ABD "gece ansızın" TC yurttaşlarına kapılarını kapattı.   Sanki oraya gidip yiyeceğiz onları...

Ulan biz yamyam  mıyız?

Kolera, verem, tifüs hastası mıyız? Bulaşıcı bi hastalık mı taşıyor Türkler?

Neyiz?

Haaa!..

Sen Türkleri gözden mi  çıkardın yoksa?

Adamdan mı saymamaya başladın onları?..

***

Bizim Temel, borç verdiği Cemal'den parasını alamıyordu. sonunda Temel mahkemeye başvurdu.

Duruşma günü yargıç; borçlu Cemal'e olayın nasıl olduğunu sordu ve "-Sen bu Temel'i tanıyor musun?" diye sordu.

Cemal'in yanıtı; "- Hakim Bey, ne borcu... Ben bu adami ömrumde ilk defa haşimdi görıyrım... Tanimayrum oni..." deyince Temel'in kafası fena atar, öfkeyle şöyle der:

- Neeee?.. Hakum Bey, beni tanimay... Öyle mi? Ula o zaman ben da oni tanimayrum, der ve duruşma salonunu terk eder.

***

ABD'nin "bir gece ansızın" verdiği bu karar; öyle sıradan, öfke ile düşünülmeden alınmış değil. Belli ki, çok önceden planlanmış... Ama niçin böyle bir karar?

Türkiye haklı olarak FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen'in Türkiye'ye iadesini ısrarla istemesine karşın; ABD yönetimi kendi bildiğini okuyup buna kulaklarını tıkadı.

Türkiye, casusluk yaptığı iddiasıyla ABD yurttaşı bir papazı ve konsoloslukta görevli bir kişiyi FETÖ soruşturması sırasında gözaltına alınca ABD'de şafak attı: "Bir gece ansızın..." daha önce planlanan senaryoya geçildi.

ABD yönetimi hala eski kafalarda...

"Dünya jandarmalığı"na soyunmak, bunu yapmak eskidendi. O köprünün altından çok sular akıp geçti

Evet, ABD "Büyük Ortadoğu Projesi"lye ülkesinin çıkarları ve yaşamış için masum ve mazlum ülkelerin kaynaklarına el koymayı kendine hak olarak görüyor.

O eskidendi...

Hiç dilemeyiz, ABD bu attığı son adımla; NATO'da aynı şemsiyesi altında bulunduğu Türkiye'ye karşı aldığı kararda ısrarcı olsun.

TC ikinci Cumhurbaşkanı Rahmetli İsmet İnönü, böyle durumlarda Türkiye'yi savunurken; "Yeni bir dünya kurulur, Türkiye orada da yerini alır" sözünü ABD'li dostlarımıza anımsatmak isteriz.

"-Biz da ABD'yi tanımayruk!.." demiyoruz...