Seçim yasası unutuldu!..
Önceki seçimlerde hep yürürlükteki seçim yasasından yakınan siyaset kadroları, koltuğa oturduklarında ilk işlerinin bu yasayı değiştirmek olacağını vaad etmelerine karşın şimdilerde hiç bir siyasetçi bu konuya değinmiyor.

"Dut yemiş bülbül" de öyledir.

Şimdi seçim geldi, kapıya dayandı. Kulislerden bile ses gelmiyor seçim yasası hakkında...

Ahhh... Bir bilsek demokrasilerin; seçim yasalarının ürünü olduğunu... Malum, yaban fidana ne aşı yaparsanız, o ürünü verir size.

Biz de bunca deneme yapmamıza karşın, şöyle her haliyle övünç duyacağımız demokratik yaşama kavuşamadık gitti... Hala koltuk için kavgalar var demokrasimizde...

Ula şukret...
Eskilerin bir sözü var; "Kızuğun serbest birakursan ya davulcuya söyledim kaçar, ya kemençeciye" diye... Ula habu bizum ziraat işleru da öyle görunıyi...

Eskiden memleketumuzun boğdasundan yapilan unlan ekmek yaparduk, şimduk  boğayı  dişaridan aliyruk.

Bahçemuzde yetiştirmeyruk dişaridan alıyruk, yeyruk...

Ula habundan  daha böyuk bu rahatlık mi olur?

Bi da bazilari şikayet edeyi..

Ula ye da yat aşağı... Şukret  da...

Tren Ordu'da...
Haçan biz Karadeniz'e da tren yoli yapın dedik ya, Ordu'li gardaşlarimuz da sahiplendiler meseleyi... Biz da isteyruk deyiler. Haklilar... Samsun'dan tren önce Ordu'ya gelecek..

Ula Giresun'lilar siz da ses verun daa!.. Tren yoli isteyruk,  deyin...

Tren sonra gelur ula...

Ha uşak ha!..

Hamsili asure...
Temel iş dönüşü eve geldiğinde Fadim'ye hemen seslendi: -Kııız... Çabuk yemegu getır, açluktan ölıyrım.

Fadime gündüz hazırladığı aşureyi getirir. Çok aç olan Temel, çabuk çabuk kaşıladıktan sonra puanını verir;

E Fadime, habu aşureye bu gıdım da hamsi koysaydun vallahi tattan yenmezdi.

Ben da haule...
Temel aniden hastalanan Fadimeyi apar topar hastaneye götürür.

Doktor muayene sonrası Temel'i bir kenara çekip tanısını söyler:

Doğrusu, Fadime'nin durumunu hiç beğenmiyorum. Temel zaten dertlidir o konuda, hemen yanıt verir.

Doktor beyim, bi bilsan, ben evlendik evleneli çekeyrım.

YALNIZ MARTI