Süleyman Soylu genç yaşlarda Doğru Yol Partisi’nin Gaziosmanpaşa İlçe Başkanlığından başladığı siyasi yürüyüşü ile DYP ve ANAP’ın birleşmesi ile kurulan Demokrat Parti’nin genel başkanlığına kadar yükseldi.
AK Parti’nin genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a akla hayale gelmeyen sözlerle inanılmaz muhalefet yaparken üst kurul delegeleri kendisini genel başkanlıktan indirerek 80 yaşındaki Hüsamettin Cindoruk’u 40 sene sonra yeniden genel başkan seçmişlerdir.
12 Eylül 2010 referandumunda il il gezerek Genel Başkan Erdoğan gibi destek istemişlerdir.
İşte o günlerde FETÖ’nün başı ‘mezardaki ölüler de çıkıp oy kullansınlar’ derken Anayasa Mahkemesi ve HSYK’nın yapısını değiştiren bu referandum başarılı sonuçlanınca zamanın başbakanı Recep Tayyip Erdoğan da okyanus ötesine selamlar göndermiştir.
Bu referandumun ardından resmen sürek avı başlamış, Ergenekon adı altında hayali bir örgüt icat edilmiş, Türk ordusunun kozmik odasına girilmiş, başta genelkurmay başkanı Orgeneral İlker Başbuğ olmak üzere vatansever Generaller ve Subaylar hatta Astsubaylar tutuklanarak cezaevine doldurulmuştur.
Savcı savcıyı, emniyet müdürü emniyet müdürünü, subay subayı göz altına almış, MİT Başkanı Hakan Fidan gözaltına alınmaya kalkılınca bu işin kendisine dayandığını gören Başbakan Erdoğan ‘eyvah kandırıldık’ demiştir.
Hızı kesilmeyen FETÖ, 17/25 Aralık operasyonuyla bir günde 248 kişinin ölümüne yüzlerce kişinin gazi olmasına neden olmuştur.
İçişleri Bakanlığı’na atanan Süleyman Soylu PKK terör örgütüne karşı amansız bir mücadele başlatarak ‘Terör örgütünden medet umanları Allah kahretsin’ demiştir.
Şimdi PKK denilen kanlı terör örgütü silah bırakarak dağdan inip vatandaşların arasına karışacakmış.
Soylu ne diyor, siz ne yapıyorsunuz!