SULANDIRMANIN GEREĞİ YOK!

Bu kadar da değil bana göre.

Altı üstü 25 Kuruş.

Ha diyeceksiniz ki, haksız kazanç değil mi?

Doğrudur, haksız kazançtır.

Düşünebiliyor musunuz, ülke genelinde poşet başına vatandaştan alınan paranın miktarını.

Alınan bu kararın ben çevre duyarlılığı ile ilgili olduğuna çok da inanmıyorum.

Her şeye rağmen yapacak çok da bir şey yok; tepkiden başka.

Ancak işi de fazla sulandırmanın bir gereği yok.

MARKET KARŞILASIN
Ben poşet olayına bir de şu pencereden bakmak istiyorum.

O ki, marketlerde aldığınız bir poşet için 25 Kuruş ödeyeceksiniz…

O ki, vatandaş alınan25 Kuruş’a tepki gösteriyor…

O ki, marketlerde bundan dolayı sıkıntılar yaşanıyor ve yaşanan sıkıntılar da devam edecek gibi...

O ki, market çalışanlarıyla müşteriler bu nedenle karşı karşıya geliyor…

O zaman demem o ki; verilen poşetin parasını market kendisi kabul etsin.

Yani; müşterisine yine poşeti bedava versin.

KÜÇÜK ŞEYLER
Küçük şeylere öyle tepkiler veriliyor ki.

Yaşananlara bakınca verilen bu tepkilere hayret etmemek mümkün değil.

Daha dün, döviz öyle çıkışlar ve inişler yaşadı ki yaşantımızın her alanına önemli derecede olumsuz etki etti.

Dövizin çıkışını bahane eden büyük tüccarların uyguladıkları ekonomik fiyatlar herkesin yaşantısını neredeyse ters-düz etti.

İşte benim kafama takılan yer de burası.

Peki poşete tepki koyanlar neden çıkıp da, ekonomik dalgalanma ile yapılan uçuk kaçık zamların ardından döviz düştüğünde,  ‘bakın işte döviz düştü, zamlarınızı geri çekin’ diye tepki göstermediler?

Öyle ya!

Asıl canımızı acıtan dövizin çıkış yaşadığı günlerde fahiş fiyatların uygulanması değil miydi?

Halen daha o fiyatlar uygulanmakta.

İşte bakın bütün ürünlere; döviz artışı olmadan fiyatı neydi, artış olduktan sonra fiyat nereye geldi?

Ne garip milletiz değil mi?

SORUN ÇÖZÜLMELİ
Millet ittifakında sular durulmayacak gibi görülüyor.

Yüzüldü ama küçük sularda iki parti bir türlü istedikleri kulacı atamıyor.

Nedeni ise anladığımız kadarıyla CHP İl Yönetimi’nin ortaya koyduğu anlamsız tavır.

Suların durulmaması her iki tarafı da oldukça yıpratıyor.

Ben en son Trabzon genelinde iki partinin oy potansiyelini araştırdım.

Karşıma çıkan tablo şu ki; CHP’nin ilçelerde gösterecek olduğu adaylar İYİ Parti’nin verecek olduğu katkı 37 bin oy dolayında.

İYİ Parti’nin ilçelerde gösterecek olduğu adaylara ise CHP’nin verecek olduğu katkı 20 bin oy civarında.

Evet, tablo bu şekilde.

Hadi şimdi kararınızı siz verin.

GÖVDE GÖSTERİSİ OLACAKTIR
Cumhurbaşkanı Recep tayip Erdoğan, Cuma günü Trabzon’da ilçelerin belediye başkan adaylarını açıklayacak.

Aday açıklamasının büyük bir gövde gösterisine dönüşmesi bekleniyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trabzon’a gelip ilçe adaylarını açıklamasını ben şöyle okuyorum…

Sayın Erdoğan, her zaman Trabzon’u diğer illerden ayrı tutmuştur.

Her zaman Trabzon’a ayrı bir özenti göstermiştir.

Her zaman Trabzon’a şu mesajı vermiştir; sizler bizim için önemlisinizdir.

Ben şahsen ilçelerde büyük bir değişimin olacağına inanmıyorum.

Aldığımız duyumlara göre ilçelerde mevcut başkanların çoğu ile devam edilecek.

Üç döneme takılanlar ile MHP’ye verilmesi düşünülen ilçeler hariç.

KİLİT İSİM
Hiçbir zaman Ortahisar’da sürpriz olacağını düşünmedim.

Çünkü Ortahisar’da vatandaşla bütünleşen, vatandaşa dokunan bir belediye başkanı vardı.

Ayrıca herkes tarafından sevilip sayılan, takdir edilen Ahmet Metin Genç diğer partilerin gösterecek olduğu aday içinde kilit isim durumundaydı.

O nedenle baştan bu yana Genç’in, Ak Parti’nin vazgeçemeyeceği bir başkan olduğunu savunmuşumdur.

Bir de olayın şu boyutu var.

Büyükşehir’in yükünü taşıyan ilçe Ortahisar’dı.

Kısacası Büyükşehir denildiğinde akla gelen ilk yer Ortahisar ilçesi oluyor.

400 bine yakın nüfusuyla Trabzon’un kendisidir Ortahisar.

Ahmet Metin Genç’in tekrar devam etmesi iktidar partisinin elini oldukça güçlendirmiştir.

Hem Büyükşehir’de hem de Ortahisar’da.