SPORDA KAYGI VE STRES

 Karşılaşma öncesi sporcular kaygı, korku ve heyecan içinde olanlar ve sporcular bunu fizyolojik, zihinsel duygusal ve sosyal tepkilerine yansıtırlar. Bir çok sporcu karşılaşma öncesi mide ağrısı hissettiğini tecrübelerimiz den bilmekteyiz. Bu sporcular, kafaların da sürekli dönen negatif düşüncelere sahip olabilir ve sinirli davranışsal tepkiler gösterir.
 Kaygılı olan sporcular, ilgili çalışmalar Spor psikolojisi içinde göreli olarak yenidir. Son zamanlarda bilim adamlarının yaptıkları araştırmalar sportif performansı sadece kondisyon gibi fizyolojik, teknik gibi biyomekanik yani "insan dokularının özellikl eri ve mekanik streslere dokuların yanıtı ne olacak sorularına cevap veren alandır biyomekanik" 

 Olimpiyatlarda ve şampiyonalarda bir çok sporcu fiziksel ve tekniksel olarak hazır olmamalarına rağmen baskıl koşullarda bu potansiyellerini açığa çıkartmaktadır. Tabii ki, bu sadece olimpik ve uluslar arası sporcuların yaşadığı bir durum değildir. Sporcuların performans düzeyini etkileyen bir çok faktör vardır. 

Önemli karşılaşmalarda yıllar yılı bizde stres ve kaygının sporcular üzerine ne kadar etkili olduğunu kolayca gözleyebiliyorduk. Bu durumda kondisyon bozuklukları baskılı koşullarda daha sık yaşanılmaktadır. Sporda performans, sporcuları fiziksel, teknik ve taktik becerilerini, stresli kaygılı koşullarda ortaya koyma kapasiteleriyle belirlenir. Bu anlamda stres fiziksel, teknik ve taktik özellikleri sergileyişiyle oldukça önemlidir. 

 Sporda kaygı ve stres bugün spor psikolojisinde yaygın olarak akademik araştırma ve uzmanlık konusu olmuştur. Birçok mükemmel düzeyde sporcu becerilerini sadece fiziksel fizyolojik kapasitelerine değil, psikolojik özelliklerine de borçludurlar. Bu sporcular kendilerini karşılaşmaya psikolojik olarak hazırlamada, motive olmada, kaygılarını yöneltme de konsantre olmada amaçlar belirleme de mükemmel yeteneklere sahiptirler.

 Birçok sporcu fiziksel olarak çok çalışmalarına rağmen sonuç alamadıkların da kaygı, stres, motivasyon gibi faktörlerin ne kadar önemli olabildiğinin bilincine varırlar.
Birçok antrenör, psikolojik hazırlığın karşılaşmalarda yaşanan kaygı ve stresin çok önemli olduğunu söylemelerine rağmen bunu nasıl yöneteceklerini bilmemektedirler. Bu konularda kesinlikle kendilerini yetiştirmeleri kaçınılmazdır.