SONNOKTA  RÖPORTAJ - Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Hacıkerimoğlu ilk röportajını Sonnokta’ya verirken birbirinden önemli açıklamalarda bulundu. Hiç kuşkusuz Hacıkerimoğlu’nun üzerinde itinayla durduğu konu Akyazı Stadı’ndaki protokol tribününde yaşananlar oldu. Birçok kesimin kendisine destek verdiği protokol tribünü ile alakalı yerinde tespitlerde bulunan Hacıkerimoğlu’na bir dokunduk bir ah işittik. 

Protokol tribünü konusunun çok önemli olduğunu dile getiren Hacıkerimoğlu, şunları söyledi: “Özellikle Trabzonlular açısından çok önemli bir konu.  Ben iş adamıyım ve İstanbul’da yaşıyorum. Aynı zamanda Ankara’da farklı şehirlerde ve yurt dışında işleri olan bir kardeşinizim. Hem Futbol Federasyonu yöneticisi olduğumdan dolayı hem de iş dünyası ile belli zamanlarda belli yerlerde gerek işimiz gerek sosyalleşme açısından bir araya geldiğimiz farklı kulüplerin yöneticileri ile karşılaşıyoruz.”

Hacıkerimoğlu, Yazı İşleri Müdürümüz Selahattin Özcan ve Spor Koordinatörümüz Gökmen Özağcı'ya konuştu

“Trabzon ile alakalı bildikleri, duydukları, içlerinde biriktirdikleri sevgide Trabzonluların karakteri de zaman zaman Trabzonspor protokol tribününde yaşananlar hem çelişki yaratıyor, hem de tartışmalı bir hal alıyor. Belki de Trabzon’a başka bir hava ile gelirken, şehirdeki herhangi bir taraftarın veya protokol tribününde Trabzonspor sevgisinden kaynaklanan saygısız bir hareketin, söylemin ve eylemin onların buradan buruk dönmesine sebebiyet veriyor.”

“Protokol tribünü konusu bana göre sadece Trabzonspor konusu değil. Trabzonluların protokol tribünü konusunu çok iyi tartışması lazım. Trabzon’un coğrafi olarak çok dağınık bir yapısı vardır. Trabzon merkeze belki 80 kilometre mesafede ilçeleri olan bir şehir. Ve 80 km mesafedeki ilçenin belediye başkanı ile başka bir uçtaki belediye başkanı yani Trabzon’u sınır ilçesi Şalpazarı ile Çaykara’yı uçtan uça aldığınız zaman çok ciddi bir kilometre yapıyor.” 

BELEDİYE BAŞKANLARI ORADA OLMALI
Trabzon’un ilçe belediye başkanlarının Trabzonspor’un protokol tribününde maç izlemeleri gerektiğini söyleyen Hacıkerimoğlu, “Bunu sadece temsil açısından düşünmemek lazım. İlçe belediye başkanlarının en azından 15 günde bir birbirlerini görmesi, sohbet etmesi ve ilçelerindeki durumu, projelerini Trabzon için yaptıklarını veya yapmak istediklerini, tartıştıkları bir buluşma yeri olarak görüyorum protokol tribününü. Aynı zamanda misafir takımın yöneticileri ile tanışıp onları yemeğe davet ederek ilçelerinin tanıtımı konusunda adım atmalarını, misafirperverlikleriyle Trabzonluların karakterlerini orada yansıtmasını çok önemsiyorum. Belediye başkanları gibi Mülki amirleri ve il müdürleri de protokol tribünün gerçek sahibidir” dedi.

