VEFA BİR SEMT ADIYMIŞ GERÇEKTEN

2 Ağustos 2014’te vefat eden önceki valilerimizden merhum Recep Kızılcık’ı ölüm yıldönümünde rahmetle anıyorum. Kültürde ve turizmde yaptığı hizmetleri Trabzon asla unutmayacaktır.

Turizmde yaşanılan bugünkü gelişmenin mimarı olan Sayın valimiz ile bu kente o dönemde Kültür ve Turizm İl Müdürü olarak hizmet ettik. Trabzon Körfez ülkelerinden gelen sayısı yüzbinleri bulan turistle tanıştı. Turizme yönelik yatırımlar ve istihdam arttı. Turizm çalışanlarına eğitimler verildi. Trabzon uluslararası fuarlarda tanıtıldı. Yabancı basın mensupları bu kenti tanıtma adına Trabzon'a davet edildi. Turizm operatörleri için özel programlar düzenlenerek kentin tarihi ve doğal güzellikleri ile turizm potansiyeli tanıtıldı.

Körfez turizmi, kruvaziyer turizm, kongre turizmi, kırsal turizm, eski merkez bankasının kent müzesine dönüşmesi, tarihi mekanların restorasyonu, Ortahisar'ın turizme kazandırılması için yapılan planlamalar hep onun öncülüğünde yaptığımız birlikte çalışmalarla gerçekleştirildi. Sanata ve sanatçıya değer veren bir devlet adamıydı. Çok genç yaşta aramızdan ayrılan valimize rahmet diliyorum. Mekânı cennet olsun.

Gelin görün ki insanlığı diğer canlılardan ayıran “vefa” duygusu ya azalmış ya da tamamen yok olmuş ki, hiçbir turizm kuruluşu ya da turizmci yönetici ve siyasetçi bugün turizmde yaşanan zenginliğin mimari merhum valimiz Recep Kızılcık'ı anma gereğini duymadı. Atılan temellerde o dönemdeki çalışmalarımızda harcı olan biri olarak bu duruma üzülmemek mümkün değil.

O yıllarda vali Kızılcık, bugün Sakarya Valisi olarak görevini sürdüren zamanın DOKA Genel Sekreteri Çetin Oktay Kaldırım, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Suat Hacısalihoğlu, Trabzon Liman Müdürü Muzaffer Ermiş ve Kültür Turizm Müdürlüğü olarak anlamlı birebir gerçekleştirilecek olan projeler üzerinde koordineli bir şekilde başarılı çalışmalar yürütülüyordu. Ortadoğu turizm pazarı keşfedilip turistler kitleler halinde sadece Trabzon'a değil Doğu Karadeniz'e gelmeye başladılar.

Kruvaziyer turizm geliştirildi. Tesisler işletmeler arka arkaya açıldı. Bugün yıllar sonra bir kruvaziyer gemiler gelmeye başladı. O yıllarda Trabzon Limanı’na 50'ye yakın Cruise gemisi ile gelen on binlerce turistin geliyordu. Ve bu bırakın Trabzon'u Karadeniz'in tarihinde bir ilkti.

Şimdi şehir bu kadar turist olur mu biz şehirde dolaşamıyoruz diye yorumlar yapılıyor. Enteresandır turistin azlığından değil çokluğu üzerine polemik yapılıyor. Atılan temelde harcı olanlar unutuluyor.

“Vefa” sözcüğünün taşıdığı anlamın bu kadar da unutulmaması dileği ile Sayın valimiz Kızılcık'a bir kez daha rahmetler diliyorum.

***

YAZILDI UYARILDI BEYPINARI GÖLETİ SU TUTMAYA BAŞLADI

Beypınarı Yaylası'nda yapılan gölet su tutmuyordu. Daha önce yazılı basın ve sosyal medyada “Gölet var ama su yok” diye sıkça gündeme getirildi. Eksiği neyse giderilsin, gölet su tutsun, ilgililer ilgilensin, bunca emeğe ve harcanan paraya yazık olmasın denildi. Yazıldı. Uyarıldı. Yaylacılar Grubu öncülük etti. Konuyu kamuoyunun gündemine taşıdı. Önceki hafta yaylaya ziyarette bulunan yaylacılar grubundan ve aynı zamanda o yaylanın çocuğu emekli Valilik Basın Halkla İlişkiler Müdürü Salih Özkan, göletin eksiklerinin giderilerek su tutmaya başladığını sosyal medyada Yaylacılar Grubu’nda paylaşınca “demek ki istenince oluyormuş” demeden kendimizi alamadık.

Salih Özkan’ın konuyla ilgili yazısı şöyle:

“BİR GÖLETİN HİKAYESİ

Burası Beypınarı Yaylası. Bölgedeki yaylaların ulaşım yollarının kesiştiği yer. Yerleşim ve ticaret konumu ile âdeta bir merkez. Hayvancılık her ne kadar azalmış ise de Trabzon'un doğusundaki yaylalara kıyasla önemli sayıda küçük ve büyükbaş hayvan mevcut. Bu nedenle burada bir (HIS) Hayvan içme suyu projesi düşünülmüş. İyi de edilmiş. İnşa edilen göletin hikayesinden öğrenebildiğim kadarıyla bahsetmek isterim. Geçen sene inşaata başlanmış kışa bitirilmiştir. Su yukarıdan girmiş, aşağıdan çıkmış. Maalesef gölet su tutamamış. Su yukardan girmiş aşağıdan çıkmış. Gerek sosyal ve yazılı medyada yapılan eleştiriler sonucu ilgililer ve firma tarafından yapılan çalışmalar sonucu gölet su tutmaya başladı. Gittim gördüm. Vatandaşlarla konuştum. Sorunlar bitmemiş. Top büyükşehre bırakıldı. Gölet bitmiş su tutmuş, ama içerisinde en az 100 kamyon toprak boşaltılması gerekiyor. İsmi bizde saklı olan bir yetkilinin ifadesi böyle. Göletin yukarı bölümünde yer alan mesken, işyerleri ve kesimhanelerin atıklar için göleti çevreleyecek kanalizasyon yapılmamış. Sorduğumuzda, eksiklikler ve ilâve yatırımlar Trabzon Büyük Şehir Belediyesince yapılacağı söylendi.

Konuya ilişkin yorumum:

1-Düşünce ve proje çok güzel.

2-Uygulamada yapım işleri sıralaması yanlış. Bu durum ise hem maliyet hem de emek zaman acısından israf.

Selâm, saygı ve sevgilerimle.”
Keşke herkes işini hakkıyla yapsa da hem zaman hem de maliyet israfı ile karşılaşmasak.

Fotoğraflar: Salih Özkan