SONNOKTA RÖPORTAJ: Trabzonspor’un 1-2 Aralık’ta gerçekleşen olağan genel kurulunda yaptığı kısa ve öz konuşmayla camiaya önemli mesajlar veren ve yönetime tavsiyelerde bulunan Bordo-Mavili kulübün Eski yöneticisi Trabzon Liman İşletme Müdürü Muzaffer Ermiş, Gazetemize çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Ermiş, Bordo-Mavili camianın mevcut yönetime her koşulda destek olunması gerektiğinin altını çizerek, Trabzonspor’un tek kurtuluşunun kulüp başkanı Ahmet Ağaoğlu’nun dediği gibi, futbolcu yetiştirip satmaktan geçtiğini vurguladı.


Ermiş, Genel Yayın Yönetmenimiz Gökmen Özağcı ve Spor Müdürümüz Özer Çalık'a önemli açıklamalar yaptı

BORÇ NEREDEYSE SIFIRDI
Ermiş, kongrede yaptığı konuşmayla ilgili olarak, “45.dönem yönetim kurulu faaliyet raporunu incelediğimde acı gerçeklerle yüzleştim. Biz sayın Nuri Albayrak ile birlikte görevi devraldığımızda kulübün 22 milyon TL borcu vardı. Bırakırken 36 milyon TL’ydi. Ancak o dönem Gökdeniz’in satılmasından elde edilen 15 milyon TL ve devamında Kartal tesislerinden almadığımız paralar, göğüs reklamı anlaşmalarını gelen yönetime bıraktık. Dolayısıyla bu eylemler gerçekleştikten sonra kulübün borcu neredeyse sıfırlanmıştı. Ama ibra edilmedik.
KARA BİR LEKEYDİ
İbra edilmediğimiz söz konusu genel kurulda salonda 250 kişi vardı. 6 bin civarında delege aidatını yatırmış olmasına rağmen...Kongrede Hayrettin Hacısalihoğlu ve Mustafa Erdem’in gayretleriyle ibra etmeme durumu olmuştu. Açıkçası Nuri Albayrak gibi bir değeri Trabzon’un üzmemesi, darıltmaması gerekiyordu. Çünkü bıraktığımız tablo ortadaydı. Yaşanan şey hoş bir tablo ortaya çıkarmadı. Kulüp tarihine kara bir leke sürüldü. Şu anki borca bakıyoruz 1 milyarı aşmış. Kongrede de söyledim tekrar söylüyorum. Allah mevcut yönetime güç versin. Görevleri çok zor” dedi.

ZARARI CEBİNDEN ÖDERDİ
Trabzonspor kulübünün Atay Aktuğ döneminde borsaya açıldığını hatırlatan Muzaffer Ermiş, “Çünkü kaynak temin edebilecek imkan yoktu. Ekonomik kaynaklar tıkanmıştı. Biz göreve geldikten sonra temettü dağıttık. Bir sonraki temettü dağıtımında biraz geciktik. Burada da Sayın Nuri Albayrak gecikme bedelini cebinden ödedi. Kulübün kasasından değil” dedi.

TRABZONSPOR’U GÖZÜMÜZ GİBİ KORUDUK
Görevde oldukları dönemde yönetim içerisinde işçi emeklilerinin olduğunu vurgulayan Ermiş, “Deplasmana giderken tarifeli uçak ve otel ücretlerini yöneticiler cebinden öderdi. Açıkcası biz Trabzonspor’u gözümüz gibi koruduk. 120 personelle kulübü devraldık, TS Club’lar zarar ediyordu. Zarar eden bir yeri tutmak ticari anlamda doğru değildir. Dolasıyla TS Club’ları kapattık. Oradaki 20 personeli Trabzon’a davet ettik. O kişilerle mahkemelik olmamak adına iş kanunu gereklerini yerine getirdik. Arkadaşlar gelmeyince kıdem tazminatlarını ödedik. Görevi devrederken 96 personelle bıraktık. Baktığımız zaman şuan Trabzonspor’da birçok dava personelle ilgili. Koskoca Trabzonspor’un bu konuda zafiyetleri olmaması gerekiyor. Genel kurulda bu anlamda profesyonellerin göreve gelmesi gerektiğini söyledim. Uyarıcı ve tavsiye önerisinde bulundum. Trabzonspor’un şuan gittikçe artan bir personel sayısı var. Trabzon’un kiti konumuna gelmiş, buna birilerinin acil reçete uygulaması, bir neşter vurması lazım. Ayağı yorgana göre uzatmak gerek. Belki bir futbolcu parasına 350 kişi çalıştırılıyor da denilebilir ama Trabzonspor bunu geçti” dedi.

