Saadet Partisi Trabzon İl Başkanı Cevat Kurt, ülkenin ağır bir ekonomik kriz yaşadığını, küçük bir kesim hariç toplumun her kesiminin bu krizden olumsuz etkilendiğini söyledi. Esnafların sorunlarını ve taleplerini dinleyen Kurt, “Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Pandemiden önce başlayan ekonomik kriz, pandemiyle birlikte daha da büyüdü, ağırlaştı. Küçük bir kesim hariç, hemen herkes ekonomik krizin pençesinde kıvranıyor. Esnafımız iş yapamıyor, ücretliler gelirlerindeki erimeden şikayetçi, pahalılık almış başını gidiyor. Bu durum daha fazla sürdürülemez” dedi. “Bu Kriz, Yıllardır Uygulanan Hatalı Ekonomi Politikalarının Sonucudur” Ülkenin içinde bulunduğu kriz durumunu, sadece pandemiye bağlamanın doğru olmadığını vurgulayan Kurt, “Bugün gelinen durum, aslında sürpriz veya şaşırtıcı değildir. Ülkeyi yönetenlerin yıllardır uyguladığı hatalı ekonomi politikaları buna sebep olmuştur. Siz eğer üretimi ve istihdamı değil de, rant, faiz ve spekülatif kazanç alanlarını öncelerseniz, sonuç buraya çıkar. Küçük bir kesim kazanırken, halkın büyük kısmı ekonomik sıkıntı çeker” diye konuştu. “Üretim Ekonomisi Olsa, Hem Devlet Hem Vatandaş Kazanır” “Devlet, sıkıntı çeken sektörlere, vatandaşlara gereken yardımları neden yapamıyor? Çünkü yardım yapacak para kalmadı da ondan” diyen SP İl Başkanı Kurt, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Üretim ekonomisine öncelik verilseydi, bir yandan yatırımlar artarken diğer yandan da istihdam artacaktı. Halk kazanırken devlet de vergi gelirlerini artıracaktı. Haliyle halkını zenginleştirmeye çalışan devlet de zenginleşir, hazinesi dolar. Bu tür krizler ortaya çıktığında da gelişmiş ülkelerde olduğu gibi devlet, krizin etkilerini minimuma indirecek tedbirleri alır, sektörleri ve halkını finanse eder. Fakat bugün maalesef devletin varolan parası da verimsiz alanlara aktarılmaktadır.” “Milli Görüş Demek, Üretim ve İstihdam Demektir” Milli Görüşün ekonomi anlayışında üretimin öncelikli olduğunu, üretimle beraber yatırım ve istihdamın da artacağını dile getiren Kurt, temel problemin ülkenin kaynak ve imkanlarının, halkın yararına değil, küçük azınlıklar lehine kullanılması olduğunu, Milli Görüş iktidarıyla bu tablonun halkın yararına değişeceğini sözlerine ekledi.