Tutuklanmasının ardından görevden uzaklaştırılan İmamoğlu, suçlamalara yönelik tek bir cevap vermek istediğini belirtti.
İmamoğlu, "Adına tanık denilen ancak tanık olmayan aynı 3-5 kişi, her seferinde yeni bir dosyada yeniden sahneye çıkıyor. Ya benim ya da partimin üzerine yeni bir iftira kurgulamakla görevlendiriliyorlar" dedi. Bu kişilerin kimler tarafından yönlendirildiğini sorgulayan İmamoğlu, yargının bağımsız olması gerektiğini söyledi.
Soruşturmayı yürüten savcı, İmamoğlu'na kurultayda menfaat temin ettiği ve usulsüzlük yaptığına dair 9 soru yöneltti. İmamoğlu, kurultay öncesi CHP Genel Başkanı Özgür Özel lehine çalışma yaptığına ve finansal destek sağladığına ilişkin beyanları reddetti. Ayrıca, "bazı medya mensuplarını finanse edip Londra'ya gezilere götürdüğü" iddialarına da karşı çıktı.
İmamoğlu, kurultay delegeleri üzerinde baskı oluşturularak seçim sürecinin manipüle edildiği iddialarına ise itiraz etti. "Tanıklar madem bu kadar vazgeçilmez, hepsini toplayıp İstanbul'daki soruşturmaya da gönderin. Hiç şaşırmam, belki de orada da ifadeleri hazırdır" dedi.
İmamoğlu, yargının bu süreçte "akıl dışı beyanları muteber tanık olarak kabul etmesini" eleştirerek, "Hukuk, bir ülkenin onurudur. Adaletin terazisine iftirayı, dedikoduyu ve siyasi siparişleri koymak, sadece bireylere değil, doğrudan milletin iradesine ve demokrasimize saldırıdır" ifadelerini kullandı.
Bugüne kadar soruşturmada 90 kişi şüpheli sıfatıyla ifade verirken, 36 kişi tanık olarak dinlendi.