Gümüşhane’nin hem genç hem de oldukça çalışkan ve başarılı Valisi Okay Memiş sonnokta’ya özel açıklamalarda bulundu. Vali Memiş, “Gümüşhane’yi bir üst lige çıkaracak olan da turizmdir” diyerek turizme ne kadar önem verdiğini de gösterdi. İşte bölgenin bir evladı, Giresunlu Vali Okay Memiş ile gerçekleştirdiğimiz o güzel söyleşi: Trabzon’un en yakın illerinden bir tanesiyiz. Doğu Anadolu’nun açılış kapısıyız ve son 15 yılda yaklaşık 9 milyar TL’lik bir yatırım almış vilayetiz. Her geçen gün gelişiyoruz, her geçen gün büyüyen bir Gümüşhane var. Bunu da en iyi sahilde yaşayan hemşerilerimiz görüyor. Dışarıdan ilimize gelen öğrencilerimiz de bu değişimin farkında. Bizim şehrimizin 3 saç ayağı var. Bir tarım ve hayvancılık, turizm ve madencilik. Yaklaşık bin yıldır bu havzada maden üretimi devam ediyor. Şu anda da 4 tane büyük firmayla birlikte altın da dâhil olmak üzere gümüş, bakır, çinko, demir ve krom gibi madenlerin üretimini gerçekleştiriyoruz. Bu sektör yaklaşık bin 500 kişilik istihdam sağlıyor. ZİGANA TÜNELİ LİG ATLATACAK Tarım ve hayvancılık sektörü Kelkit Havzası’nda daha çok devam ediyor. Bizi şehir olarak bizi üst liglere çıkarak olan sektör ise turizmdir. Sahile şu anda 1 saat mesafedeyiz. Ancak 2019’dan sonra yaklaşık yarım saatlik mesafeye düşüyor. 14 kilometrelik uzunluğu ile Dünyanın en uzun 2. Tüneli, Avrupa’nın en uzun tüneli olan Zigana Tüneli sayesinde bir üst lige çıkacağımızı düşüyoruz. Adeta bir tüneller şehriyiz. Adeta baraj ve göletler şehriyiz. 9 milyar TL’lik bir yatırım çok büyük bir yatırım. Bunda elbette son 15 yıldır ülkenin başında olan Sayın Cumhurbaşkanımızın payı çok büyük. Eskiden 6 saatte Trabzon’a ulaşılıyormuş. Belki 20-30 yıl önce böyle bir zorluk varmış. Ancak şu anda dağlar deliniyor ve dağların arkasında yaşayan Gümüşhaneliler geleceğe büyük bir umutla bakıyor. TURİZMDE DE İDDİALIYIZ Aynı zamanda bir üniversite şehriyiz. Yaklaşık 20 bin öğrencisi olan bir kentiz. 60-65 bin nüfus içerisinde 20 bin öğrenci büyük bir dinamizm. Turizm noktasında 320 köy 430 yaylamız var. Hepsi çok bakir ve güzel yerler. Trabzonlu hemşerilerimizin de çok iyi bildiği Zigana Dağı ve Limni Gölü var. O bölge bir turizm destinasyonu bizler için. En az Uzungöl ve Ayder kadar çok önemli yer olacak orası. Zigana Dağı’nda kasapların olduğu bölgede bir sokak sağlıklaştırması ve altyapı projesi başlattık. İhalelerimizi yaptık, yaklaşık 2 milyon TL para harcayacağız orada. Ve dış cephesini tek tip bir giydirme yaparak Avrupa’da bir kasabaya gitmiş gibi hissedeceksiniz kendinizi. GEÇEN YIL 15 BİN BU YIL 100 BİN TURİST GELDİ Limni Gölü’nün yolunu betonladık. Geçtiğimiz yıl 15 bin civarında bir turist varken bu yıl 100 bine yakın bir turist ağırladık orada. Yüzde 90’ını da Trabzon’dan gelen hemşerilerimiz. Konaklama açısından şu anda 11 tane bungalov tip evimiz var. 12 tane daha yapıyoruz. Bir de butik otel yapacağız. Orası bizim için bir giriş kapımız. Hem aşağıda Karaca Mağarası var. Dünya çapında sarkıt ve dikitleri olan çok önemli bir mağara. Damlataş özelliği var. Dünyanın en uzun sarkıtının 18 metrelik uzunluğu ile Karaca Mağarası’nda olduğunu tespit ettik. Karaca Mağarası’na da yılda yaklaşık 100 bin turist geliyor. Yine il merkezinde Ramada Otel açıldı. 