Zeytin ?



Bugün yapılmak istenen ise (Kanun teklifi gerekçesinden belirtildiği şekli ile); "(..) ülke ekonomisinde önemli yer tutan zeytincilik faaliyetleri ile diğer yatırım alanlarının çakışması durumunda, zeytin sahasının vasfını kaybedip kaybetmediği ya da diğer faaliyetlere nispeten daha az faydalı olup olmadığı durumlarının Bakanlıkça saptanması (..)" şeklinde devam etmektedir.
Aslında yasada ifade edilmese de aranan "üstün kamu yararıdır".

Bu tespitin hangi oranda "doğru" yapılacağı merak edilen bir bilinmeyendir.Stratejik bir ürün olan ve ülkedeki "ağaç sayısı" dahi bilinen, zeytinlik alanlarına yönelik tartışma yeni değildir. Ama bugün ile dün arasındaki tezatı anlamakta zorlanıyor insan. 2011 yılında Sayın Mehdi EKER, TBMM'de verilen yazılı soru önergelerine (7/444, 7/445, 7/446) cevabında; Türkiye'nin Dünyadaki zeytin ve zeytinyağı sektörüne etkin katılımı ve üretici üye olarak söz sahibi olmasını sağlayacaklarını, Bakanlıkça 2014 yılına kadar alan, ağaç sayısının (..) artırılması yönünde hedefler belirlediklerini, 3573 sayılı yasanın 20. maddesi gereğince zeytinlik alanların kesilmesi ve sökülmesi yasak olduğundan bazı desteklerin yeni oluşturulacak olan zeytinlik alanlara verileceğini, ifade etmişken..

Devletin, dağıtmış olduğu zeytinlik alanları gayesine uygun kullanmayanların elinden ARAZİyi alma yetkisi bile var iken..Zeytinlik alanlara zarar verebilecek her türlü hayvan sokulması bile yasak sayılmış iken..
Zeytin ağacı dikenlere destek veriliyor iken..
Kanun gereği zeytinlik alanlar daraltılamaz iken..

Daha çiçeği burnunda Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu gereği 5 dönüm altında ifraz edilmesi ve miras bırakılması yasaklanmış iken..

ZORUNLU KAMU SPOTU
"Tarım Arazilerini Koruyalım..."
"Son zeytin tükendiğinde, beyaz adam parandan yağ çıkmayacağını anlayacak."