SİYASETTEN YARARLANILMALI
Ermiş, kendi dönemlerinde siyaseti fazla kulübün içine sokmadıklarını belirterek, “Elbetteki siyaset Trabzonspor’a bulaşmamalı. Bizim dönemimizde çok farklı görüşten insanlar vardı ve siyaseti kulübe bulaştırmadık. Şuan da bulaşmamalı ama siyasetten faydalanılmalı. Çünkü destek olmadan dönüşümün sağlanması zor” ifadesini kullandı.

KENDİ İŞİ GİBİ YÖNETMELİ
Ermiş, borçlanarak büyümenin kulüpleri uçuruma sürüklediğini belirterek, bu konuda şunları söyledi: “Bugün büyük takımlar hep uçurumda. Uçurumda olmayan şirket gibi yönetilen kulüp Süper Lig’de baktığımızda Başakşehir. Burada şirket gibi yönetilmeyen kulüplerde aynı sıkıntı var. Sayın Ahmet Ağaoğlu ve ekibini cesaretinden dolayı kutluyorum. Çok akıl karı bir iş değil. Zorlu bir görev aldılar. Bizim görev süremizde TFF’de görevli değerli bir dostumuz, o sıralar takımı da toparlamıştık geldi ve bize ‘Borçlanmaktan korkmayın. Bir iki yıldız aldın mı da bu takım şampiyon olur’ dedi. Ama başkanımız sayın Albayrak öyle düşünmedi, kendi iş yerini nasıl yönetiyorsa kulübü borçlandırmamak adına aynı yaklaşım sergiledi. Sen fabrika mısın ki borçlanacaksın? Yatırım yapacaksın, üreteceksin, satacaksın. Borçlanmak sanayide, endrüstride olur. O yüzden spor kulüplerinde borçlanarak büyüme olmaz. Sayın Albayrak kendi evladına nasıl yaklaştıysa Trabzonspor’a öyle yaklaştı.”

TRABZON FARKLIDIR
“Trabzon’un gazını almak Trabzonspor’un başarısıyla endeksli” diyen Muzaffer Ermiş, şöyle devam etti; “Burası farklı bir şehir, tarihte de böyleydi. Bugünde de öyle. Cumhurbaşkanımız Tayyip beyin rahmetli annesi de Trabzon belediye başkanlık seçimini sorduğunda ‘Trabzon’u kaybettik anne’ cevabını almıştı. Demek ki Trabzon’un yeri özeldir.”

DON KİŞOTLUK YAPILMALI
Ermiş, “Göreve gelen yönetim, kulübün geleceği için neler yapılması konusunda zaten kolları sıvamış. Bütün arkadaşlar oldukça cesur. Bunu açıkça söylüyorum. Ama orda Ertuğrul Doğan diye bir görev adamı var. Onun için ayrı bir parantez açmak lazım. Kendisiyle yakın bir ilişki içinde de değilim sadece tanırım. Kulübün sıkıştığı yerlerde kendi imkanlarını seferber ettiğini duyuyorum. Bu bir başarı hikayesidir Trabzonspor adına. Bizim dönemimizde kulüpte sıkıntı olduğu zaman genel müdür arardı. Biz de burada direkt aktaramıyorsak bile borç şeklinde limanın kaynaklarını kullandırıyorduk. Demek ki ihtiyaç olduğu zaman Cervantes’in Don Kişot eserinde olduğu gibi birileri Don Kişotluk yapıyor. Trabzonspor için Don Kişotluk yapılmalı ama akıllı olarak yapılmalı” dedi. Ermiş, yönetime bu süreçte camianın da destek olması gerektiğini vurgulayarak, “Artık sen yaptın ben yaptım kavgalarını bir tarafa bırakmalıyız. Güç ve destek vermemiz lazım. Trabzonspor’dan başka değerimiz yok. Bu şehir dünyada futbol ve Trabzonspor’uyla anılan bir şehir. O yüzden herkes bu yönetime destek olmalı. Hep birlikte omuz vermeliyiz. Biz bir ve bütün olursak Trabzonspor güçlü olur” ifadelerini kullandı.

