KIRK YILLIK HASRET

Çok can sıkıcı bir toplantıdan çıktık arkadaşım Hasan Aydın Bey'le. Biz ana rahminden bugüne canı tez insanlarız. Öyle gereksiz sözcüklerle lastik gibi çekilen içeriği zayıf toplantılar bize göre değil. İkimiz de boyunduruk tanımaz bozkurtlar gibi özgürlüğümüze çok düşkünüz.

Güzel bir tevafukla ilgili müdür arkadaşın dışarıda problem teşkil eden araç plakalarını anons etmesinden istifadeyle toplantıyı terk ettik.

Dışarıya çıkar çıkmaz arkadaşımız Ali Hocaoğlu'nu aradık. "Üstgeçidi geçin, batı yönünde ilerleyin" tarifiyle Hocaoğlu'yla tam mutabık bir adresleşme mümkün olmasa da buluştuk.

Bu buluşmanın kırk yıllık bir arkadaşlığın da buluşmasına vesile olacağını nereden bilebilirdik. Meğer arkadaşım Hasan Aydın'ın kırk yıl önce ortaokuldan arkadaşı Mesut Serdar'la karşılaşmasının da adresiymiş bu buluşma. Her tenefüs cizgili takım elbisesiyle saçlarını tarayan bir çocuğun şimdi ise saç duasına çıkan haliydi karşılaştığımız manzara. Hocaoğlu "hangisi senin arkadaşın" diye damdan düşen bir soruyla Mesut Bey'i yokladı. İmtihana tabi tutulmanın şaşkınlığı ile bir bana bir de gök yeleli saçlarının omuzlarına örtü olduğu Hasan Bey'e baktı Mesut Bey. Kararsızdı. Hasan Bey'in çizgili takım elbise ve mutat aralıklarla taranan saçlardan bahsetmesi her şeyi açık etti. Kırk yıllık bir hasret kucaklaşması nazarlarımıza doldu.

Herkes kısaca hayat serüvenini anlattı. Mesut Bey ticarette otuz yılı geride bırakmış bir esnaftı. Hasan Bey de otuz yılı çoktan devirmiş bir öğretmendi. Ortaokul sıralarındaki arkadaşlıklarının yanında kader onları siyasi olarak da ülkücülük bakımından benzeştirmişti. Mesut Bey'in geçmişte Akçaabat Ülkü Ocakları Başkanlığı, Trabzon MHP İl Başkan Yardımcılığı gibi görevler ifa ettiğini aktarması uzun ayrılıkları hiç ayrılmamışlar mesabesine taşıdı.

Zaman zaman bizlerin de dahil olduğu uzun, kaliteli bir muhabbete tanıklık etmek bizim için hoş bir seda oldu.

İleriki tarihlerde bir balık yeme ahitleşmesi ile bu kadim arkadaşlığın bir daha inkıtaya uğramaması kararlaştırıldı. Ben ve Hocaoğlu da bu yakın erimli buluşmada bulunma sözü verdik. Mevlam görelim neyler neylerse güzel eyler.