TRABZONSPOR İLE BİTEN BİR ŞEHİR DEĞİLİZ
Protokol tribününün TFF’nin kontrolü altında olduğu düşüncelerinin yanlış olduğunu söyleyen Hacıkerimoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Bu konuda bir çok telefon alıyorum. Ancak protokol tribünü bizim kontrolümüz altında değil. Bir kere bunun bilinmesinde fayda var. Tribünde temsili olmayan insanların bulunması ve bunların davranış biçimleri, söylemleri, eylemleri ve taraftar gibi hareket ederek forma giyerek orada oturmaları son derece yanlış davranış biçimi. Bu aynı zamanda bizim Trabzonluların karakteri ile de örtüşmeyen bir şey. Trabzonspor futbol konusunda bilindik bir şehir ama Trabzon futbol ile başlayıp Trabzonspor ile biten bir şehir değil.”

“Trabzonluların karakterinde Trabzon’a gelen bir misafire burada saygısızlık etmek yoktur. Bunu orada protokol tribününde duygularını yönetemeyerek yenik düşen taraftarların orada yer alması misafir takımın yöneticilerinin yanında saygısız kelimeler kullanması hem Trabzon’a hem de Trabzonspor’a zarar verir. Ki bu konuda Trabzon milletvekilleri ile iletişime geçtim. Çünkü beni arayanlara cevap vermekten yoruldum.  Her ne kadar bu bizim konumuz olmasa da bir Trabzonlu olarak bu duruma kayıtsız kalamıyoruz. Kaldı ki 2 yıllık yönetimimizde misafir olarak kaydettiğimiz kişilerin taraftar kimliği olmadığını görecektirler.”

KAVGA DEĞİL, SOHBET EDECEK İNSANLAR OLSUN
TFF olarak Trabzonluların ve Trabzonspor’un temsiliyetine önem verdiklerini dile getiren Hacıkerimoğlu, “Orada misafirler ile kavga değil, sohbet edecek insanların oturmasını istiyoruz. Bu konuda kamuoyunun, çözümü bizden değil Trabzonspor’un milletvekillerinden, yöneten, idare eden siyasilerden ve idari amirlerden beklemeliler. Biz protokol tribününe 20 tane misafir, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ise 130 tane yazıyor. Oysaki Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün 130 tane yazdığı kişi aslında misafir kimliği taşıyan kişiler olmamalı. Bunun adı ile uygulaması arasında bir tezat oluştu” dedi.

PROTOKOL TRİBÜNÜ AMACINDAN SAPTIRILDI
Hacıkerimoğlu, “Adı üstünde protokol tribünü, Trabzon’un protokolünün maç izleyeceği yer demek. Akyazı’daki protokol tribünü ne yazık ki amacından saptı, saptırıldı. Ahbap-çavuş ilişkisi, arkadaşının ricası ile taraftar kimliğinde insanlar o koltukta oturtuluyor. Oysaki misafir taraftarsa gitmesi gereken yer bellidir. Misafir bürokratsa, siyasetçi ise protokolde oturması gereken birisi ise ki bu misafir iş adamı olabilir bunlarda burayı kullanmalılar” diye konuştu. 

HERKESE ÖNEMLİ GÖREV DÜŞÜYOR
“Trabzonspor protokol tribünü olması gerektiği şekilde kullanılmadığı gibi kullanılması gereken şekilde de yönetilmiyor”
diyen Hacıkerimoğlu, “Bu konuda Trabzon’da çok ciddi bir rahatsızlık var. Trabzon’un basınına da burada çok önemli görev düşüyor. Siyasilere bunu sormalısınız. Trabzonspor protokol tribününü kimler kullanmalı cevabını bence Trabzon’dan seçip vekil olarak Ankara’ya yolladığımız siyasilerimiz cevaplandırmalı. Aynı şekilde milletvekillerimizin bu konuda Trabzonspor maçına gelirken, stadın kapısında ‘kapıyı açın’ deyip birkaç kişi ile stada girmesi buda kabul edilemez bir şeydir.  Milletvekilimizin kendisidir protokol. Ona tahsis edilen yer vardır. Kendisini tanıyor olmak protokol adamı olacağı anlamına gelmez. Bu durumu milletvekillerimizin de suiistimal etmemesi lazım. Bu sıkıntılı duruma biran önce son verilmeli” dedi.

