Düşme hattında yakın olan iki takımın mücadelesini öncelikle alkışlıyorum.Her iki takımında eksik oyuncuları vardı.Trabzonspor'da savunma bloğunda sol tarafta İbanez oynadı.Savunmanın önünde Okan'ın yerine Aytaç ve Onazi, orta alanda ise M.Ekici'in yerine Bero.sol tarafta ise Güray'la başladı Trabzonspor.Her iki takım da savunma ağırlıklı oyununun orta saha ile destekledi.Oyunun akışı ne zaman ki Uğur kırmızı kartla oyun dışı kalınca Trabzonspor lehine değişti.Gençlerbirliği Uğur oyundan çıktıktan sonra savunmaya daha çok ağırlık verdi.Trabzonspor bilhassa Yusuf Erdoğan'ın sol kanattan getirdiği toplarla tehlikeler yaratmaya başladı.Ama acemi çaylaklar gibi son hamle ve dokunuşlarda birbirleriyle yarışır haldeydiler.N'doye için her hafta bu oyuncu Trabzonspor'un golcü olamayacağını savundum ve yazdım.N'doye beni haklı çıkarmak için elinden ne gelebilirse olumsuzluk adına yaptı.Trabzonspor üçüncü bölgede bir türlü oyunu kurgulayıp golle sonuçlanabilecek bir atak üretemediler.36.dakikada Yusuf Erdoğan sol taraftan yine tehlikeli geldi.Genlerbirli savunmasının arkasına topu ortaladı.Güray berbat bir kafa vuruşu ile topu dışarı attı.Trabzonspor'lu oyuncuların ilk  yarıda iyi mücadele ettiğini vurguladım.Ama bu mücadelenin sonucunda da taraftar gol bekler.Maç öncesinde de Ersun Yanal bir soru üzerine gol atamadıkları için futbolcuların omuzlarına fazlasıyle yük bindiğini vurguladı.Ezildiklerini söyledi.Haklı olmasına haklı ama golsüz de olmuyor ki.
  İkinci yarıda Trabzonspor oyunu iyice Gençlerbirliği yarı sahasına yıktı.Gençlerbirliği bütün hatları ile savunmaya çekildi.Eksik olmalarına karşın verdikleri mücadele alkışa değerdi.Trabzonspor'un şuursuz ataklarına karşı,Gençlerbirliği oyuncuları kazandıkları toplarla daha çok gol pozizyonu yakaladılar ama onlarda golle bir türlü buluşamadılar. Keleci Onur yine takımını kurtardı.
Milli takımın da  kadrosunda  olan sahanın en iyisi  Ahmet Oğuz'u ayrıca kutluyorum.