YAKLAŞAN TEHLİKE, KURAKLIK

Kuraklık ve sebep oldukları insanlığın ve ülkemizin önünde büyük bir problem olarak durmasına karşın olayın ciddiyeti henüz yeterince anlaşılmış değil. Barajların su seviyeleri rekor derecede azalıyor, göller kuruyor, doğa sinyal veriyor, meteoroloji tahminleri yayınlıyor ancak insanlar rutinin dışında hiçbir şey yapmıyor. Kuraklığın sebebi herkesin rahatlıkla tahmin edeceği gibi öncelikle insan. Alışkanlıklardan kaynaklanan su tüketimi, ormanlık alanların tahrip edilmesi, atmosferdeki sera gazı etkisiyle gerçekleşen küresel ısınma dünyanın daha kurak olmasına sebep oluyor. Doğal kaynakların artan dünya nüfusuna yetemez hale geleceği, su savaşlarının yaşanacağı, yaşanabilir yörelerin azalacağı karanlık bir gelecek herkesi korkutsa da çözüm yine doğanın dengesini bozan insanların elinde.

Hükümetlerin tedbir programları ve bilinçlenen halkın alışkanlıklarını değiştirmesi gelecek nesillere kuraklık yaşatmamanın anahtarı gibi görünüyor. Tüm bunların yanında bilimsel gelişmeler birçok alanda olduğu gibi kullanılabilir su yönetimi ve kuraklığın önlenmesi gibi konularda insanların yardımına koşuyor. Özellikle bireysel kullanımda akıllı sistemlerin, inovatif ürünlerin kullanılması önemli hale geliyor. Kentsel bazda çözümler sunan yapay zeka destekli su yönetim sistemleri, sensörlü bataryalar gibi birçok teknolojik ürün sürdürülebilir su yönetimi açısından önemli olsa da asıl çözüm bireylerin bilinçlenmesi ile oluşacak tasarruf kültürüdür.

Karbondioksit küresel ısınmayı tetikleyen ve atmosferde sera etkisi oluşturan en önemli bileşendir.

Enerji üretmek için genellikle fosil yakıtların kullanıldığı ve neticesinde karbon dioksitin açığa çıktığı düşünülürse, enerji ihtiyacının olduğu her yer potansiyel küresel ısınma tetikleyicisi olarak görülebilir.

Bu nedenle enerji tasarrufu da su tasarrufu kadar önemlidir. Buradan sadece elektriğin gereksiz kullanımı anlaşılmamalıdır. Gereksiz kullanılan arabaların egzozundan da karbon dioksit çıkmaktadır, gereksiz kullanılan poşeti üreten fabrikanın bacasından da. İyi haber ise, doğanın silahı olan karbondioksiti oksijene dönüştüren ormanlardır. Ormanlar, atmosferdeki karbon dioksiti yakalayıp dönüştürürken aynı zamanda nem dengesini sağlayarak kullanılabilir suyu artırmakta ve dolayısı ile kuraklıkla savaşmaktadır. Bu yüzden yaşam alanları ve kısa süreli kazançlar için gözbebeğimiz olan ormanlar tahrip edilmemelidir. Geleceğimiz için çok geç olmadan önlemler almalı ve yaşam şeklimizi buna göre düzenlemeliyiz.

“Ormansız ve ağaçsız toprak vatan değildir.”

M. Kemal ATATÜRK.