TRABZONSPOR’DA GÖZDEN GEÇİRMELİ
“Trabzonspor’u sevmek başkalarına saygısızlık yapma hakkı vermez bize”
diyen Hacıkerimoğlu, “Trabzonspor’da kendisine ayrılan yeri nasıl yöneteceğini gözden geçirmeli. Kendi aralarında bu konuyu tartışacaklar. Bazı milletvekillerimiz çok olumlu tepki verdi. Spor Bakanı ile bu konuyu görüşeceklerini dile getirdi. Çok üzülerek ifade ediyorum ki bir tane milletvekilimizde ‘Bana ne, benim ile ne alakası var’ dedi. Hiç anlam veremedim. Benim ile ne alakası var diyen milletvekili Trabzon milletvekili değil mi?  Normalde de zaten protokol tribünde Trabzonspor’da görev yapmış eski as başkanlar yöneticiler Trabzonspor’da top oynamış Trabzonluların gurur duyduğu sevdiği saydığı efsane isimlerimiz var. Bunlar Bordo-Mavili ekibin üzerinde emeği olan insanlar ve orada olmalılar” ifadelerini kullandı.

SAVAŞÇI BİR TAKIM GÖRDÜM
Trabzonspor’u Molde maçında izleme fırsatı bulduğunu söyleyen Hacıkerimoğlu, “Rakibin 18 lig, 2 Avrupa olmak üzere 20 maç oynamasına karşın ilk resmi müsabakasına çıkan Trabzonspor bazı eksikliklerinin olmasına rağmen sahada sırıtmadı. Çünkü Molde daha hazır bir takımdı. Bir seyirci gözüyle baktığımda keyifli çok güzel bir maça tanıklık ettik. Hatta savaşçı bir takım gördüm sahada. Özellikle İstanbul’dan beni arayan arkadaşlarım 7-8 maç sonra Trabzonspor’un daha iyi bir takım olacağı iddiasında bulundular. Tabii ki bu onların görüşü. Ben hep temkinliyimdir bu konularda. Beklemekte fayda var. Fakat taşlar tam yerine oturduğunda Türk futbolu iyi bir Trabzonspor karşısında bulacaktır” dedi. 

AVCI İŞİNİ İYİ YAPAN BİR İSİM
Abdullah Avcı’nın iyi bir teknik adam olduğunu söyleyen Hacıkerimoğlu, “Abdullah hoca hem teknik bilgisi ile hem de işine sevgisini katan iyi bir isim. Abdullah hocaya Trabzonspor Kulübü, camiası ve taraftarları sahip çıkarsa başarılı olacağına inanıyorum” dedi. Molde ile oynanacak olan rövanş maçında da Trabzonspor’a başarılar dileyen Hacıkerimoğlu, “Trabzonspor kendine yakışan oyunu ortaya koyması durumunda Molde karşısında elini kolunu sallayarak tur biletini alır gelir. İnşallah Trabzonspor bu turu geçip Türk futbolunu başarıyla Avrupa’da temsil etmeye devam eder” diye konuştu. 

ESKİ GÜNLERE DÖNÜŞ YOLU
TFF’nin statlar konusundaki aşı kararını çok yerinde bulduğunu söyleyen Mustafa Hacıkerimoğlu, “Uzmanların söylediklerinden anladığım kadarıyla hastanelerde aşısız hastalar yatıyor. Yani aşıyı tek önlem, tek çare görüyorlar. Uzun süredir bu konu üzerinde arkadaşlarımızla birlikte çalışıyorduk. TFF olarak bizim için en önemli şey insan sağlığıdır. Hiç bir şey bunun önüne geçemez. Dolayısıyla futbolun en önemli unsurlarından biri taraftardır. Geçen sezon tribünlerin boş olması her futbol severin içini acıtmıştır, kahretmiştir. Aynı şey oyuncular içinde geçerli. Boş tribüne oynamak onları da derinden yaralamıştır. Bu durum kulüplere de maddi külfet olarak ağır bir yük bindirmiştir. Yeniden tribünlerin şenlik ve şölen alanına dönmesi için elimizde aşı fırsatı var. Bu fırsatı değerlendirmeliyiz. İnanıyorum ki Dünya’nın başına bela olan bu virüsün üstesinden gelip, yeniden safları sıklaştırarak maç keyfini doyasıya hep birlikte yaşayacağız. O günler de çok uzak değil” diye konuştu.

