TRAFİK, ŞOFÖR VE ÖĞRETMEN!

Trabzon’da trafik sorunu insan ömrünü kötü yönde etkiliyor. Dünya kenti diye övündüğümüz Trabzon, artık kaderine terk edilmiş, yönetenlerin sıcak koltuğu, halkımızın çile doldurduğu kamp haline geldi. Trafik; ulaşım yollarının yayalarca ve her türlü taşıtlarca kullanılması veya ulaşım yollarında bulunan taşıtların ve yayaların tümü olarak tanımlanır. Trabzon’da yollardan, dolmuşlardan ve yayalardan söz etmek mümkün değil. Tarihi çok önemli olan bu kentimizde kurallara uyan ve kuralları takip ederek denetleyen yöneticileri de ne yazık ki göremiyoruz.

Kentimizin valisi, belediye başkanı ve Şoförler Cemiyeti’nin yöneticileri bir kere olsun vatandaşın kullandığı dolmuşlarla evlerine gittiler mi acaba? Senelerce acil sorunlardan biri olan trafiği iyileştirmek için hangi plan ve projeleri yaşama geçirdiler? Günü kurtarma politikası ile yaşa var ol öyle mi? Kullanılmaz hale gelen dolmuşları kullanan sürücülerimiz, kendilerinin kıyafetine özen gösteriyor mu? Sürücüler, kendi düşüncesine göre rota belirleme yetkisini nereden alıyorlar? Her kavşakta veya köşe başında iki polis bulundurarak sorunun çözüleceğini mi düşünüyorsunuz? Polisin ikaz düdükleri, korna sesleri ve soluduğumuz kirli hava ile cinnet geçiriyoruz. Yazık!

Elbette çevre ile trafik, ve yolları kullanan araç şoförleri ve yayalar ile yakından ilgili öğretmenlerimiz devreye girerse bazı sorunların çözüleceği düşünülebilir. Ama nasıl? Öğretmen; bir bilim dalı, bir sanatı veya teknik bilgileri öğretmeyi meslek edinmiş, okulda öğrencilere ders veren kimse olarak bilinir. Fakat günümüzde eğitim sistemi çöktüğü gibi öğretmen algısı da çöktü. Yıllar öncesi öğretmenin ezici saygınlığı varken, şimdi saç sakalı birbirine girmiş, yakası açık kravatsız, ellerinde şövalye yüzükleri olan bir öğretmen öğrencilerine ve çevresine nasıl örnek olabilir?

İşte bunları alt alta koyarsak, genelde ve yerelde sorunları çözmemiz çok zor gözüküyor. Okullarımızda trafik dersi acilen konulmalıdır. İlgililer birlikte çalışarak ihtiyaca yanıt veremeyen yollarımızda gerek sürücüleri gerekse yayaları eğitmek görev bilinmelidir. Yoksa polisin düdük seslerinden ve halkın şikayetlerinden kurtulmamız çok zor.