Trabzonspor, deplasmanda Danimarka ekibi Kopenhag ile Şampiyonlar Ligi’nde mücadele edecek. Bu maçtan önce ligde oynadığı İstanbulspor ve Hatay karşılaşmalarında ise üç er puandan altı puanı hanesine yazdırmış ayrıca süper kupa finalinde farklı kazanıp müzesine yatırım yapmıştı.

Daha ligin ilk iki maçı olmasına rağmen teknik direktör, takım on birleri kaçan gol vuruşu veya hatalı paslar da çokça eleştirildi. Altı puan bile eleştirileri durduramadı.

Unutmamak lazım Ağustos ayı Trabzon spor için çok yoğun geçeceği açıklanan fikstür ve çekilen kura ile belirlenmişti. Buna rağmen Yönetimin talip olduğu scaut ekibinin bildirdiği tüm eksikliklerimize: ekonomik şartlar gereği bazı kulüplerin talip olduğumuz ya da adı kulübümüzle anılan her Futbolcuya astronomik teklifler vererek; Şampiyonlar ligi öncesi eksik yönlerimizin tamamlanmasına engeller oluşturdular.

Nihayet kampa katılamayıp takımla çalışma yapamadan iki yeni transferle tur için avantajlı bir sonuç almak adına Kopenhag yolculuğu yenilerle başladı.

Şahsen Danimarka da ki maçtan ümitliyim, Yine Yeniden Avrupa arenasında üstün performans gösterecek bir Trabzonspor un ayak seslerini duyuyorum.

Bize düşen aksi bir sonuç olsa dahi yapısal olanlar hariç tüm eleştiriler tekrar tekrar gözden geçirilmeli ve hatta yapılmamalıdır. Zemini olmayan eleştiriler yapmak yerine, en üst düzeyde performans sergilemek için gereken temel ve en üst düzey becerilerin ve deneyimlerin neler olduğu bilgisine sahip Abdullah Avcı’nın, futbol endüstrisindeki en zorlu rollerden birinde son şampiyon olarak başarılı olduğunu hatırlamak ve unutmamak gerekiyor.

Ayrıca, bizim gibi ülkelerde kulüplerin, teknik bilgilerini ve pratik deneyimlerini özümsemeleri ve Alt yapıya eksikliklerimizin tespiti ve organizasyonun eksikliklerini raporlamak adına kulübümüzün uluslar arası ALT YAPI analistlerinin tavsiyelerine başvurduğunu yeni bir bakış açısı olarak da hatırlatmak isterim.

Kulübümüzün ALT YAPI projesinde zamana yayarak bulduğu ve İhraç ettiği ülke ekonomisine Döviz girdisi sağladığı yeni Hamiler, Gökdenizler, Yusuflar, Ahmet Can Kaplan’lar yetiştirecek tüm çabalarını desteklemek gerekiyor.

Nihayetinde profesyonellik bakımından Tesislerimizin sporcularımıza sağladığı, oyuncularımızın idman ve idman dışı ihtiyaçlarında sunduğumuz hizmetlerdeki modern cihazlar ve kasman üstü refah seviyesi futbol üst yapılarını profesyonelleştirmeleri için Avrupa’dan, gelen onlarca futbolcuya ödenen milyonlara rağmen gelen ve giden sporcuların bazılarından da olsa alt yapıda yararlanılma görüşümü saklı tutuyorum.

Ve futbolcularımız.

Spor başarısı getirme potansiyeline, taraftar çekme kapasitesine ve bir kulüple ilgili her türlü yayın gelirlerini, yani ticari yayınları artırma kapasitesine sahip olduklarından futbol kulüplerinin en değerli varlıklarımız.

Onları yönetmek günümüzde bir futbol kulübünün ana işi olarak görülüyor. Hemen hemen on dört yabancı sporcumuzun farklı ülke ve coğrafyadan geldiğini unutmamak lazım.

Bununla birlikte, sakatlıklar, yaralanmalar, kötü performanslar, kulübe ve (varsa) şehre kötü adaptasyon, meslektaşlar ve futbol menajeri ile kötü uyum vb. gibi risklere de açıklar. Eleştiri yapanların bu konuları da dikkate alması gerekiyor.

Dinamik ve değişken futbol ortamı içerisinde Abdullah Avcı, hem antrenmanlarda hem de maçlar sırasında oyuncuların performansını artırabilir ve oyuncuların takıma ve yeni ortama uyumunu kolaylaştırabilir.

Bu nedenle futbolcuların başarısında baskın bir role sahip. İletişim tarzını uyarlayabiliyor.

Yeşil sahanın satrancını da gördüğüm kadarı ile iyi oynuyor.

Dolayısıyla zamanla futbolculara dair tüm değişkenler zihin, duygu ve hedef noktasında örtüştüğünde, birkaç sorunlu futbolcunun oyunu oynamaya yönelik zihinsel haritası da değişecektir.

Yalnız gözlemlediğim Avcı’nın Egemen Korkmaz’dan sonra bench de kendisine bu yönde destek olacak yardımcısı yok gibi ya da var da Egemen Korkmaz gibi rol almıyor.