SÖZ SİZDE!

Ve; 2023 seçimleri öncesine kadar hayal bile edemediğimiz, Cumhur İttifakı seçmenlerine söylersek tekme tokat karşılık vereceği olay gerçekleşti. Terör örgütü PKK muhatap alınıp masaya oturuldu, birden bire barış güvercini olarak gösterildi. ’Cani Öcalan’ ‘kurucu lider’ oldu! AK Parti, MHP ve DEM artık ortak yol alacak üstelik!
**
Bakıyorum, bunları normalleştirmeye çalışanlar var. İçlerine sindirebiliyorlar. Yıllardır aksini söyleyip şimdi tam tersinin yapılmasını kabul ediyorlar. Belki yürekten inanıyorlar bu gelişmelere, belki siyasi beklenti veya çıkar için baş eğiyorlar?
Tabii ki sonuna kadar barış… Sonuna kadar ‘Analar Ağlamasın’
Ama vicdanlar öyle mi söylüyor gerçekten?
Şunlara yanıt arıyor Türkiyem?
**
AK Parti lideri, Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan, PKK’nın silah bırakmasını, “Hiçbir talepleri olmadı” diye kestirip attı. Neredeyse yarım asırdır faaliyet gösteren, yaptığı alçakça saldırılar bir yana… Başta uyuşturucu olmak üzere silah kaçakçılığı vs. birçok gayri resmi işten milyarlar kazanan bir terör örgütünün, durup dururken (!), hiçbir çıkarı olmadan (!), hiçbir şey talep etmeden (!) silah bıraktığına inanalım mı?
Bu teröristlerin tek dertlerinin ‘barış’ olduğunu mu düşünelim gerçekten?
Birkaç ay yıl önce böyle bir konuda, “Benim veya arkadaşlarımın terör bir terörist başı ile masaya oturduğu ispat edemezseniz şerefsizsiniz. Bu alçakça iftirayı yapanlar bunun hesabını vereceklerdir. AK Parti bu masaya oturmaz, CHP oturur, benim vatandaşım bunlara oy vermez. Biz bugüne kadar AK Parti olarak terör örgütü ile hiçbir zaman masaya oturmadık, hiçbir zaman da oturmayacağız” diyen, başta şehit aileleri olmak üzere vatansever herkesin gönlünde taht kuran Erdoğan’ın şimdi tam tersini yapmasını, koca Türkiye Devletinin teröristlerle aynı masaya oturmasını nasıl yorumlayalım?
Düne kadar herkesin “Türkiye’nin sigortası” dediği, cani Öcalan’ın ve PKK’nın en en en büyük düşmanı olduğunda kimsenin şüphe duymadığı Bahçeli’nin birden o caniye “Kurucu önder” demesini, hatta methiyeler düzmesini normal mi karşılayalım?
“Terör örgütünden vicdan bekleyen vicdansızdır. Terör örgütünden ahlak bekleyen ahmaktır. Terör örgütüne yaslanan hain oğlu haindir.” Bu sözleri Cumhur İttifakının en önemli isimlerinden biri Süleyman Soylu söylemişti. Bunu nasıl yorumlayalım!
Çocukları katleden, binlerce kişiye tecavüz eden teröristlerin yarım saatlik şovla ‘Ak’lanırken… Mesela; halen kesin delil elde ortaya konulamayan CHP’li Belediye Başkanlarının cezaevinde zor şartlarda tutulmasından bir anlam çıkarmayalım mı?

12 askerimizin şehit olduğunu öğrendiğimiz günde Trabzon’da vur patlasın çal oynasın yapılan ‘Kültür Etkinliği’nin iptal edilmemesini, o acı olaydan iki gün sonra yapılacak silah bırakma şovuna zeval gelmemesi düşüncesine bağlamayalım mı?
Yıllardır aksini söyleyerek oy alıp iktidarını perçinleyen Cumhur İttifakı’na yeni bir katılım olmasını, AKP-MHP-Dem, hatta yazarken bile üzüldüğüm ama gerçek şu ki; Erdoğan-Bahçeli-Öcalan’ın ortak hareket etmesine ne diyelim?
Ayakkabı numaralarının bildiğimiz (!), eylem yapamayacak hale gelen terör örgütünün güçlü olduğu zamanlarda değil de, tükendiği zamanda barış elçisi olarak gösterilmesini içimize sindirelim mi Allah aşkına?
Binlerce anne babayı gözü yaşlı, çocukları yetim bırakan alçaklardan 30-40’nın ‘eski’ silahlarını yakma şovunu izlerken, ABD’nin YPG’ye ‘yeni’ silahlar vermesi ve destek olmasından da mı uyanmayalım?
Veya;
Hadi Büyük Ortadoğu Projesi’ni çözemedik!
Daha dar kapsamlı bakalım olaya o zaman: AKP sözcüsü (!) Cem Küçük’ün, “Selahattin Demirtaş içeriden çıkarsa, düzenlemeler olursa, DEM Parti seçmeninin önemli bir kısmı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a oy verir” sözünden de mi bir şey anlamadık?
Yıllardır takip ederim, dünyanın bir ucunda bir olay oldu mu, A Haber ekibi hemen Eren Bülbül’ün annesine gidip CHP aleyhine konuştururdu. Bu gelişmelerin andından, dünyanın en büyük acısını yaşayan o eli öpülesi anneye ve şehit annelerine mikrofon uzatıyorlar mı yine o kanallar? Yeni ittifakı nasıl karşılıyorlar, sormaya cesaretleri var mı?
**
“Kadere bak, kimler kimlerle beraber. Vah ahhh. Nereden nereye? Ne oldum deme, ne olacağım de. Hep bunlar imtihan”.
Böyle demişti Cumhurbaşkanı Erdoğan!
Mikrofon sizde artık, ne dersiniz bu duruma?