Sadece bu sözleri diyebiliyoruz. Yazıklar olsun. Yazıklar olsun demekten başka da bir şey diyemiyorsun, yazamıyorsun ki. Yazıklar olsun işte. Her şeye yazıklar olsun. Hepsine de yazıklar olsun. Bu takımın, en tepesinden en aşağıdaki idarecisine, yöneticisine kadar hepsine de yazıklar olsun.
Bu takımın sadece forması bile, ismi bile iki senedir finale çıkıyor, finale kalıyor ama iki senedir yanlış transferler, yanlış kararlar nedeniyle bu takım iki senedir iki finalde de kaybettiği yetmediği gibi rezilce oynuyor, fark yiyor ve Avrupa'ya gidemiyor.
Şu taraftara, şu gazeteye yazı yazmak zorunda kalmasam inanın, ikinci golü yedikten sonra maçı seyretmeyi bırakırdım. Bu kadar ruhsuz, bu kadar inançsız, bu kadar hedefsiz bir on bir ve onun yedekleri olan bir Trabzonspor’u uzun zamandır görmemiştim. Sanki daha maç başlamadan yenilgiyi kabullenmiş gibiydiler.
Gaziantep’e gezmeye gelmişler de "Bu maç da nereden çıktı?" der gibiydiler. Daha oyunun başında yedikleri aptal bir golle maçı başlamadan bitirdiler. Hadi ilk yarı böyle bitti. İkinci yarı belki bu takım düzelir, maça ortak olur diye düşünmemize fırsat dahi bırakmadan, ikinci yarı başlar başlamaz bir aptal gol daha yiyerek kupayı oynamadan Galatasaray’a verdi Trabzonspor. El birliğiyle: yöneticisinden, hocasından, futbolcularına kadar.
İnanın, bu takımın hafta sonu Galatasaray’la oynadığı maçı gördükten sonra epey umutlanmıştım ama as kadroyla çıkan takım, yedek kadronun lig maçında gösterdiği direnci gösteremedi. Bir Batagov vardı; her yerde olan, her şekilde defans yapan, her topa basan bir o vardı ama onu da daha ilk yarı bitmeden sakatlandırarak kaybettik.
Bu takımın sene başında sol bekten daha geniş ve rahat kadrosu yoktu. Ama yönetim ve teknik heyet el birliği ile takımı, böylesine önemli bir kupa maçında sol beksiz sahaya çıkartmak zorunda bıraktı. Sol bek diye alınan Mustafa Eskihallaç, sol tarafta o kadar vasat kaldı ki onun hatasını kapatayım diyen Batagov, ne yazık ki kendini sakatladı.
Bir işe yaramıyor, kötü futbolcu, "satalım da kurtulalım" diye Galatasaray’a gönderilen Eren Elmalı’yı, hocası Okan Buruk Galatasaray tribünlerine alkışlatmak için maç bitmeden erkenden çıkartıyor.
Zamanında transferleri yapamayıp Avrupa Kupası elemelerinde forvet olarak Enis Destan’la çıkan Abdullah Avcı’nın başını Ertuğrul Doğan yedi. Zannedersem Fatih Tekke’nin başını da yine Ertuğrul Doğan yiyecek.