SONNOKTA GÖKMEN ÖZAĞCI - Türk ve Trabzon boksunun altın çocuğuydu o. Amatör branşta elde ettiği başarılarla tüm otoritelerinin hayranlığını kazandı. Ringde korkusuzca rakibinin üzerine giden istediğini elde etmek için gözünü karartan bir dinamitti o. İçi içine sığmıyor amatör boks artık onu tatmin etmiyordu. Daha büyük hedeflere yelken açmak, ismini profesyonel dünyada duyurmanın peşinde koşmak istiyordu. Yeni boks hayatına fırtına gibi bir giriş yaptı kendisinin tabiri ile eze eze zirve basamaklarını çıkmaya başladı.Profesyonel boksta korkulan biri haline geldi. Hatta bu ışıltılı arenada ‘Mini Tyson’ lakabıyla dünyaya meydan okumaya başladı. Öyle ki 2015 yılında 1700 boksör arasında birinci sıraya kadar yükseldi. Türk boks tarihinde birinci sırayı elde eden bir isim daha bugüne kadar çıkmadı. Öyle bir korku saldı ki rakipleri onla ringe çıkmaktan kaçtı. Türkün gücünü profesyonel boksta Dünya’ya büyük bir gururla duyurdu. Bir kül kedisi misali bu rüyadan uyanacaktı, kendisini el üstünde tutanlar ona farklı yüzünü gösterecekti. Her ne kadar sert bir mizaca sahip olsa da duygusal bir yapıya sahipti. Ülkesini başarıyla temsil etmenin hazını yaşadı ama vefasızlığı en ağır yenilgi olarak nitelendirdi. ‘Bu hayatta en ağır yenilgim Vefasızlıktı’ diyen İşte o isim Selçuk Aydın... Hoş bir sohbet gerçekleştirdiğimiz Aydın bakın neler dedi. “Başarılı olduğun zaman seni alıp el üstünde tutuyorlar. Sonra bir gün her şey bittiğinde ise yanında kimse olmuyor. İşte bu çok acı bir şey. Zirvedeyken yalnız değilsindir. Ama oradan düşersen yalnızlığa mahkum ediliri bana gösterdi bu hayat. Sporculuk yaşantımda Ülkemi, halkımı gururlandıracak başarılara imza attım. İşin sonunda da normal hayatına devam ederken de en azından bir vefa görmek istiyor insan. Çünkü vefa imandandır. Biz büyüklerimizden bunu öğrendik. O dönem memleketime geldik o eski ilgiyi görmedik. Üzüldük tabi. Biz her ne kadar ringde dövüşsek de boksörler duygusal insanlardır. Profesyonel boks hayatımda 3 mağlubiyet aldım ama vefasızlık benim için en ağır yenilgidir. Bu benim içimde büyük bir yaradır.” KARAKTER HER ŞEYİN ÜSTÜNDEDiR Boks’ta zirveyi görmesine rağmen nerden geldiğini asla unutmadığını söyleyen Selçuk Aydın, “Makamlar gelip geçicidir. Kalıcı olan karakterdir. Bu hep baki kalır, değişmez. Her ne kadar halk bizi şımartıp el üstünde tutsa da, bizi en fazla toplumda eleştiren olmuştur. Yani seni şımartan da yerden yere vuran da aynı toplum. Hayatın doğasında olan şey bu. Zirveyi görmüş biri olarak her zaman aklımın bir köşesine şunu kazıdım, “Bir gün bu rüyadan uyanacaksın ve başladığın noktaya geri döneceksin.” Kimsenin gazına gelerek hareket etmedim ve bir gün her şeyin biteceğini bilerek yaşadım. Bu yolculukta gurur duyacağım şeyler ise, karakterim ve duruşumdan asla ödün vermememdi. Bana göre en büyük kazanımım bu oldu” dedi. GÜÇLÜ İRADEM OLMASAYDI BEN YOKTUM Aktif sporculuk yaşantısına son vermesinin ardından sosyal hayata adapte olmasının çok zor olmadığını söyleyen Selçuk Aydın, “Ben iyi bir boksördüm. Türkiye’nin sayılı boksörlerinden bir tanesiydim. Bu konuda hiç mütevazı olmayacağım. Fakat kendim ile alakalı yaptığım işin yorgunluğunun yanı sıra sportif faaliyetlerle alakalı yaşamış olduğum bazı trajik olaylardan dolayı kendimi geri çektim. Geri çekince toplumdan uzaklaştık. Toplumdan