TRABZON-RİZE ETLE TIRNAK GİBİDİR
Trabzonspor ile Rizespor arasındaki dostluk köprüsünün yeniden oluşmasının baş aktörlerinden biri olan TFF yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Hacıkerimoğlu, “Trabzon-Rize etle tırnak gibidir.  Bu iki şehrin içerisinde aynı ailelerin üyeleri var. Akrabalık, çok hısımlık bağı var. Akrabanın bir kolunun Rize’de, bir kolunun Trabzon’da olduğunu saysak bitiremeyiz. O kadar yani.  Trabzonspor kulübünde çok sevdiğimiz Rizeli arkadaşlarımız görev yapmış.  

Trabzon’un Federasyon yöneticisi olduğum zaman dikkatimi çeken bir şey vardı. Rizespor maçlarında Rize’de , Trabzonspor maçlarında Trabzon’da arabaların taşlanması, Stat lavabolarının kırılması, insanların birbirine edepten yoksun şekilde küfür etmeleri beni çok yaraladı. Rizeli ve Trabzonlu ile konuştum, mutlu olan kimseye rastlamadım. Onun için Rize’nin hem spor da hem siyasette hem iş dünyası temsilinde olan birçok arkadaşımız ile toplantılar yaptık.

Sporla uyuşmayan, komşuluk ilişkilerine uymayan, hısımlık akrabalık ilişkileri ile bağdaşmayan görüntülerin ortadan kalkması için yapılan toplantılarda Rizespor başkanı Tahir Kıran’da var. Çok ciddi destekleri oldu. Tahir Kıran’ın başkan olmasından son derece mutluyum. Kendisini yakından tanırım. Futbolda sadece Karadeniz’de değil ülke genelinde futbolda barışın sevginin aynı zamanda fair-play yani nezaket ile maçları izlediği alkışladığı ortama kavuşması için Başkan Kıran’ın katkı vereceğine inanıyorum ben. “

SEVGİ VE HOŞGÖRÜNÜN ESİRİ OLALIM
Hacıkerimoğlu, “Ben Trabzon’dan Futbol Federasyonuna geldim. Futbolda huzur, barış, sevgi  ve dostluk şölen havasını tesis etmeyi bir vazife olarak addettim. Benim üzerime düşen Karadeniz’deki kulüplerin kendi aralarında maçı barış, sevgi ve hoşgörü içerisinde yapmalarını tesis etmektir.  Biz bunu Karadeniz’de uygulamaya çalışıyoruz ama aynı zamanda da bunun yaygınlaştırmanın mücadelesini yapıyoruz. Karadeniz’e,  İstanbul takımları ve Anadolu’daki diğer takımlar maç yapamaya geldiği zaman onlara da uygulanmasını istiyorum. Ben bu konuda Trabzonspor’dan da beklentilerim var. Sevgi ve hoşgörünün esiri olmalıyız” dedi.

