Sizin de dikkatinizden kaçmamıştır, umarım. Siyaset dünyamızın aktörleri en çok unutan/unutkan kişiler olarak yaşıyorlar aramızda.
Yanılıyorsam uyarınız beni lütfen...
Önceki seçimlerde "Seçim Yasası" ile "Siyasi Partiler Yasası''nı değiştireceğiz diye vaadde bulunmadılar mı?
Bulundular ama, Ankara'ya gidince unuttular herhalde...
***
"Anayasayı değiştireceğiz, demokratik haklar getireceğiz" diyerek yurttaşı yeni yeni heveslerin/umutların peşine düşürenler; şimdi "Seçim Yasası" ve "Siyasi Partiler Yasası" gibi demokrasinin atar damarı konusunu akıllarının ucuna getirmedikleri gibi, koltuk elden gider endişesinden olacak dillerine de dolayamıyorlar.
Yurttaş, bu temel iki hakkı için siyasetçiyi uyarmazsa bu durum çok daha sürer gider.
***
Bugünkü seçim sistemi acayip bir durum...
Yurttaş perhizli, her yemeği yiyemiyor. İstiyor ki, lokantada şöyle ağız tadı ile midemi bir şenlendireyim. Önce çorba ile başlamak istiyor. Ezo Gelin çorbası içmek istiyor, ama garson yok olduğunu söylüyor, kendisine sarmısaklı paça vermek istiyor.
Mümkün değil, içemez, perhizli çünkü...
Kalkıp başka bir lokantaya gidecek ama garson;
- Yok efendim gidemezsiniz!
Gidemezsiniz, çünkü lokantaya girdiniz, mutlaka içecek/yiyeceksiniz anlamsızlığı...
Seçim Yasası'nın böyle olmadığını kim iddia edebilir aramızdan.
Bir kere mutlak oy kullanma zorunluğu var mı?
- Var!
Yurttaşın bu zorunluğa hiç mi, hiç itiraz hakkı yok.
Oy kullanmazsan cezayı yersin.
Mönüyü beğenmeyip yemek yememe hakkınız varken; parti seçim listesinde hiç tanımadığı kişiye oy vermeye zorlanmak da hangi akla hizmet?
Ayrıca, mönüyü hazırlayan aşçıbaşının da sırf kendi kafası doğrultusunda, milli takım "tek seçici" rolüne soyunup partisinin milletvekili adaylarını saptaması -ne yazık ki- bir demokrasi ayıbı olarak sürdürülüyor bu ülkede.
***
Daha demokratik bir yaşam için çok önem taşıyan "Siyasi Partiler Yasası" ile "Seçim Yasası"nı düşünüp kafa yoran yok şu günlerde... Önümüzdeki ayları/günleri bu konudaki kuru gürültülerle geçirilip "eski tas eski hamam" örneği mevcut iki yasa ile yetinilip 2019 seçimlerine gidilirse; unutmayalım ki, demokrasi kadar, insanımızın beklentisine de ihanet etmiş oluruz.