uzaklaşınca, bir zamanlar havalimanında coşkuyla karşılanan, yolda birilerinin durdurup fotoğraf çekilmek istediği, futbolcuların bile evimize gelip ziyaret ettiği dönemi yaşamış biri olarak bir yere gidince kimsenin umursamadığı kimliğe bürünüyorsun bir anda. Bunu aşmak için sağlam karakter gerekiyor. Bugün gelinen nokta ise Türkiye Boks Federasyonu Başkan adayı olmuş birinden bahsediyoruz. Eğer ki o süreçleri aşamasaydık, güçlü bir irademiz olmasaydı bugün belki bu başkan adaylığımız söz konusu bile olamazdı. Yok olur giderdim” dedi. HEPSi KAYBETTi BEN KAZANDIM! Amatör boksta ciddi bir kariyere sahip olmasına rağmen profesyonelliği tercih etmekten pişmanlık duymadığını dile getiren Selçuk Aydın, “İlk profesyonel maçımda oldukça heyecanlıydım. Halbuki amatör maçlarda çok daha güçlüleriyle karşılaşmıştım. Ama ilkler her zaman heyecanlandırıyor insanı. Özellikle profesyonel anlamında yeni kulübümde dünyanın çeşitli ülkelerinden el üstünde tutulan şampiyon sporcular vardı. Ben onların yanında bir hiçtim. Hep bir adım önümdeydiler. Fakat hepsi kaybetti, ben kazandım. Rakiplerimi eze eze yendim, merdivenleri birer birer çıktım. Amatör ruhla bunu başardım” diye konuştu. ŞEHRiMDE KEMER ALMAK UNUTULMAZDI Trabzon’daki kemer mücadelesini asla unutmadığını belirten Selçuk Aydın, “Kazandığım bir maç sonrası bir sonraki mücadelemin Trabzon’da olmasını istedim. Trabzon’da bir boks şöleni gecesi düzenledik. Hele ki büyük bir ünvan varsa o gecede, alt maçları ile beraber 1 milyon TL’lik maliyet gerektirir. Onu Türkiye’de kazanmak ya da elde etmek gibi bir şansımız yok. Kulüp başkanımız elini taşın altına koyup bu organizasyonu yapmıştı o zaman. Çok mutlu olmuştum. O zaman Trabzon’da hemşerilerimin önünde bu başarıyı kazandım. Benim için unutulmaz en mutlu olduğum anlardan bir tanesiydi” dedi HiÇ BiR MAÇIMI BEYNiMDE YENiLMEDiM! Profesyonel boks yaşantısında 3 kez mağlubiyet yaşadığını dile getiren Selçuk Aydın, “Samimi bir şeyi itiraf etmek istiyorum. 3 kez rakibine mağlup oldum ama bu maçları aslında beynimde hiç kaybetmedim. Hep bir şeyler ters gitti. İlk Dünya şampiyonluk maçım takdir edersiniz ki tartışmalı bir şekilde kaybettim. Özellikle hocalarımın ve menajerimin ayaklarının titrediği, yeteri kadar beni maça motive edemediği bir müsabakaya çıktım. İlk raundu dahi hatırlamıyorum. Hepsi benden daha heyecanlıydı. Kısacası beni iyi hazırlayamadılar. Buna rağmen Meksikalı sporcu ile iyi mücadele ettim ve sonuçta kazanmam gereken maçı ellerimden alıp rakibime verdiler. Bu haksız duruma sadece seyirci kalınması mağlubiyetten daha ağır geldi bana” dedi. BOYUN FITIĞIYLA MAÇA ÇIKTIM İngiltere’ye gideceği sırada boynunda şiddetli bir ağrı hissettiğini ve sonrasında boyun fıtığı olduğunu dile getiren Trabzon boksunun unutulmaz ismi, “Saçımı kuruturken boynumda şiddetli bir ağrı hissettim. O anda boynum tutuldu. Öyle ki sağa sola boynumu döndüremiyorum ve yumruk atamıyorum. Sürekli bir ağrı. Sonra doktorlar boyun fıtığı teşhisi koydular. Sürekli fizyoterapist geldi, her gün boynuma masaj yaptı. Bu şekilde maça çıktım aslanlar gibi mücadele ettim. Bu kez oldu derken, yine masa başı oyunlarıyla yenildim. Mağlubiyete rağmen ‘boyun fıtığım vardı ringe çıktım, o nedenle yenildim demedim’ Üzerinden 8 yıl geçti ve ben bunu ilk kez dile getiriyorum. O nedenle gururum her zaman bahanelerin önünde gelmiştir. 