânların olduğu bir yerdi. Geldi dedi ki çimento benden eleman benden bunu çabuk bu ilçeye kazandıralım. Sakın bu işten vazgeçmeyin dedi. Dışarıdan bir kişi geldiğinde Of’a getirip onu marketimizi gösteriyordu ona başkan. TEKNOLOJİK DE BİR MARKETİZ Semih MELEK: Üzerinde çalıştığımız cep telefonu uygulaması üzerinden artık müşterilerimiz kendi hesaplarını görebilecekler. Yani bir yıl boyunca neler almışım, geçen ay nelere daha çok para harcamışım diye aldığı tüm ürünleri cep telefonundaki uygulama üzerinden görebilecek. Bir 2 ay içerisinde hizmete sokacağız. Bunun bir adım sonrası sanal market. Yine cep telefonu, tablet ya da bilgisayarınızdan evinizden alışveriş yapabileceksiniz. Bunu da 2018 sonuna kadar hayata geçirmek istiyoruz. Teslimatını da evlerinize kadar biz yapacağız. KAZANDIĞIMIZI YİNE BU TOPRAKLARA YATIRIYORUZ Bu şirket kazandığını ya kendi işine ya da kendi şehrine kullanıyor. Ya işini geliştirmek için harcıyoruz ya da şehrimize katkı sunmak için harcıyoruz. Turizm konusunda da ciddi yatırımlarımız var. Uzungöl’de 4 sezondur çalışan Kilpa Otel var. O bölgedeki en prestijli en nezih otellerden biridir. 50 odalı bölgenin turizmine katkı veren bir turizm tesisi. Bunun haricinde ortağı olduğumuz iki tane HES projemiz var. Dolayısıyla biz kazancımızı yine bu topraklara yatıran bir kuruluşuz. Bu bölgede istihdamı arttırıcı, bölge insanına faydası dokunacak yatırımların altına imza atıyoruz. SAMSUN’DA YEREL MARKET KALMAMIŞ! Samsun’da bayiler bizim market kurmamızı istiyor. Bizim tarzımızdaki işletmeler o yöreler için faydadır. Ulusal market zincirlerinin kazançlarının nerelere gittiğini çok iyi biliyoruz. Parayı kazandıkları şehirden şirketin merkezinin olduğu bölgeye götürüyorlar. Bizim bu şehrin insanlarına, bu şehrin banka şubelerine, bütün işyerlerine, tedarikçilere dolayısıyla tüm şehre katkımız var. Yerel markaların olmaması o şehirler için büyük bir şanssızlıktır. Ulusalların bu kadar egemen olması hoş bir şey değil. ŞEFFAF BİR ÜRETİMİMİZ VAR Ahmet AKYÜZ: Kendi tavuk ve et işletme tesisimizi kurduk. Oldukça hijyenik bir ortamda kesim, paketleme yapıyoruz. Tesislerimiz de herkese açık. Fiyatlarımız o marketlere göre de yüzde 30-40 daha ucuz. Hem de kaliteli bir ürün. ET KONUSUNDA HAKSIZLIK VAR Devletin iki markete ithal et vermesi bir haksızlıktır. O marketleri ayağa kaldırmak için mi yapıldı bilmiyorum ancak piyasada bir haksız rekabete sebep olduğu aşikâr. Hadi bizi geçtim mahalledeki kasabın ne günahı var. BAGUNA PRESTİJİMİZ Baguna tamamen Trabzon’un gurme diye tabir ettiğimiz kesime yönelik, “Ya Trabzon’da biz şunu aradık da bulamadık” diyenlerin her şeyi bulacağı bir gurme markettir. Bu Trabzon için bir örnektir. Trabzon için yakışır bir şeydir. O bizim prestijimizdir. Çok büyük bir beklentimiz yok o marketten ancak bu Trabzon’un belli bir kesimine yapmak zorunda olduğumuz bir hizmetti o market. Biz de bunu hayata geçirdik. Belki her şehirde bir tane olabilir ancak bir kupon alışveriş mağazasıdır.