Türkiye, milli ittifaka doğru koşarken birilerinin bu ittifakın neşvünema bulmaması ya da akim kalması için kuyruklu yalanlara başvurduğu görülüyor.

"Efendim Bahçeli daha iki sene evvel AK Parti'ye demediğni bırakmıyordu da vahiy mi geldi de şimdi milli ittifak deyip duruyor." diyorlarrr...

Evet böyle eleştiriyorlar Devlet'i...

Sanki bu memlekette bir darbe olmamış, bu memleket sanki düşmanlar tarafından kuşatılmamış, her şey sütliman bir şekildeymiş de Bahçeli siyasi sertliğini durup dururken kaybetmiş.

Allah'tan korkun...

Kuyruklu yalanlara "Bahçeli'ye maddi menfaat temin edildiği, koltuk vaadi ile satın alındığı" gibi zındık sözler de ekleniyor...

Yani yalanların cabası da var.

Sırası gelmişken size bir kuyruklu yalan fıkrası anlatayım...

Birgün, Nasrettin Hoca, camide bir vaaz veriyordu. Cemaatten bir kısmının esnediğini ve bir kısmının uyukladığını farketti. Bunun üzerine şöyle konuşmaya başladı:

-Bir sabah, Akşehir`den dışarı çıkmıştım. Çayın kenarında dört ayaklı ördekler su içiyorlardı...

Dört ayaklı ördek sözünü işiten cemaat, gözlerini açarak Nasrettin Hoca`yı dikkatle dinlemeye başladı. Bunun üzerine Nasrettin Hoca:

-Yahu!... Siz nasıl adamlarsınız. Deminden beri size vaaz ediyorum, uyukluyorsunuz da, kuyruklu bir yalan uydurunca hepinizin gözleri açıldı...

Evet değerli okurlarım! Türk milletinin bir beka meselesiyle karşı karşıya kaldığını günlerdir yazıyorum. Hala bu milli meseleleri gündeme getirmemden kaynaklı gayretimi "menfaat devşirmekle" izah eden kuyruklu yalancılar var etrafta.

Bahçeli'den şikayet ettiğim dönemlerden sonra ben de ülkemin içine düştüğü çıkmazı görünce Devlet'e destek vermeye başladığımı anlattım da anlattım...

Bazıları beni dinlemedi, dinlemiyor...

Ne zaman ki "Bozkurt dokuz ayaklıdır" diye kuyruklu yalancılara kuyruklu bir yalan söyledim baktım ki tepki vermeye başladılar. Hoca'nın uyuklayan cemaatinin ayılması gibi...

Neyse biz kişilerden, fevri heveslerden, koltuk beklentilerinden, maddi tahayyüllerden azadeyiz. Kuyruklu yalancılar anlar mı bilmem ama artık onlar da haşhaşilikten hakşinasliğe gelsin lütfen...