5 yıldızlı harika bir yatırım. SÜLEYMANİYE TAM BİR HOŞGÖRÜ MERKEZİ Tarihi Süleymaniye Mahallemiz var. 100 yıl öncesine kadar bugünkü Gümüşhaneliler orada yaşarlarmış. Harika bir yer. Cami kilise yanyana. Adeta Hatay, Mardin’den sonra Türkiye’nin hoşgörü merkezi Gümüşhane’de diyebiliriz. İddialıyız bu konuda. O bölge sit alanı ve aynı zamanda turizm bölgesi. Yolunu komple BSK dediğimiz sıcak asfalttan. Altyapısını tamamladık, doğalgazını çıkardık oraya. Valilik olarak orada da bir makam yaptık Cuma günleri orada faaliyet veriyoruz. Butik bir otel yapacağız. Hemen üst tarafında küçük bir kayak merkezi projemiz var. BİR SAFRANBOLU BİR ODUNPAZARI Bir diğer turizm zenginliğimiz Şiran’daki Tomara Şelalesi. Görülmeye gerçekten değer muhteşem bir yer. Olağanüstü bir güzellik. Oranın da sıcak asfaltını bitirdik. Ulaşım çok önemli çünkü. Eğer nitelikli bir yoldan turizm merkezlerine ulaşım sağlayamazsanız başarı yakalayamıyorsunuz. O yoldan sonra 15 bin olan turist sayımız bu yıl yine 100 bin rakamına yaklaştı. Seyir terasları, yürüyüş parkurları yaptık. Süleymaniye’yi adeta bir Safranbolu, bir Beypazarı, Bir Odunpazarı gibi planlıyoruz. Doğu Karadeniz’in en önemli turizm merkezlerinden biri olacağına inanıyoruz. BUTİK BİR ŞEHİR İNŞA EDİYORUZ İl merkezinde de belediyemizle, vekillerimizle birlikte hedefimiz aslında butik bir şehir yapmak. Daha evvel sineması olmayan bir kenttik. Öncülük ettik belediyemiz de Sema Doğan Parkı dediğimiz alanda 2 tane sinema salonu yaptı. Bowling salonu, 23 tane kamelyası ile, go kart pisti ile adeta 5 yıldızlı bir yaşam alanı yaptık. Üniversite öğrencilerimizin şehirde güzel vakit geçirebileceği bir alan meydan çıkardık. Sokak güzelleştirme çalışmalarımız devam ediyor. Atatürk Caddesi’ni trafiğe kapatıp butik bir kent meydanı ortaya çıkaracağız. Her yerde Gümüşhane gibi bir kent bulamazsınız. Kayalıkların arasında konuşlanmış bir kenti çok fazla bulamazsınız. Çok büyük zorlukları da var elbette ancak biz bu zorluğu fırsata çevirmenin derdindeyiz. Bir dezavantaj olarak görülen bu özelliği Gümüşhane’nin avantajı haline getireceğiz. POZİTİF BİR İVMEMİZ VAR Bizim için Trabzon hem havayolu ulaşımı hem de deniz yolu ulaşımı demek. Malum tarihi İpekyolu üzerindeyiz. Yapılan bu devlet yatırımları ile oldukça pozitif yönde bir ivmemiz var. TURSAB ile Gümüşhane’de bir toplantı yapacağız. Trabzon’daki tüm turizm firmalarını da davet edeceğiz ve diyeceğiz ki; “Biz hazırız.” Konaklamamızla, yol ağımızla, tesislerimizle, doğal güzelliklerimiz, tarihimiz ile biz hazırız diyeceğiz. Turistik tesislerimizi yaylalarımızı, Örümcek Ormanları Tabiat Parkı’nı, Limni Gölü’nü, Karaca Mağarası’nı Süleymaniye Mahallemizi, kısaca Gümüşhane’yi gelin görün diyeceğiz. Trabzon’a çok entegre bir kentiz. SIRF TÜNELİ GÖRMEK İÇİN BİLE TURİST GELECEKTİR Bir düşünün Dünyanın en uzun 2. Avrupa’nın ise en uzun tünelinden geçmek başlı başına bir turizm potansiyeli demektir. Yani Gümüşhaneliler için rutin bir iş olacak ama hiç görmeyen için tek başına bir turizm hareketliliği demektir. Sadece ve sadece bu tünelden geçmek için bile Gümüşhane’ye gelecek turistler olacaktır. İşte onlara Gümüşhane’mizin bu güzelliklerini tanıttığımızda da bu şehir o zaman kabuğunu ciddi manada kıracaktır. Bin 100 rakımdan giriyor yine aynı rakımdan çıkıyor. Kış şartlarında hiçbir şekilde etkilenmeyen kesintisiz bir tünel. Adeta Torul’dan girecek Maçka’dan çıkacak. Gümüşhane tarafından 3 bin 600 metreye ulaştı. Maçka tarafından ise bin 600 metre de oradan kazıldı. 