Medicalpark Karadeniz Hastanesi Psikiyatri uzmanı Dr. Cengiz SOYLU psikiyatri uzmanı olarak son günlerde en çok karşılaştığımız sorular hakkında bize söylemlerde bulundu ülkemizde ruhsal hastalıkların çok arttığını, söyleyen Medicalpark Karadeniz hastanesi psikiyari uzmanı SOYLU bu duruma karşı ne yapılması gerektiğini. Gerçekten de son zamanlarda medyada, hasta sayıları ve dolayısıyla ilaç kullanma sayılarındaki artış temel alınarak ruhsal hastalıkların giderek arttığına dair yayınlar dikkati çekmektedir. Buna bağlı olarak kamuoyunda ruhsal hastalıkların ciddi derecede arttığı, hatta nerdeyse nüfusumuzun yaklaşık üçte birinin depresyon hastası olduğu şeklinde algı ortaya çıkmıştır. Oysa böyle bir bilimsel istatistiki veri yoktur. Evet, son yıllarda hem polikliniklere başvuran ruhsal hastalıklı birey sayısı artmış, hem de ruhsal etkili (psikotrop) ilaç kullanımı artmıştır. Ancak bu istatistiklerden ruhsal hastalıkların daha da fazla görüldüğü şeklinde bir sonuç çıkarmak bilimsel olarak doğru değildir. Bu durum hastaların daha kolay psikiyatri polikliniklerine başvurması, yani psikiyatri alanındaki pozitif bilinçlenme, artan psikiyatri uzmanı sayısı, hastanelere kolay ulaşım ve ruhsal etkili ilaçların psikiyatri uzmanı dışındaki hekimler tarafından eskisine oranla daha çok reçetelenmesiyle izah edilebilir. Üstelik satılan ilaçların önemli bir kısmı reçetesiz, eş-dost tavsiyesi ya da internetteki bazı paylaşım sitelerindeki tavsiyelere göre satın alınan ilaç olduğunu söylüyor. Medicalpark Karadeniz Hastanesi psikiyatri doktoru SOYLU ruhsal hastalıkların görülme oranı çok ciddi sosyal stressörlerin dışında değişme uğradığını Bu nedenle toplumu karamsarlığa itecek, algı değişikliği yapacak şekilde yorumlar yapılmaması gerektiğini söylüyor. Ülkemiz her alanda bir geçiş ya da dönüşüm dönemi yaşamaktadır. Geçiş dönemleri, sosyal, kültürel, ekonomik alanlarda olduğu gibi psikolojik anlamda da zorlanmalara neden olabilir. Ancak bunların çoğu hastalık olarak kabul edilmez ve uygun psikososyal yaklaşımlarla çözülebilir. Bu süreçleri, gelişmiş ve gelişmekte olan her toplum yaşamış ya da yaşamaktadır. Bilindiği gibi insanlık, iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla, popüler kültürün daha da çok etkisi altındadır. Bu kültür, ahlaki yozlaşma, boşanmaların artışı, alkol ve uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırabilir. Medyanın ve ilgili makamların en çok dikkat etmeleri gereken şey, her şeyden önce, bu kültürün topluma olan yıkıcı etkileridir.