DÜNYA ÇAPINDA BİR MARKADIR
“Trabzonspor’un lokomotif gücü Trabzonlulardır ama sadece Trabzon’daki Trabzonsporlular değildir”
diyen Hacıkerimoğlu, “Dünyanın bir çok yerinde Trabzonsporluları görmek mümkün. Trabzonspor’u sadece bu şehre sıkıştıramazsınız.  O nedenle Trabzonspor sadece Trabzonluların kulübü markası değildir. Trabzonspor, Trabzon dışında çok fazla taraftarı olan ve Trabzonlu gibi Trabzonspor’u seven destekleyen taraftarlar var. Trabzonspor, Trabzonlu olmayan taraftarlara mutlaka erişmeli. Kendilerinden haberdar olmalı. Sevgisini dile getirmeli. Bu da belli  organizasyonlar ile yapılabilir. Trabzonsporlu olmanın küresel bir güç olduğunu anlamaları lazım. Bakıyorum maçlara Avrupa’dan insanlar geliyor. Fransa’dan kalkıp Trabzonspor maçına gelip maçı izleyip geriye dönmesi Trabzonspor’a olan aşktır, sevgidir” dedi.

FUTBOL FABRİKASIDIR
Hackerimoğlu, “Trabzonspor sadece bu bölgede değil,  Karadeniz’de futbolu temsil eden futbolun aslında lokomotif bir gücüydü. Hepimiz insanız hata yapabilir. Zaman zaman Trabzonspor’u yönetenler Trabzonspor’un ve Trabzon’un hem karakteristik özelliklerini hem Trabzonspor’un sorumluluklarını unutmuş gözden kaçıran bir zafiyet oluştu. Rizespor, Giresunspor, Karadeniz’de ki bütün kulüpler Trabzonspor’dan bana göre faydalanmalı. Trabzonspor , Trabzon futbolun bir fabrikasıdır. Hem onları futbol adına hemde Trabzonspor adına desteklemeli” dedi.

YAŞI DOLAN GİTMELİ!
Bazı hakemlerin yaşı dolmasına karşın emekli edilmemesi konusunda da görüşlerini belirten Hacıkerimoğlu, “Bana göre 45 yaş kuralının uygulanması gerekiyor. MHK’nin talep ettiği bu konuyu iki senedir tartışıyoruz. Şuanda Süper Lig ve 1. Lig’deki hakem sayısında sorun var. Bunun sebebi de var uygulaması. Var uygulaması ile sahadaki hakem bu sayı ile örtüşmüyor. Onun içinde zaman zaman bu hakemlerin emekliliğine MHK karşı çıkıyor.  Ama aynı şekilde performansı kötü olan hakeminde sahada olmaması konusunda hemfikirler. MHK Var uygulaması konusunda seminer ve kurslar ile hakem yetiştirecek. Önümüzdeki sene bu eksikliklerini tamamladığında süresi dolan hakeme ihtiyacı varmış gibi bir karar almak zorunda kalmayacak gibi hazırlık yapılıyor, bakıp göreceğiz. Ama her ne olursa olsun süresi dolan gitmeli. Sebebi örnek teşkil ediyor. Bu sefer sen bugün Mustafa’nın süresini uzattığın zaman önümüzdeki sene Ahmet’in süresi dolacak onu da uzatmak zorunda kalacaksın. Oysaki kurallar uygulanırsa başarılı olursun. Böyle bir kural varsa bunu uygulamak lazım. Süper Lig’de de yaş akti vardır 45 yaşını doldurduğun zaman emekli olman gerekiyor” dedi. 

BAŞARISIZ HAKEM KÜME DÜŞECEK
Son yıllarda çok kez tartışılan hakemler konusunda TFF olarak önemli adımlar attıklarını söyleyen Mustafa Hacıkerimoğlu, “Bir düdük kulüplerin kaderini belirleyebiliyor. Bu durumun ortadan kaldırılması için önemli bir çalışma içerisindeyiz. Hatta yeni bir uygulama ile tıpkı kulüpler gibi başarısız olan hakemlerin sezon sonunda küme düşürülmesi konusunda karar alındı. Başarılı olanlar tabii ki sezon sonunda ödüllendirilecektir. 2. ve 3.  Lig hakemleri aynı ligde 1. ve Süper Lig aynı ligde hakemlik yapıyorlardı, bunu artık ayırdılar. Sezonun sonunda Süper Lig’deki hakem sayısını düşünün o hakem sayısında bir oran belirlenecek en başarılı olan hakemler Süper Lig’de kalacak o en başarısız olan ise bir alt lige düşecek. Bu aynı zamanda gözlemciler içinde geçerli. Gözlemcilerinde doğru rapor tutup tutmadığı denetlenecek. TFF olarak kulüplerin adaletli yönetim taleplerini önemsiyoruz ve hataları en aza indirmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz” dedi.

