VATANDAŞ NASIL EV SAHİBİ OLACAK!

Şehrimizde yabancılara konut satışları artmaya devam ediyor. Her yıl düzenli olarak bu artış daha da yukarılara tırmanıyor. Olan da bizim yerli vatandaşımıza oluyor.

Parası olan zengin vatandaşlarımız ve yabancılar hariç orta gelirli bir vatandaşın konut alabilmesi şehrimizde neredeyse imkansız hale geliyor. Çünkü konut fiyatları ateş pahası. 

Trabzon’da geçen yıl Eylül ayında yabancılara toplam 67 konut satılırken, bu rakam 2017’nin  aynı döneminde yüzde 77,6 oranında artarak 119 olarak gerçekleşti.

Hal böyle olunca da konut fiyatları el yakıyor. Eğer ülkemizde bir önlem alınmazsa durum daha da kötüye gidecek.

Orta gelirliler arka plana atılarak konutlar, yabancı ve zenginlere göre inşa edilecek.

Ama bu duruma çözüm bulunması şart olmuştur.

Peki çözüm ne? Acizane fikrim şu ki, eğer kendi vatandaşımızın da konut sahibi olmasını istiyorsak yabancılara konut satışına bir sınırlama getirilmeli veya belli bir süre yasaklanmalı.

Bir örnek vermek istiyorum; Yeni Zelanda’da hükümet uçan konut fiyatlarını kontrol altına alabilmek için bir karar alıyor. Kendi vatandaşlarını daha kolay konut sahibi yapabilmek için yabancılara konut satışına yasak getiriyor.

Hükümet bu hamle ile konut piyasasında arz ve talebi dengelemek, fiyatları düşürüp kendi vatandaşlarının gayrimenkule ulaşımını kolaylaştırmak için böyle bir adım atıyor.

Bizim ülkemizde ve şehrimizde de neden böyle bir adım atılmasın.

Eğer amaç vatandaşa hizmetse böyle bir karar almakta hiçbir sakınca görmüyoruz. En azından bir sınırlama getirilebilir.

Şehrimizde birçok vatandaşımız yüksek konut fiyatlarından şikayetçi. Vatandaş, ‘Ev alabilmek için yıllardır para biriktiriyorum ama ne yazık konut fiyatları çok pahalı. Biz nasıl ev sahibi olacağız’ diyerek dert yanıyor.

Şehrimizin dinamiklerinin bu durumu masaya yatırmaları gerektiğini düşünüyorum.

Önce kendi vatandaşımızı düşünmek zorundayız.

BU BİR SOYGUNDUR!

Önceki akşam, Trabzonspor, Akyazı’da muhteşem taraftarın önünde ligin lider namağlup takımı Galatasaray’ı sahadan sildi.

Birkaç pozisyon haricinde rakip oyunculara pozisyon dahi vermedi. Sahadaki tüm oyuncular, yürekleriyle oynadılar. Ogenyi Onazi rakip takımın oyunculara adeta duvar ördü. Okay Yokuşlu ve Yusuf Yazıcı da derbide harika oynayanlar arasındaydı. Keza Jan Durica ve diğer oyuncularda öyleydi. Sanki oyunculara bir sihirli değnek değmişti.

Tabii burada disiplin abidesi Rıza Çalımbay’ın hakkını teslim etmek lazım. Oyuncularını hakikaten bu maça çok iyi hazırlamış, sahada koşan, mücadele eden, rakip takıma oyun şansı vermeyen bir takım izlettirdi bize Rıza Hoca.

İddia ediyorum, bu takım böyle yüreğiyle ve inanarak oymaya devam etsin lige damga vurur.

Zaten aradaki puan farkı da kapanmayacak gibi değil. Bu ligde daha 24 hafta var. Yeter ki camia kenetlensin ve inansın.

Buraya kadar her şey çok güzel. Stattan ayrılırken bir soruna da değinmek isterim.

Şöyle ki dolmuşçu mu değil mi bilemem ama bazı minibüsler, Meydan’a yolcu taşımak için sıraya girmişti. Belki korsan olarak dolmuşçuluk yapıyorlardı; çünkü minibüsün önünde herhangi bir tabela yoktu.

Akyazı’dan Meydan’a 4 liraya yolcu taşınması vatandaşların tepkisine neden oldu.  Vatandaşlar, ‘Meydan’dan stada gelirken 2 lira verdik; giderken neden 4 lira alıyorsunuz’ diyerek sitemlerini dile getirdiler.

Şehrin ilgili kurumlarını göreve davet ediyoruz. Konuya açıklık getirsinler. Ortada büyük bir tutarsızlık var. Meydan’dan stada 2 lira, maçın ardından stattan meydana 4 lira. Olmaz öyle şey, bunun adı fırsatçılıktır, soygundur. Buna izin verilmemeli.

Eğer korsan olarak bu minibüsler çalışıyorsa buna da ilgili kurumlar izin vermemeli.