Maalesef şehrimizle ilgili yine iyi temennilerde bulunamayacağız. Aslında gündeme getirdiğimiz sorunlar hepimizin bildiği sorunlar. Ne yazık ki bu sorunların, sıkıntıların çözümü noktasında hep eksik kalınıyor. Yetkili kurumlar ya işi ağırdan alıyor ya da işi savsaklıyorlar.

Ama ne zaman bir felaket başımıza geldiğinde de hep ‘Ahlanıp vahlanıyoruz’. Başlıyoruz suçlu aramaya. 

Bizim kültürümüzde felaket yaşanmadan önce tedbir alma alışkanlığımız yok. Ne zaman başımıza bir felaket geliyor ondan sonra başlıyoruz tedbir almaya. 

Başımıza gelen onca olaydan hiç ama hiç ders çıkarmıyoruz. Aynı hataları hep yapmaya devam ediyoruz. İnatla, ısrarla..

Tedbirlerimizi almadan kadere teslim oluyoruz. Oysaki önce tedbir alınmalı sonra teslim olunmalı kadere ve kazaya. 

Şimdi gelelim asıl konumuza.

Bilindiği üzere 22 Kasım 2016 akşamında yani tam 44 gün önce Arsin ilçemizde üzücü bir kaza meydana gelmişti. 

Meydana gelen kazada sürücünün dikkatsizliğinden veya unutkanlığından dolayı damperi açık kamyonet devlet karayolları mevkiinde üst geçide çarpmıştı. 

Üstgeçidin yarısı kopmuştu; kazada facianın eşiğinden dönülmüş, ölen ya da yaralanan olmamıştı.

Peki kazadan sonra üstgeçit tamir edildi mi dersiniz? Ne yazık ki hayır. 

Özellikle yazmamak için gayret ettim. Belki yetkililerimiz ihmalkar davranmazlar da üstgeçidi tamir ederler diye. Fakat nafile...

Biz sabırlı davranıp beklemeye devam ederken sanki yetkililerimizde inatla vatandaşın sabrını test ediyorlardı.

Bu üst geçit tamir edilmesi için belki çok klasik olacak ama illa bir kaza, bir felaket veya Allah göstermesin birilerinin ölmesi mi gerekiyor? 

Vatandaşlar, üstgeçit tamir edilmediğinden dolayı tel örgülerden bir tanesini kopararak canlarını tehlikeye atıp yoldan karşıya geçmeye çalışıyorlar.

Ayrıca yola atlayan vatandaşlar trafiğin de bazen aksamasına neden oluyorlar.

Elbette burada vatandaşların yaptığı da doğru değil. Ama burada vatandaşlardan çok yetkililerimizin üst geçidi tamir etmeyip ağır davranmaları daha büyük yanlış bence.

Öyle ki birkaç hafta önce bir hemşiremiz karşıdan karşıya geçerken kendisine araç çarpmıştı. Bu hemşiremiz iç kanaması tehlikesiyle 10 gün hastanede yatmıştı.

Tedbirsizlik yüzünden bu hemşiremiz hayatını kaybetse bunun sorumluluğunu hangi yetkilimiz üstlenebilirdi? 

Bir felakete, bir kazaya ihmalkarlık yüzünden neden oldukları için yetkililerimiz sorumluluğu üzerlerine alıp istifa edebilecekler miydi?

Hiç sanmıyorum. 

Olan ne yazık ki giden canlara oluyor her zamankisi gibi. Sorumlular ise hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam ediyorlar. 

Ben derim ki çok geç olmadan, can kaybı yaşanmadan, gözyaşları akmadan acil olarak üstgeçit tamir edilsin. 

Hiç zaman kaybetmeden Karayollarımız bir an önce üstgeçidin tamiri için çalışmalara başlamalı. Allah korusun ölümler olmadan bir an önce tedbiri alalım.