KUZUMUZ FREN PATLATTI
Önceki gün bu köşemizde alt yapıyla ilgili kuzumuzun getirdiği bilgileri sizlerle paylaşmıştık.
Hatta yazımızı sonlandırırken, devamı var diye de belirtmiştik.
İşte devamı kalan tarafını sizlerle paylaşıyoruz..
Evet, kınalımız seni dinliyoruz...
-Merak ediyorum alt yapıdan bu kadar hoca gönderildi, onların yerine getirilenlerin gidenlerden farklı ne özellikleri vardı? Ben göremedim, sizler görebildinizmi?
Kınalı kuzumuz bizi bu işlere katma...
-Niye neden köyün delisi ben miyim, ben bunları dile getireyim. Bakın arkadaşlar, alt yapıda görev yapanların çoğu mektepliymiş, sör hazretleri tercihini böyle kullanmış, göbekten ona bağlı Hamit Cihan da uygulamayı yapmak için düğmeye basmış. Tamam da bu çalıştırıcıların memuruyetleri ne olacak, adamlar parktayım çalışan gibiler, sabah öğle arası okulları, ondan sonra alt yapı...
E ne var bunda?
-Doğru diyorsunuz ne var bunda, Yağma Hasan’ın böreği gibi, adamlar çift tarifeyle çalışıyorlar. Ahan ben buradan diyorum, mevcut alt yapının sistemi değişmedikten sonra bu alt yapıdan bir cacık olmaz. Bu kadar net konuşuyorum, kızan kızsın, darılan darılsın...
Bizim narif zarif kuzumuz, yine sert estin.
-Yahu bu gibi işleri kabul edemiyorum. Trabzonspor’un alt yapısının getirildiği duruma bakarmısınız? Sanki darülaceze olmuş, yazık günahtır. Bıraksınlar adam kayırmacılığı, bıraksınlar birilerin adamı diye görmemezlikten gelmeyi, bundan sonra benim işim hep alt yapıda olacaktır.
İlahi kuzumuz az frene bas, ne oluyor ne şiddet bu celal sana...
-Frenim patladı, haksız yere kim göreve getirilmişse, kim ne yapıyorsa, kim cercevetli işlerin içinde oluyorsa, burada onları ben bir deşifre edeceğim, hadiyin bana eyvallah... Güle güle bizim güzel gözlü, sırma saçlı, kınalı kuzumuz...
