2022-23'de beklentilerin altında kalan Trabzonspor’da yeni sezon öncesi transfer çalışmalarına şimdiden start verilmiş durumda.
Teknik patron Nenad Bjelica’nın verdiği rapor doğrultusunda hareket eden Bordo-Mavili yönetim gerek yurt için de gerekse de yurt dışında birçok oyuncuyla görüş alışverişi içerisinde olduğunu biliyoruz.
Yönetim transfer çalışmalarını büyük bir titizlik içerisinde sürdürmekte. Trabzonspor’un neye ihtiyacı var? Çok iyi transferlere ihtiyacı var.
Çünkü yapılacak transferler yeni sezon öncesi Bordo-Mavili takımın kaderini yakından ilgilendirecek. Eğer Trabzonspor, gelecek sezon üç kulvarda da başarılı bir sezon geçirmek istiyorsa bu transfer dönemini en verimli bir şekilde geçirmesi şart.
Daha önce birçok yazımızda da belirttiğimiz gibi oyuncu seçimin de çok dikkatli olunmalı. Takıma kesin katkı sağlayacağına inanılan oyuncular dâhil edilmeli.
Tabi Bordo-Mavili kulübün maddi olarak zor bir dönemden geçtiği de ortada.
Böyle bir dönemde transfer yapmanın zorluğunun da çok iyi farkındayız. Yönetimin de bu konuda haliyle işinin hiç de kolay olmayacağının bilincindeyiz. Ama şartlar ne olursa olsun tereddüt edilen sırf maddi olanakları uygun diye de oyuncu transferi yapılmamalıdır. Böyle transferin hiçbir karı olmayacağı gibi kulübün çok daha kötü bir durumlara gelmesine neden olur.
Transferdeki en küçük başı boşluluk maalesef yeni sezonun da Trabzonspor için kabus gibi geçmesine neden olacaktır.
İSKELET KADRO KORUNMALI
Süper Lig, Türkiye Kupası ve Avrupa'da şampiyonluk hedeflerine erken havlu atan Trabzonspor’da gelecek sezon için transfer planlaması devam ederken, diğer yandan da iç transferde hareketlilik sürüyor.
Şimdi merak edilen konu iç transferde hangi oyuncularla yola devam edilip edilmeyeceği. Bu sezonki başarısız tablo malum ortada.
Takımda doğal olarak büyük bir revizyonun olması da kaçınılmaz bir durum.
Dış transfer kadar iç transferde çok önemli. Tabiki başarılı olmak istiyorsanız takıma katkısı olan oyuncuları çok büyük rakamlar olmadığı müddetçe elinizde tutmalısınız. İskelet kadro korunmalı ve bu kadroya takımı daha ileriye taşıyacak fark yaratacak oyuncular ilave edilmelidir.
Bu sezonki başarısızlığın belki de en önemli nedeni geçtiğimiz senenin iskelet kadrosunun korunamaması olmuştu. Yönetimin de gerekli dersi aldığını düşünmekteyiz.
Aynı hataların tekrarlanması durumunda Trabzonspor’un önünün açık olacağını söyleyebilirim.
TEK YUMRUK OLUNMALI
Geçen sezonun şampiyonu Trabzonspor, bu sezon gösterdiği performansla bizleri hayal kırıklığına uğrattı.
Geçtiğimiz sezonki yakalanan şampiyonluk sonrasında Bordo-Mavili takımın bu yıl da lige damgasını vuracağını umut ediyorduk. Ancak ‘Evdeki hesap çarşıya uymadı’ misali Bordo-Mavili ekip tam tersi bir grafik ortaya koydu.
Tüm kulvarlara erkenden veda eden Trabzonspor’un böyle zirvedeyken bir anda dibe vurmasına bir anlam veremedik doğrusu.
Bordo-Mavili takımda bir şeylerin ters gittiği ortadaydı.
Kaleci Uğurcan Çakır, tam da bu sorularımızın cevabını bulmaya çalıştığımız dönemde düzenlediği basın toplantısında, “Takım uyumu olmayınca, birlikte zaman geçirmekten mutlu olmayınca, idman bitse de gitsek oluyor. Geçen sezon başarının en büyük nedeni arkadaşlıktı. Arkadaşlığın geçen sezonki başarıda çok önemli bir etkisi vardı. Bu sezonki başarısızlıkta da çok önemli bir etken olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullanmıştı.
