BAŞKAN’IN ANKETLERİ VE CİDDİYETSİZ TUTUM

Tüm kurumlarda olduğu gibi futbol kulüplerinde de yönetimlerin yapması gereken tek şey, fiziki ve ekonomik şartlarına bakıp, geleceği belirlerken nasıl bir yol haritasının üzerinden yürümeleri konusunda uzmanlarla birlikte çalışıp sonuca varmak ve bunu uygulamaktır. Bu futbol kulüpleri için olmazsa olmaz haline gelmiştir. Çünkü Türkiye’de futbol kulüplerinin neredeyse tamamına yakını iflas aşamasındadır. Bu kulüplerin başında da Trabzonspor gelmektedir. Bordo-Mavili kulübü yönetenlerin öncelikli olarak ekonomiyi nasıl rayına oturtabilecekleriyle ilgili net bir tutum takınması, bu noktada en küçük bir taviz bile vermemesi gerekmektedir.

Ne acıdır ki, Trabzonspor’u yönetenler eğer UEFA Mali Fair Play zorunluluğu olmasa kulübü iflas ettirmekten neredeyse keyif alacak noktaya gelecekler. Bordo-Mavili kulübü yönetimi ve başkanı değil, Avrupa futbolcunun patronu UEFA düşünüyor yani… Bu bile başlı başına bir skandal ama Türkiye’de ya da Trabzon’da hiç kimsenin bu skandala ayıracak zamanı bile yok… Hatta taraftar gruplarının büyük bölümü dev transferler yapılmasını istiyor, hava alanına gidip şovlarla birlikte TV ve Gazetelerde boy boy fotoğrafları yayınlansın diye tepiniyor. Ancak aklı başında olan taraftar ise önce ekonomiyi düzeltmek gerektiğini haykırıyor.

PERFORMANS DEDİNİZ DE BAŞARDINIZ MI, BORCU TAVAN YAPTINIZ!

Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta göreve ilk geldiğinde bir anket yaptırmış ve taraftarın önceliği performansa mı yoksa ekonomiye mi vermesi gerektiğini sormuştu. O dönem iki şık yüzde 50’şer oy almışlardı. Başkan da, taraftarın yarısının dediğini yaparak tam 15 transfer yapmış, artık zirve yarışının kaçınılmaz olduğunu düşünmüş ama sonuç olarak çuvalladığı sezonun sonunda ortaya çıktı. Borç 431 milyon liradan 700 milyon lira seviyesine yükseldi ama yapılan transferlerin büyük bölümü doğru dürüst işe yaramadı. Ancak Sayın Başkan Muharrem Usta geçen sezon yaşananlardan ders çıkarmadı.

Geçtiğimiz günlerde de yine bir anket yaptırdı. Ama anketi kendi twetter hesabından yapmayı da ihmal etmedi. Böylece takipçi sayısını artırdı, yorum yapanların sayısı da rekora vurdu. Bu da az bir şey değil… Bu işi de iyi beceriyor ya… Keşke Trabzonspor’u kullanmasa ama… Neyse asıl konumuza dönersek, Usta’nın yaptırdığı ankette yine performans talebinde bulunanlar yüzde 50, ekonomiyi düzeldin diyenler de yüzde 50 oy aldı. Yine de Bordo-Mavili kulübün en azından sosyal medyada aktif olan taraftarının yüzde 50 ekonomi demesi bile önemli ama sanırım Sayın Usta, yine performans peşine düşecektir. Yani bunu isteyen yüzde 50’yi dikkate alacaktır.

BİR KULÜP TARAFTAR TALEBİNE GÖRE YÖNETİLMEZ

Bunlar tabii ki ayrı konu fakat asıl mesele şudur. Ciddi hiçbir kulübün başkanı ya da yöneticisi böylesine kader konularıyla ilgili anket düzenlemez. Taraftardan fikir sormaz… Sadece kulübün kendi gerçeklerini, her yönüyle ortaya koyar. Gidişatın kulübü nerelere taşıyacağının analizini yapar. Sonra tüm bilgileri kamuoyu ile paylaşır ve nihayetinde de uygulamaya geçer. Bu uygulama da öncelikli olarak kulübün ekonomik kurtuluşu olmalıdır .Çünkü ekonomi kurtulursa ve teknik anlamda işler doğru yürütülürse performans zaten gelecektir. Yani sonuç alınacaktır. Bu sadece biraz zaman alacak bir olgudur.