3 yenilgim ise kilo al, ver arasında yaşandı. Bu durum insanın vücut kimyası bozar ki öyle oldu. Zamanında maç yapılmadı, oyalandım. Zamana yenildim” dedi. DÜNYANIN EN iYiLERi BENDEN KAÇTI Profesyonel boks hayatında hiçbir zaman rakip seçmediğini dile getiren Selçuk Aydın, “Dünyanın en boksörlerine karşı meydan okudum. Hiç birinden çekinmedim. Kim olursa olsun ben hepsiyle dövüşmeye hazırdım. Çünkü iyiydim. Ama benden hep kaçtılar. Bizim rakipleri seçme gibi bir şansımız yoktu. Türk boksör olduğumuz için lobimiz çok kuvvetli değildi. Ben sıralamadan giriyordum. 2015 senesinde 1700 boksör arasında birinci sıraya yükseldim. Türk boks tarihinde birinci sıraya çıkan şuana kadar olmadı” dedi. boks hayatında hiçbir zaman rakip seçmediğini dile getiren Selçuk Aydın, “Dünyanın en boksörlerine karşı meydan okudum. Hiç birinden çekinmedim. Kim olursa olsun ben hepsiyle dövüşmeye hazırdım. Çünkü iyiydim. Ama benden hep kaçtılar. Bizim rakipleri seçme gibi bir şansımız yoktu. Türk boksör olduğumuz için lobimiz çok kuvvetli değildi. Ben sıralamadan giriyordum. 2015 senesinde 1700 boksör arasında birinci sıraya yükseldim. Türk boks tarihinde birinci sıraya çıkan şuana kadar olmadı” dedi. KEŞKELERiMDEN DERS ÇIKARTTIM Floyd Mayweather’in başarısındaki sırrın arkasındaki ekibin olduğunu vurgulayan Selçuk Aydın, “Floyd Mayweather’in her zaman maç seçme hakkı vardır. Rakibin en zayıf anını kollar.Yani istediği zaman ringe çıkıyordu. Bunlar işte hep stratejik hamleler. Başarıya ulaşma olasılığın böyle durumda çok fazladır. Antrenör faktörü, çalışma ortamı, beslenme uzmanı, psikolojik destek ekibi başarıya giden yolda en güçlü silahlardır. Ne yazık ki Floyd Mayweather kadar şanslı değildik. Bunları tecrübe edip yaşayarak öğreniyoruz. İnanıyorum ki ölene kadar da öğrenmeye devam edeceğiz. Keşkelerimden ders çıkararak adımlarımızı bu yolda atacağız” dedi EĞiTiMSiZLiK KÖTÜ BiR ŞEY! “Tecrübe yaşayarak öğreniliyor ama tecrübe için bir şeyler yaşayıp görmek lazım. Ya da bir şeyleri tekrar yapmak lazım” diyen Selçuk Aydın, “Eğitim seviyesi olmayan, olduğu yerde sayıyor, kendini geliştiremiyor. Kalori değerini okulda öğrendim. Üniversitede milli takımda öğrenmedim yani. Gerçekten üzülecek bir durum ama bunu itiraf ediyorum. Eğitimsiz birçok antrenörümüz vardı. İkili ilişkiler ile bu arkadaşlar milli takıma geldiler. Dolayısıyla ne oldu biz çok fazla kendimizi geliştiremedik, öğrenemedik. Antrenmanda bizde su içmek yasakt. Profesyonel oldum bizim spor salonunda paletle su geliyordu. İsteyen istediği kadar su içsin diye. Ama biz Türkiye’de su içmeden antrenman yapıyoruz” diye konuştu. BOKSU BIRAKMAK KOLAY OLMADI Boksu bırakma karanını vermenin kolay olmadığını belirten Selçuk Aydın, “Ben bu duruma babamda şahit oldum. Babam devlet memuruydu, emekli olunca aynı boşluğu yaşadı. Alışagelmiş bir düzen var. Ondan çok daha farklı bir hayata adapte olmak kolay olmuyor. Dolayısıyla o kararı almak beni zorladı. Ama biraz da kırgınlıklar,küskünlükler vardı. Bunlarda benim hayatımda hep olan şeyler. Baktığım zaman bu iş sadece yetenek ile alakalı değil. Seni zirveye taşıyacak faktör sadece yetenek değildi. Şartlarında artık uygun olmayacağını görünce tamam dedim buraya kadarmış. Sadece senin çok iyi antrenman yapman şampiyonluğa ulaşmanda yeterli değil” dedi.