KADERLERİNİ KENDİLERİ BELİRLEYECEK
Hacıkerimoğlu, “Hakemlerimiz şunu anlayacak ki, ben gücümü düdüğümden alıyorum. En iyi maçı yönetirsem işime,  görevime devam edeceğim. Görevimi iyi yapamazsam bir alt lige düşeceğim zaten. Bir alt lige düşmek bir sonuç değil. Bir alt ligde yine başarısız olursa öyle aşağıya doğru gidiyorsun ve meslek hayatın sonlanıyor. Aynı şekilde 3. Lig’de bir hakemimiz işine sevgisini samimiyetini katarak, yani kafasında değil sahadaki maçı yöneterek,  hiç kimseden korkmadan gücünün sadece düdüğü olduğu bilinciyle hareket ederse kısa sürede 3. Lig’den Süper Lig’e ulaşabilecek. Dolayısıyla belki bu sezon hakem hatalarının daha az tartışıldığı bir sezona tanıklık edeceğiz” dedi.

HEPSİNE EŞİT DAVRANILMALI
Hacıkerimoğlu, “MHK’de bir komisyon var, bu atamaları yapan. Bu aslında çok konuşulan bir konu, hakemlerin atanması konusu. Ben şahsen bu konularda Süper Lig kadrosuna aldıkları hakemlerin hepsine eşit davranılması gerektiği görüşündeyim. Aksi halde MHK kendi uygulamaları ile tezatta düşer bu sefer vatandaş olarak dersinki bu adam yetersiz neden bu lige aldın. Senin için Trabzonspor maçı önemlide Kayserispor maçı önemsiz mi? Hayır değil. İkisi de Süper Lig takımı. O yüzden Süper Lig’e aldıkları hakemlerin hepsine eşit davranılması gerektiği kanaatindeyim. Ne olursa olsun buna bakmaksızın karar vermeliler” dedi. 

KURULLAR SEÇİMLE GELECEK
Sürekli tartışılan Disiplin ve Tahkim Kurulu kararlarının daha az tartışıldığı bir zaman dilimine geçiş yapmak için iki kurulunda yapısının değiştiğini dile getiren Hacıkerimoğlu, “Önümüzdeki sezon seçim ile gelecek üyeler. Umuyorum bu bir katkı getirir. Yeter mi, bana göre yetmez. Bunların yapmış olduğu yargılamayı destekleyen temsilci tutanaklarıdır. Kulüplerin protokol tribünlerinde soyunma odalarında yani kritik olan her yerde sesli ve görüntülü kayıt eden kameralar olmalı. İlgili mahkeme temsilci tutanağı ile beraber o kamera kayıtlarını önüne almalı. Temsilcinin tutanağının doğru olup olamadığının teyidini kendi yapmalı. Ancak o zaman adil karar verilebilir” dedi. “Benim çok ilgilendiğim konu aslında hakemlerin etki altına kalmasında sebebiyet verecek şartların ortadan kaldırılması” diyen Hacıkerimoğlu, “Yani büyük takımlardan stattaki taraftarın tepkisinden etkilenmemesi konusu. Bu bana göre değişik ile ortadan kalktı. Artık hakemin kimseden korkmasını gerektirecek bir şey yok. Gördüğünü çalmalı.” dedi.