KURTULUŞ ALT YAPIDA
Muzaffer Ermiş, kurtuluş reçetesi hakkında ise şu öneriyi sundu: “Kurtuluş elbette alt yapıda. Kendi dönemimizde sadece Trabzonspor alt yapısı değil Trabzon’daki bütün amatör futbol kulüplerinin alt yapısını kullanacaktık. Şuan baktığımızda bir futbolcu parasıyla Trabzon’daki amatör kulüplerin dönüşmesine az da olsa imkan sağlarsınız. Dolayısıyla oradan seçilecek futbolcuların alt yapıda hem okullu, hem bilimsel, hem de sportif olarak yetişmesi lazım. İyi sporcu olmak iyi topa vurmakla endeksli değil. Özellikle Amerika’da basketbol sporunda sporcu başarılıysa kendisine spor yapma imkanı veriliyor. Geçmişe bakıyoruz bizim kaybolan bir çok yeteneklerimiz var. Bu oyuncular eğitim ve sosyal alt yapısı eksik olduğu için kayboldular. Onun için sadece sahada fiziki olarak tevhid-i tedrisat yetmez. Trabzon Lisesi’nde görev yaparken lisenin spor işleriyle ilgileniyordum. Bakın Trabzon Lisesi’nin de Erdoğdu Lisesi’nin dünya şampiyonlukları var. Alt yapılarına bakın hepsi Trabzonspor’du. Güçleri bir yerde birleştirince doğru şeyler olur. Bunlardan esinlenerek yola çıkmak lazım. Trabzonspor’un kurtuluşu o yüzden alt yapıdadır. Futbolcu yetiştireceksin ve olgunlaştığı noktada o futbolcuyu satacaksın. Sayın Ağaoğlu da kongrede bunu söyledi. Yoksa o delikler başka türlü kapanamaz.”

O DEFTER KAPANDI
Bordo-Mavili kulübün eski yöneticisi, Nuri Albayrak’ın ibra edilmemesine rağmen her kongre öncesi başkan adaylığıyla ilgili isminin gündeme gelmesine, “Kendisi kesinlikle devam etmeme yönünde karar aldıktan sonra Trabzonspor ile ilgili defterin kapandığı bir gerçektir” cevabını verdi.

DOĞRU BİR YAKLAŞIM AMA...
Başkan Ahmet Ağaoğlu’nun kongrede Ziraat Bankası’yla görüşme yaptıklarını söylemesiyle ilgili Ermiş, “Anladığım kadarıyla bütün borçları oradan alınacak krediyle kapatıp tek bir yere borçlanmayı planlıyorlar. Doğru bir yaklaşım ama 2035’i dillendirdi. Bu bir açmazın bir çaresizliğin göstergesi. Her şey temlikli. Sahadaki skorlar pozitif olduktan sonra her galibiyetle ilgili bir gelir de var. Az paralar değil. Galibiyet serisi arttıkça şampiyonluk potasına yaklaştıkça seyirci hasılatı da yükselince her şey güzel olur. Buna bir de futbolcu yetiştirip sattığında ciddi bir borç azalması görülebilir” dedi.

TEDAVİYE CEVAP VERMEYEN DİŞ SÖKÜLÜP ATILMALI!
Trabzonspor’da kadro dışı bırakılan Onur Kıvrak ve Burak Yılmaz için değerlendirmede bulunan Ermiş, “Onur’u biz transfer etmiştik. 11 senedir Trabzon’da. Trabzonspor’a bir değer katmıştık. Burak da Trabzonspor ile yeniden hayat buldu yok olmak üzereyken. Ama gelişen süreçlerde takımın üzerinde olmak doğru bir şey değil. Bir diş sallanınca ve tedaviye de cevap vermiyorsa vücuda zarar vermemek adına en iyi şekilde bunu halletmek lazım. Bakıyoruz onlar yokken Trabzonspor takım olma yolunda önemli mesafe kat etti. Mesela uzun yıllardır Fenerbahçe’nin bizim karşımızda bu kadar ezildiği bir maç izlememiştim. Ben Burak ve Onur defterinin kapandığını düşünüyorum” dedi.

DEĞERLER YOK SAYILAMAZ
Son dönemde Beşiktaş teknik direktörü Trabzonspor’un efsanesi Şenol Güneş’in Trabzon’da bir kısım kesim tarafından değersizleştirmeye çalışılmasıyla ilgili olarak, Muzaffer Ermiş şöyle konuştu: “Sadece sporda değil siyasette de olsun. Trabzon’un değerlerine değer verirsek bu şehir yücelir. Hangi görüşte olursa olsun. Şenol Güneş bizim değerimizdir. Stadın ismini kendi istememiştir, oradaki caddenin ismini kendi istememiştir. Ama bizim değerimize değer vermemiz lazım. Yabancılardan fazla kendi değerimizi el üstünde tutmamız lazım. Kendisinin temsil ettiği ve şampiyon yaptığı bir takım var. Elbette onun başarılarıyla övünç duyacaktır. Ama bunları da yaşarken ‘ben Trabzonsporluyum’ diyebiliyor.”

HAKKIMI HELAL ETMİYORUM
Trabzonspor’un eski yöneticisi Ermiş, “Biz bayrağı devraldığımızda mevcut takımı derledik toparladık. Ama bir Sivas maçı kırılma noktamız oldu. Ben şahsım olarak dönemin Federasyon başkanı Sayın Haluk Ulusoy’a hakkımızı helal etmiyorum. Zira Sayın Nuri Albayrak hemşerimiz olarak Ulusoy’un arkasında durdu kendisin TFF başkan seçilmesinde de büyük katkısı olmuştur” dedi.

Editör: Haber Merkezi