Yazık ki Trabzonspor başkanı Muharrem Usta sanki Medikal Park hastanesini yönetir gibi hareket ediyor. Hastane ile ilgili ‘hizmetlerden memnun musunuz?’, “Neler eksik, neler fazla?’, “Başka ne yapmamız gerekir ki, hastaları mutlu edelim?” diye sormayla, “Trabzonspor’u iflas ettirelim mi?” sorusunu farklı bir şekilde topluma sunuyor. Bunun açıklanabilir ve kabul edilebilir yanı yok. Sayın Muharrem Usta!.. Bordo-Mavili kulübü kendi egolarınıza kurban etmeyin. Bu kulübü takımını seven ama gerçeklerinin farkında olmayan taraftarların isteklerine göre yönetmeye çalışarak tükeniş senaryosuna zemin hazırlamayın. Hiçbir şey bilmiyorsanız, bu kulübün tarihini yaratanlardan ders alma yoluna gidin…

Lütfen!

******************************************************************

ÖZKAN DOĞUN, METİN KORKMAZ VE USTA’YA BİR SORU

Habertürk Gazetesi yazarı Atilla Türker, Pazar akşamı Radyospor’da ilginç açıklamalarda bulundu. Menajerler Metin Korkmaz ve Özkan Doğan tarafından hakarete uğradığını, tehdit edildiğini anlattı ve suç duyurusunda bulunacağını dile getirdi. Bu hakaretlerin sebebi olarak da Antalyaspor’da yapılan transferlerde oyunculara 25 bin lira ödendiği ama menajerlerin 850 bin lira aldığını yazmasını gösterdi. Yorumunu yazarken de, “Antalyaspor’da menajer vurgunu’ başlığını atmıştı. Biliyorsunuz belki Korkmaz ve Doğan Samuel Eto’o’nun da Türkiye temsilcileri ve bu ismi Trabzonspor’a getirmek için iki dönem uğraştılar ama şartlar bir türlü uymadı.

İki menajerin en önemli özellikleri ise Trabzonspor ile özellikle İbrahim Hacıosmanoğlu ile başlayan süreçte çok yakın olmaları… Hacıosmanoğlu, neredeyse tüm transferlerde bu iki isimle hareket ederken, gidecek oyunculara dahi, “Metin Korkmaz ile bağlantı kurun” demesiyle biliniyor. Korkmaz aynı zamanda FİFA tarafından menajerlik lisansı elinden alınmış bir isim. Bu ismin Bochum Bahis Skandalı ile ilgili suçlu bulunduğu da biliniyor. İbrahim Hacıosmanoğlu, kendisine Metin Korkmaz ile ilişkilerin yoğun olmasıyla ilgili eleştiri yapılırken, “Onun yakın arkadaşı Ersun Yanal, bizimle çalışmasını o çok istemişti” diyerek kendini savunmuştu.

BU İKİ İSİMLE İLİŞKİLER HEMEN KESİLMELİ

Gerçi Hacıosmanoğlu, Metin Korkmaz ile daha önce de çalışıyordu ama bu ismin Yanal ile çok yakın olduğunu bilmeyen yoktu. Muharrem Usta iş başı yaptı. Sistem aynen devam etti. Metin Korkmaz’ın eli Trabzonspor’un üzerinden hiç eksik olmadı. Özkan Doğan’ın ise Başkan Muharrem Usta’ya danışmanlık yaptığı anlatıldı. Bu isim birkaç kez yurt dışına Trabzonspor yetki belgesiyle birlikte oyuncu transferi için gönderildi. Muharrem Usta, Metin Korkmaz ilişkilerini anlatırken, “Bize oyuncu satmamız için yardım ediyor” demekle yetinmişti. Ancak yeni aşamada bu sözlerin hiçbir anlamı ve değeri yoktur.

Antalyaspor’daki transfer skandalının aktörleri olduğu iddia edilen Özkan Doğan ve Metin Korkmaz ile Muharrem Usta ve yönetiminin ilişkileri aynı düzeyde devam edecek mi, yoksa sonlandırılacak mı? İsimleri sürekli camiayı rahatsız eden böyle iki menajer ile neden şu ana kadar çalışıldı merak ediyorum doğrusu… Ama şu aşamadan sonra Bordo-Mavili kulübü yönetenlerin, Trabzonspor’a bakış açılarının gerçekten ne olduğunu Özkan Doğan ve Metin Korkmaz ile ilişkilerine devam edip etmeyeceklerine göre karar vereceğim. Tüm kamuoyunun da böyle yapması gerekir. Sanırım gerçek Trabzonsporluların da böyle düşünmesi ve hareket etmesi kadar doğal bir şey olamaz… Yani Metin Korkmaz ve Özkan Doğan’ın Bordo-Mavililer ile hiçbir şekilde alışverişlerinin olmaması için hemen harekete geçilmeli… Aksi takdirde olumsuz düşünceler karşısında bu kulübü yönetenlerin tek söz söyleme hakkı olmaz, olamaz…

Bilmem ne demek istediğimi anlatabildim mi?