Uzun lafın kısası Uğurcan, bu düzenlediği basın toplantısında başarısızlığın nedenini çok net bir şekilde özetlemişti.
Yeni sezon öncesi öncelikle oyuncular arasındaki bu arkadaşlık bağları yeniden kuvvetlendirilmeli.
Eğer bu sağlanamazsa ne kadar güçlü bir kadro oluşturursanız oluşturun başarılı olmanız hiç mümkün olmaz.
‘Ben değil biz’ anlayışında hareket edilip tek yumruk olunmalı.
işte o zaman başarı da kaçınılmaz olacaktır…
BU ABDÜLKADİR’İN GERÇEK PERFORMANSI BU DEĞİL
Trabzonspor’da en büyük beklentisi içerisinde olduğumuz isim Abdülkadir Ömür… Bordo-Mavili ekibin son yıllarda yetiştirdiği ender yeteneklerden bir tanesi.
Ancak bu oyuncumuz maalesef bir türlü beklediğimiz o patlamayı yapamadığını görüyoruz. Bu sezonda kendisine olan beklentileri boşa çıkardığın çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Çoğu maçta sakatlığı nedeniyle takımı yalnız bırakan Abdülkadir, forma giydiği maçlarda ise etkisiz kaldığını belirtebiliriz.
10 numaranın hakkını verebilmiş mi derseniz maalesef buna ‘hayır’ cevabını verebiliyoruz.
Abdülkadir’in bu gerçek performansını sahaya yansıtamamasının nedenleri ne olabilir demekten kendimizi alamıyoruz.
Acaba aklı Avrupa’da mı kaldı? Ancak Avrupa’ya gidenlerin halini de görüyoruz. Abdülkadir bu performansıyla Avrupa’da başarılı olma şansı çok düşük olur hatta kaybolup gider.
Yine de biz Abdülkadir’in meziyetlerini, neler yapabileceğinin çok iyi farkındayız. Eğer kendini toparlar ve çok çalışırsa başta Trabzonspor olmak üzere Türk futboluna çok katkıları olacaktır.
TRABZON FUTBOLUNUN BÜYÜK DÜŞÜŞÜ
Trabzon futbolu için bu sezonun oldukça karanlık geçtiğini söyleyebiliriz.
Trabzonspor geçtiğimiz sezonki şampiyonluğunun ardından bu sezon tam bir hayal kırıklığı yarattı.
O geçtiğimiz sezon göğsümüzü kabartan Bordo-Mavili takım gitti yerine yerlerde sürünen her hafta tarihe kara leke olarak yazılacak sonuçlara imza atan bir takım geldi.
Trabzonspor’un yanı sıra bizi üzen 3. Lig temsilcilerimizden Ofspor ve Yomraspor’un Amatör Küme ’ye düşmeleri oldu.
Şampiyonluk beklediğimiz bu iki takımımızın Amatör Küme’ye düşmesi bizleri son derece derinden üzmüştür.
Sezon başında bu takımlarımızın bu durumlara düşeceğini söyleselerdi herhalde gülüp geçerdik.
2022-2023 futbol sezonu Trabzon futbolu için hiç de iyi anılmayacak.
Dileriz Trabzon takımları böyle bir sezon daha geçirmez ve Ofspor ve Yomraspor takımlarımız da biran önce yeniden 3. Lig arenasına geri dönerler.
HAYVANSEVER SİNEM!
Sinem Demirgöz...
Gazetemizin editörlerinden.
Sinem, başarılı gazeteciliğinin yanı sıra tam bir hayvan dostu.
Öyle ki hayvan sevgisi o kadar büyük boyutlara ulaşmış ki nerde bir başıboş hayvan görse hemen işi gücü bırakıp yardımlarına koşan ve onları yedirip içiren ve her türlü ihtiyaçlarını karşılayan bir arkadaşımız.
Lusifer adında bir köpeği de olan Sinem’in can dostuna karşı yaşadığı sevgi ise görülmeye değer. Köpeğine bir evcil hayvan gibi değil de bir ebeveyn gibi adeta çocukmuş gibi davranan Sinem, alkışı da övgüyü de fazlasıyla hak ediyor. Hayvanlara karşı yapılan maalesef kötü muameleleri gördüğümüzde Sinem gibi böyle hayvan dostu insanların da aramızda olduğuna şahit olmak bizleri oldukça mutlu etmekte…