2019’un sonunda ışık görünecek muhtemelen. TRABZONLU HEMŞERİLERİMİZİ BEKLİYORUZ Diğer taraftan Gümüşhane ve Bayburt’un ortak kullanacağı Salyazı Havalimanı’nı da önemsiyoruz. Köse ilçemiz sınırları içerisindeki bu havalimanı için bu ay içerisinde proje ve yapım ihalesi yapılacak. Yani 300 milyonun üzerinde bir yatırımı daha bu iki şehre kazandıracağız. Eş zamanlı şekilde de Gümüşhane’den havalimanına ulaşımı sağlayacak bir karayolu projesini de başlatacağız. Trabzon’daki bütün hemşerililerimizi bu güzellikleri görmeleri için şehrimize davet ediyorum. Bu şehri görmeye, lezzetlerimizi tatmaya, sironumuzu, ekmeğimizi, pestil ve kömemizin eşsiz tadına tanıklık etmeye çağırıyoruz. 5 YIL SONRA DIŞARIDAN TEK BİR CEVİZ DAHİ ALINMAYACAK Pestil ve kömede 28 işletme yılda 5 bin ton üretim kapasitesi ile faaliyet gösteriyoruz. Türkiye’nin en kaliteli pestil ve kömesini biz üretiyoruz. Ancak göreve geldiğimizde şöyle bir şeyle karşılaştık. Pestilin en önemli maddesi olan cevizde şehrin üretimi yetmiyor. Baktık ki, işletmeler ta Şili’den, Arjantin’den, Gürcistan’dan ceviz getirtiyorlar. Bu kabul edilebilir bir şey değil dedik ve işe koyulduk. Yaklaşık 1 milyon TL harcayarak, hem Orman Bakanlığı hem de Gıda, Tarım ve Hayvancılık bakanlığı ve Valiliğimiz’in öncülüğünde yaklaşık 50 bin adet Fernor Fernette denilen dondan etkilenmemesi için Mayıs ayından sonra çiçek açan yöreye çok uygun tür ceviz ağaçlarını toprakla buluşturduk. Öyle gelişigüzel, belediye kamyonları ile vatandaşın kapısına atıp giden bir yaklaşımda olmadık. Çiftçileri tespit ettik, toprak tahlillerini yaptırdık, damlama sulamalarını yaptırdık. Hatta sulama havuzlarını da yaptırdık ve vatandaşa fidanları bedava dağıttık. Ve bu fidanların yüzde 99’u da tuttu. 5 yıl içerisinde meyve vermeye başlıyor. Allah nasip ederse 5 ila 7 yıl sonra bir gram cevizi bile Gümüşhane dışından almayacağız. Hem pestil köme işletmecileri kazanacak hem de çiftçilerimiz. EĞİTİM VE SPORDA ÇAĞ ATLADIK Eğitimde de çok iyi noktadayız. Önemli başarılarımız var. Gümüşhane dışınd ayaşayan yaklaşık 700 bin hemşerimiz var. Bunların tamamına yakını çok iyi eğitim almış kişiler. Eskiden Gümüşhane’nin mahrumiyet bölgesi olması nedeniyle insanlarımız okuyup kurtulmaktan başka bir çare görmediler. Daha önce de dediğim gibi dezavantajlarımız avantajlarımız olmuş bu şehirde. Yine spor alanında çok iyi durumdayız. Gümüşhanespor’umuz 2 yıldır 1. Ligin kapısından geri dönüyor. Şuanda lideriz ve iyi durumdayız. Torul Voleybol takımımız var yine. Geçen sen yükseldik ama bu yıl iyi gitmiyoruz. Okullardaki beden eğitimi öğretmenlerinin geliştirdiği bir voleybol takımı. Ankara’nın doğusunda da tek takım. 10 bin nüfuslu bir ilçede müthiş bir iş başardılar. ÜNİVERSİTEMİZ GÖZ NURUMUZ! 2008’de kurulan çok yeni bir üniversiteyiz. Bu kadar zamana rağmen 20 bin öğrenci kapasitesini yakaladık. Çok iyi bir rakam. Kurucu Rektörümüz Prof. Dr. İhsan Günaydın hocamız gerçekten gerek tesisleşme, gerekse de diğer yönlerden müthiş işlerin altına imza attı. Aynı zamanda Trabzonlu hemşerimiz de olan İhsan Hocamıza bir kez daha hizmetlerinden ötürü şükranlarımı sunuyorum. Şimdiki rektörümüzde dört elle bu işe sarılmış durumda. Öğrenci yurdu konusunda da eksiklerimizi kapatıyoruz. 2 bin kişilik özel bir yurt yapıyoruz. Böylece öğrencilerimizin barınma gibi bir sorunu kalmayacak. Esnafımızın öğrenciye yaklaşımında da herhangi bir sorun yok. Hem kiralamada hem ürün fiyatlarında makul düzeylerdeyiz. Bugün 7 liraya ekmek arası et döner, 4 liraya tavuk döner satılıyor bu şehirde. Bizzat fiyatları sürekli inceliyorum. Göz nurumuz olan üniversitemizin çok değerli öğrencilerini bu butik şehrimizde layıkıyla misafir edebilmek için var gücümüzle çalışıyoruz.