YABANCI KISITLAMASI DOĞRU BİR KARAR
Yabancı oyuncu kısıtlanmasının geçen sene uygulanacağını, ancak bir yıl rötarlı şekilde hayata geçirildiğini aktaran Hacıkerimoğlu, “Kulüplerin ellerindeki oyuncu sözleşmelerinin sürelerinde, pandemi koşulları nedeniyle bir sene sadece erteleme yapıldı. 85 milyonluk Türkiye’nin nüfusunun futbolcu yetiştirme açısından bana göre bu kadar yabancı oyuncuya ihtiyacı olmaması lazım. Yabancı futbolcu almak kulüplerin kolayına geliyor. Gelişmemiş ülkelerde daha ucuza oyuncu bulabileceklerini düşünüyorlar. Bu sadece kendini düşünmek anlamına geliyor. Oysaki Türk futbolunun gelişmesi için senin oyuncu ihraç ediyor olman lazım. Nüfusa oranla yurtdışında top oynayan futbolcu sayısı çok düşük. Altyapıya önem verilip, gençlerimizin yetişmesi için yabancı sınırlamasını doğru buluyorum” dedi.

KAVGACI DEĞİL BİRLEŞTİRİCİ OLMALI
Kulüp başkanlarının temsil ettikleri camiaların lideri olduğunu söyleyen Hacıkerimoğlu şunları söyledi: “Onların asli görevi futbolcu almak, soyunma odalarına inmek veya idmanlarda maç seyretmek olmamalı. Kulüp başkanlarının asli görevi camiaların lideri pozisyonunda hareket etmeleri yanlış olan her şeyin karşısında mücadele etmeleridir. Küfre, saygısızlığa ve kavgacı kesime karşı dik duruş sergileyerek mücadele etmeleridir. Onun için bütün camiaların kendi kulüp başkanlarını seçerken profilini ona göre belirlemeleri lazım.”

“Kavga hiç kimseye fayda getirmez. Bu kavgalar futbolun değerini de düşürdü. Ben bayan taraftarlarının statlara gitmek konusunda imtina ettiklerini görüyorum. Çok şükür halen giden var ama giderek çoğalması gerekirken azaldığını görmek can sıkıcı bir durum. Onun için bütün kulüp başkanlarının profili sevgi ve kardeşlikten yana olmalı. Birleştirici bir rol üstlenilmeli. Bunu yaptıkları sürece her şey çok daha güzel olur.” 

HEPSİYLE GURUR DUYDUK
Olimpiyat madalyası getiren sporcuları tebrik eden Hacıkerimoğlu, “Çok mutluluk verici şeyler. Sadece Trabzon adına bakmamak lazım. Ülke genelinde bu tür organizasyonlarda derece yakalayan çok sporcumuz var. Mete Gazoz, Busenaz Sürmeneli, Busenaz Çakıroğlu, Eray Şamdam, Hakan Reçber, Rıza Kayaalp, Hatice Kübra İlgün,  Merve Çoban, Uğur Aktaş, Yasemin Adar, Ferhat Arıcan, Taha Akgün ve Ali Sofoğlu. Bunların hepsini tebrik ediyorum başarılarından dolayı. 2020’de 13 madalya ile 1948’deki madalya rekorunu kırdık. Bu önemli tabi. Spora dair ne yaparsan yap iyidir.” dedi.

Hacıkerimoğlu: “Spor sadece gençlerin ilgi odağı değil aynı zamanda ülkenin de temsil noktası haline gelmiştir. Dünya’da böyle organizasyonlar her alanda yapılıyor. Her alanda bizi temsil eden gençlerin yetişmesi için spor ile ilgilenen kişilerin sorumluluğu var. Konfederasyon da bu bilinç ile hareket ediyor, etmeli. Kulüplerimiz de bu bilinç ile hareket etmeli. Aynı şekilde futbola ayırdıkları ekonominin içerisinde bu branşlara da bir ekonomi ayırmalılar ve ülkeyi en iyi şekilde temsil etmeleri için sevdası olan gençlerin yetişmesine destek vermeliler.”

Editör: Haber Merkezi