Not: Yandaki haberi okuduktan sonra yazı hakkında ifadeleriniz netleşecektir. 

Bu rapor da nereden çıktı diyenlere.. 

Altyapı diye diye dilimizde tüy bitti. 

Ancak gel gör ki gerekenleri yapmak için fiiliyata geçen yok.

Bu çocukları hep beraber doyumsuzlaştırdık. 

“Futbol budur. Siz Dünya Şampiyonusunuz. Tarih yazdınız” gibi söylemlerle arşa çıkardık. 

Evet, doğrudur. Ortada bir başarı var. Ancak bu başarı bu kadar dallandırılıp budaklandırılacak bir cinsten değildir. 

Trabzon Lisesi Dünya Şampiyonu olduktan sonra hep beraber “Bu nesli kaybetmeyelim. Bu nesil bizim kurtuluşumuzdur” dedik. 

O takımda oynayanların akıbetini hiç sorgulamadık. Nedenleri, üzerine kafa yormadık. Yorduysak da gereken adımları atmadık. 

2015’te Dünya Şampiyonu olan Erdoğdu Anadolu Lisesi öğrencileri için programlar yaptık. Aynı cümleleri kullandık. 

O kadroyu elde tutmaya çalışıyoruz. Evet, kaliteli oyuncular var. Ancak bu oyuncuların yarıştığı takımlar zaten denkleri olmadı. 

Başarıyı gölgelemek için bu rapor hazırlanmadı. 

Almanya’daki Türklerden uluslar arası çapta oyuncular çıkıyor da 70 bilmem kaç milyon insandan bu tarz oyuncuyu çıkartamıyorsak kendimizi sorgulamadık. Kurtuluşu 17-18-19 yaşındaki bireylerin üzerine yıktık. 

Geçtiğimiz hafta Faroz Semt Sahası’nda idmanları izliyorum. Antrenörlerle konuşuyorum. Velililere dikkat çekiyor. 12 yaşındaki çocuk babasına “Bana ders çalış deme, bak top oynamam” ifadesi yüzünden uykusu kaçan bir insanım. Bu çocuk bu lafı neden söyler ki?

Demek ki ailenin çocuktan beklentisi futboldan para kazansın düşüncesidir. 

Liseler arası şampiyonlara tekrardan geri dönecek olursak Sayın Cumhurbaşkanımız mitingine dahi kabul etti. Çok güzel bir davranıştı. Ancak o kadar insanı karşısında gören çocuğun gelecekteki psikolojisini kim sorguladı?

Ed Smith’in Yeteneğin Laneti isimli kitabında söylediği söze dikkatleri çekelim. Smith: Tanrı, yok etmek istediklerine önce umut vaat eder.

Bu sözü küçük yaş gruplarındaki futbolcu adayların evine asmak lazım. 

* **

Türkiye’deki tesis sorunlarına vakıf değilim. 

Ancak Trabzon’da, bu durumun sıkıntıları iliklere kadar işleniyor.

Gerekli merciler projelendirip gerekli yerlere ulaştırmış durumdadır. Bu konunun takipçisi olmaktan hiç bir zaman vazgeçmeyeceğim. 

Futbolun Beşiği denen Trabzon’da gereken adımların atılması durumunda, profesyonel lig takımlarının altyapısı olmasına gerek kalmayacaktır. Trabzon’daki yetenekler, imkansızlıklar denizinde bir bir boğuluyor. Bu denizde tutunacak bir dal kalmadı. 

Kurtuluş semt sahalarındadır.

Her mahalleye sahalar, spor alanları yapılmalıdır. Artık 3-15 yaş arasındaki çocuklar futbolu, L1 ile üçgene basarak havadan ara pası atmak kadar kolay sanıyor. 

Bu sadece futbolla da ilgili değildir.  Dikkat.. Paranoyak bir nesil geliyor arkamızdan. Zehir gibi akıllı olmalarına rağmen asosyal bir nesil.. Bağışıklık sistemi gelişmeyen, zorluklar karşısında ne yapılacağını bilmeyen bir nesil. 

Bunun sebepleri oturulup araştırılmalıdır.  Konuş konuş, konuş konuş, konuş konuş midemiz bulandı artık. Trabzon sadece futbol şehri de değildir. 

Trabzon spor şehridir. Her mahallesinde mücadelenin seslerini duymak istiyorum. Yattara ve goooll seslerini özledim mahallemde. Bunları geri kazandıktan sonra biz zaten dünyada zirveye çıkabilecek kudrete genetik olarak sahibiz. 

İlgililere..