ŞEHİDİMİZİ UĞURLARKEN...

Şırnak'ın Uludere ilçesinde Milli Jandarma Komando Taburu'na bağlı üs bölgesine yemek götüren askeri araca hain terör örgütü PKK mensuplarınca düzenlenen kalleş saldırıda Astsubay Üstçavuş Şenel Ağıl, Jandarma Onbaşı Muhammed Furkan Demirel ve Araklı’mızdan Jandarma Komando Çavuş Sinan Hamza şehit oldu.

Yüreklerimiz yine paramparça oldu.

Trabzonlu kahraman şehidimiz Sinan Hamza daha 21 yaşındaydı.

Şehidimiz Sinan Hamza, şehadet mertebesine ulaşmadan önceki telefonda babasıyla görüşmüş. Babasına “Baba terhisime 16 gün kaldı. Çarşı iznine çıkıp kendime ayakkabı alacağım” demiş.

Babası da “Oğlum oralar şuanda çok karışık istersen çarşı iznine çıkma gerekirse terlikle gel” demiş. Bu belki de şehidimizin babasıyla son konuşmasıydı.

Şehidimiz Sinan Hamza, çarşı izninde ayakkabısını aldı almasına ama hain, şerefsiz PKK terör örgütünün kalleş pususundan kurtulamayarak silah arkadaşlarıyla birlikte şehitlik mertebesine ulaşarak Allah’a kavuştu.

Lanet olsun kalleş terör örgütü PKK’ya, lanet olsun ülkesini satarak onların değirmenine su taşıyan satılmışlara. Sizler kaybederken şehitlerimiz her daim kazanıyorlar, kazanmaya devam edecekler. Sizler ise akıttığınız kanlarınızda boğulmaya mahkum olacak, karanlıklarda kalmaya devam edeceksiniz. Hem bu dünyada hem de ahirette aydınlığa kavuşamayacaksınız.

Şehitlerimiz Şenel Ağıl, Muhammed Furkan Demirel ve Trabzonlu Sinan Hamza’mızın yürekleri yanan annelerine, babalarına, kardeşlerine ve yakınlarına Allah’tan sabır diliyorum, milletimizin başı sağ olsun.

Bu acılı günlerde daha çok birlik beraberliğe ihtiyacımız var. Tüm partililerimize bir çağrım var. Lütfen kalleşlerin ekmeğine yağ sürmeyelim. Lütfen şehitler üzerinden siyaset yapmayalım.

AK Partilisi ile, CHP’lisi ile, MHP’lisi ile, Saadet Partilisi ile ve yüreği vatan aşkıyla dolu olan tüm partililerimiz ile gelin birlik olalım. Şehitlerimizi üzmeyelim. Unutmayalım ki bu kutsal vatanımız onların akıttığı kanlarla ayakta duruyor inşallah dünya yıkılana kadar da ayakta kalmaya devam edecek.

Şehidimizi gözyaşları içerisinde son yolculuğuna uğurlarken şehrimizin önde gelen isimlerinden akademisyen, eğitimci ve siyasetçi Hüseyin Örs Hocamız sosyal medya hesabından bizi kendimize getirecek şu önemli uyarıyı yapıyor. Bu sözleri sizinle paylaşmak isterim. Hüseyin Hocamız şu önemli uyarılarda bulunuyor:

 “Daha dün "hain!" ilan ediyorduk birbirimizi klavye başında. Sıcak yuvamızda, evimizin terasında, yazlığımızın bahçesinde, hatta havuz başında…!

Oysa sınır boylarında, dağda, karda-kışta, teni yakan güneşte, teçhizatlı yiğitler nöbetteydi. Yavrular, kınalı kuzular. Trabzon Araklı'dan Sinan Hamza, Komanda Çavuş'tu. Bugün şehit oldu Şırnak'ta terhisine 16 gün kala...

Şu gözlere ne diyeceğiz?

Kara kaşa-ela göze türkü yazan bizler, ne ağıt yakacağız?

Şehit cenazelerini, Partili Yetkinlerle selfi yapıp face'de paylaşmak görgüsüzlüğü, Bakan'a iş talebi kağıdını vermek fırsatçılığı olmaktan çıkaralım.

Susalım ve Sinan'ın aziz hatırası önünde saygı ile eğilelim.

Dua edelim.

Cenab-ı Hak sabır versin anasına, babasına.

Ateş düştüğü yeri yakmasın sadece...”

Evet Hüseyin Hocam, bu sözlerin üzerine ne denir ki…

Hüseyin Hocamızın dediği gibi şehitlerimizin aziz hatırası önünde saygıyla eğilelim.

Bırakın artık şehitler üzerinden rant sağlamayı.