Trabzon’un Arsin ilçesinde bulunan balıkçı barınakları ve balık depolarının yıkımına tepkiler sürüyor. Trabzon Su Ürünleri Üreticiler Birlik Başkanı ve Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi İlker Yıldırım, yıkıma tepki göstererek limandan yılda 30-40 milyon dolar civarında balık ihracatı yapıldığını belirterek depolarının yıkımıyla büyük bir mağduriyet yaşadıklarını söyledi. Depolardaki malzemeleri dahi boşaltamadan yıkım işleminin yapılmasına tepki gösteren Yıldırım, milyona varan zararlarının olduğunu ifade ederek, "Bu liman yaklaşık 4-5 yıl önce bölge balıkçılarına hizmet için yapıldı. Denizde bizim milyonlarca dolar yatırım yaptığımız üretim ve istihdam yaptığımız balık çiftliklerimiz var. Burada üretilen balıklar da yurt dışına gidiyor. Onlara lojistik hizmetini yapabilmemiz için küçük balıkçıların yararlanabilmesi için devletimizden Allah razı olsun bu tip tesis yaptı. Sonrasında 1-2 yıl biz teknelerde çalışan personelimiz teknelerde üzerini başını giydi. Burada tuvalet dahi yoktu. Zamanla burayı Arsin Su Ürünleri Kooperatif Başkanlığı kiraladı. Kooperatiften yasadan bizim hakkımız vardı balıkçı statüsündeydik. Burada ağlarımızı koyacağımız depolara ihtiyacımız vardı. Burada iki üç tane depo yaptık. Önde küçük balıkçılarımızın konaklayacağı damlar yapılmaya başlanınca özellikle Arsin Belediye Başkanının buradaki tutumu Tarım İl Müdürlüğünün tutumu ve Trabzon Valisine de aksettirildi. O da olayı çok iyi tahlil edemedi ve bize yıkım yazıları dahi depolarımızı boşaltmaya zaman bırakmadan yazı elimize geçer geçmez bir gün sonra yıkım işlemi yapıldı. Milli servet yerle bir oldu. Limanın yapılış amacı bizleriz zaten. Balıkçı yoksa bu limanın hiçbir anlamı yok. Burada ürettiğimiz balıklar Japonya’ya, Rusya’ya dünyanın dört bir yanına gidiyor. Sadece bu limandan yapılan ihracat rakamının ortalaması yaklaşık 30-40 milyon dolar civarında. Burada ortalama dört tesiste 60 civarında insan çalışıyordu. Onlar şu an teknelerde konaklıyor. Burada tuvaletimiz bile yok. Maalesef zor durumdayız. Milyona varan bir zararımız var. Şu an ağlarımız dışarıda güneş vuruyor. Türkiye’de böyle bir örnek yok” dedi. Yıldırım sürekli istihdamı artıran sektörlerden biri olduklarını kaydederek, “Türkiye’nin bu günlerde zor günlerden geçtiği bir süreçte sürekli istihdamı artıran bir sektördeyiz. Su Ürünleri gerçekten Türkiye’nin göz bebeği. 2023’de hedef bir milyar dolardı biz 2009’da o hedefi yakaladık. Şu anda hedef 2 milyar dolar oldu. Büyüyen istihdam sağlayan bir sektör ama maalesef durum içler acısı” diye konuştu. "Mahkemeye gidip derdimizi anlatalım fırsatı dahi vermediler" Arsin Su Ürünleri Kooperatif Başkan Yardımcısı Hakan Şengül de, mahkemeye giderek dertlerini anlatmaya fırsat verilmeden yıkım işleminin yapıldığını ifade ederek, “2016 yılında balıkçı barınağımızı Ulaştırmadan kiraladık. 2019 yılında da balıkçı barınağımıza üye arkadaşlarımıza, balıkçılarımıza depolarını ağ kurutma alanlarını, bakım alanlarını, kayıklarının tamir yerlerini yapmak için projemizi Arsin Belediye Başkanlığına sunduk projemizi de aldık. Gelişen süreç içerisinde eski ve yeni belediye dönemi diye bir şey yaşandı. Yeni gelen belediye başkanı eski dönemde alınan ruhsatı önce kabullendi sonra reddetmeye çalıştı. Tarım İl Müdürlüğü bize bu konuda yazılar yazmaya başladı. Projemizin mevzuat açısından uygun olmadığını bize yazdılar. Bizde bunlara resmi yazı olarak bizim projemizin Trabzon’da, Rize’de, Giresun’daki tüm yapılan balıkçı barınaklarıyla eşdeğer olduğunu herhangi bir sorunumuzun olmadığını ancak varsa sorunlarımızın yazılı bir şekilde gönderin bizde bu konuda kendimizi revize edelim dedik ama bize hiçbir şekilde yazılı olarak bir şey gelmedi. Bizim muhatabımız Arsin Belediyesi'dir. Belediye Başkanımız meclis kararı olmadan sadece kendi şahsı imzasıyla ruhsatımızı iptal etti. Bunun akabindeki süreçte ruhsat iptalinden sonra yaptığımız depoları bir hafta sonra mühürledi. Önce mühürlenip sonra iptal edilmesi gerekirken prosedürde tersinden işledi. Akabindeki süreçte bize yıkım kararı almış. Yıkım kararı elimize Eylül 8’inin akşamı geldi. 11’nin sabahı da yıkım ekipleri buraya geldi. Telefon açarak tamam hak hukuk mücadelemiz var mahkemelere gidelim ama 3-5 gün zaman tanıyın ki malzemelerimizi alalım. Buraya 100 kadar polisle geldiler yıkıp aşağıya indirdiler. Bize mahkemeye gidip derdimizi anlatalım fırsatı da vermediler. Tepeden balyoz gibi indiler. Mağdur olduk” ifadelerini kullandı.