5yıl sonra katıldığı UEFA Avrupa Ligi gruplarındaki ilk La Liga ekibi Getafe’ye tek golle boyun eğen ve Avrupa Ligi’ne kötü bir giriş yapan Trabzonspor’da moraller oldukça bozuldu. Hem Süper Lig hem de Avrupa Ligi olmak üzere son 4 maçından 2 beraberlik 2 mağlubiyet alan ve düşüşe geçen Karadeniz ekibinde özellikle sakatlar Abdülkadir Ömür ve Ekuban mumla arandı. İki oyuncunun yokluğunda pozisyon bulmakta güçlük çeken Trabzonspor’un gelecek haftalarda da işinin çok zor olduğu aşikar. Teknik Direktör Ünal Karaman da Getafe maçı sonrası durumu, “Orta sahada takımın hücumunu organize edecek 3 oyuncunuzu kaybedince tabii ki çok şey değişecek. Topla ilişkileri iyi olan, toplu veya topsuz iyi, süratli oyuncular bunlar. Ama şu an maalesef hücum hattında rakibi şaşırtacak oyuncularımızın eksikliği var. Bundan sonrası için çok fazla seçenek yok. Belki alt takımdan bir iki futbolcu alacağız. Belki biraz daha sıkıcı bir futbol oynayacağız ama transfer sezonu açılana kadar sonuç almaya çalışacağız” şeklinde özetlemişti. Belli ki Karaman’ın da inancı ve güveni kırılmış. Ama şu unutulmamalı ki burası Trabzonspor. İstanbul hegemonyasına son veren, Anadolu’nun ilk şampiyonu ve ağabeyi, Avrupa’nın nice devlerini yıkmış bir kulüp. Bizde yılmak ve asla pes etmek yok. ‘Her inişin bir çıkışı vardır’ diyerek bu kötü günlerin de son bulacağına inanıyoruz. ‘Yusuf Yazıcı gitti yeri dolmadı’ diyemeyiz. Mutlaka yerini birisi doldurmalı. Hatta daha iyisi gelmeli. Abdülkadir Ömür ve Ekuban sakatlandı diye karalar bağlamayacağız. Onların daha güçlü dönmelerini beklerken yerlerine mutlaka yeni isimler gelmek zorunda.