ÜSTAT GÜNDOĞDU’YU DİNLERKEN

Trabzon’un kültür, sanat ve medeniyet açısından ülke çapında övgü alan kimliğine tanıklık eden nadir şahsiyetlerden biri olan İbrahim Hakkı Gündoğdu üstadımız, şehirde birkaç farklı yerde gerçekleştirdiği söyleşilerle ruhumuza dokundu. Üstadın, “Z kuşağı” olarak adlandırılan genç neslin aslında geçmişin zafer dolu mirasını taşıyan –yani “Zafer Kuşağı”– olduğuna dair ifadeleri, günümüz gençliğine olan inancını ve umudunu yansıttı. Gündoğdu, gençlerin kültürel kökenlerine, sanatın iyileştirici gücüne ve medeniyetimizin sürekliliğine dair derin bir perspektif sunarken, dinleyicilere de ilham verici mesajlar aktardı.

İstanbul’da yirmi yılı aşkın süredir Trabzon’un kültür ve sanat elçisi olarak tanınan Gündoğdu, eserleri ve söylemleriyle sadece geçmişi yad etmekle kalmıyor, aynı zamanda geleceğe yönelik umut dolu vizyonunu da paylaşıyor. Dinlediğim söyleşilerde, üstadımız gençlere olan güvenini ve onların zorluklara karşı direniş gücünü, kültürümüze sahip çıkmanın en önemli anahtarı olarak dile getirdi. "Z kuşağı, geleceğimizin güneşi olacak; onlarla her sohbetimde güvenim artıyor" ifadesi aslında gençlerimizin sadece teknolojik değil, aynı zamanda kültürel bir mirası da yaşatacak güçte olduğunu vurguluyor.

Gündoğdu’nun söylemleri, bizi derin bir kültür yolculuğuna davet ediyor. Trabzon’un tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış, sanatın ve edebiyatın buluşma noktası olmuş olması, genç neslin üzerinde kurduğu etkiyi de beraberinde getiriyor. Üstat, sanatın insanları birbirine bağlayan, adalet ve merhametin ötesinde, ortak bir değer bütünü yaratan evrensel bir dil olduğunu hatırlatırken; gençlerin bu dil aracılığıyla hem kendilerini ifade edeceklerine hem de toplumsal değişime öncülük edeceklerine dair umut verici görüşlerini paylaştı.

ZAFER KUŞAĞINA DAİR UMUT VE SORUMLULUK
Üstat Gündoğdu’nun, gençlere dair umut dolu mesajı yalnızca bir takdir ifadesi değil, aynı zamanda bir sorumluluk çağrısıdır. Onun sesinden yükselen “Zafer Kuşağı” ifadesi, kültürümüzün, sanatımızın ve medeniyetimizin geleceğine dair inancın simgesi oluyor. Her genç, bu sözlerde kendi potansiyelini ve kolektif hafızamızı yaşatma gücünü bulabilir. Gündoğdu, gençlerin her türlü yönlendirme, kültürel erozyon ve emperyalist baskılar karşısında nasıl direnç göstereceğini, geçmişin zafer örneklerini geleceğe nasıl taşıyacaklarını açıkça ortaya koydu.

SON SÖZ: GELECEĞE YOLCULUK
Dinlediğim her sözcük, her an, bana gençliğimizin içindeki güç ve potansiyeli hatırlattı. Gündoğdu’nun kültüre, sanata ve medeniyete dair derin bilgisi; Trabzon’un zengin mirası ve onun bu mirası genç nesle aktarma tutkusu, hepimize bir sorumluluk yüklüyor. Bugün, bu söyleşilerden aldığım ilhamla; gençlerimizin zaferle, direnişle ve umudun gücüyle geleceğe yürüyen bir nesil olacağına yürekten inanıyorum.

Aynı zamanda üstat gençliğe, kültüre ve sanata dair evrensel bir uyanışı da gözler önüne serdiğine şahit oldum. Her sesin, her kelimenin, geçmişten geleceğe uzanan bu köprüde iz bıraktığına inanıyorum. Tekrar tekrar görüşmek üzere böyle ilham verici kültür şölenlerinde buluşmak üzere.