Toplumların birbirleriyle kaynaşmasında en önemli faktör dayanışma ortamının sağlanmasıdır, devam eden toplumsal duyarlılığa da katkı sağlayan bu unsurlar birbirini tetikler ve dayanışma kültürünü oluştururlar.

Değer yargılarının özünde var olan bu düşüncelerle toplumları yöneten insanlar bu düşünceden istişare yaparlar, tarihsel yapının hemen her aşamasında da bu belirtiler mevcuttur. Gelişmekte olan kültürde olgu olarak karşımıza çıkan bu eksikliklerde yapılabilecek hemen her atılım eksi ve artı olarak karşımıza hedef olarak çıkmaktadır.

Bu belirtiler ışığında Trabzon’da nelerin kaybedildiğini bir bir saysak üzüntümüz daha da artar. Ancak temenni mahiyetinde de olsa değinmekte fayda var. Aksine her geçen gün yozlaşma daha da artar ve geri dönüşü olmayacak bir hal alır. Bu olumsuzluğu insanlarımıza yaşatmaya hakkımız olmasa da onların psikolojilerinin bozulmasına da katkı yapmamamız lazım.

Geçmişte Trabzon’u şekillendiren bu kentin insanları kent kültürüne ayak uyduramayan birçok davranış bozukluğu sergileyenler tarafından etkisizleştirilerek idare mekanizmasına dâhil olup yerleşik kültürü yok etmişlerdir.

Bu tip uygulamalar tarihin akışı içerisinde oluştuğundan müdahale etmekte geç kalınmıştır. Yakın tarihte Trabzon’a baktığımızda her sokağa girdiğimizde hoş kokulu mimozaların ve hanım ellerinin, zambakların adeta renk cümbüşleriyle karşılaşırken bugün bu ortamın anılarımızdan başka bir yerde olmadığını söylemek yanlış olmaz.

Hele Ortahisar’ın en eski yerleşim yeri olduğunu düşünürsek bu semtte her iki köprünün altında portakal ve mandalina ağaçlarının bir bütünlük içerisinde muhteşem manzarasını ve kokusunu anımsamamak olmaz.

Aynı hatıratlarda Ortahisar’da tarihi konaklarda piyano ve keman seslerinin hafızamızda en güzel anı olarak kaldığını belirtmek isterim. Tüm bu yaklaşımlarla yok edilen kent kültürümüzde Trabzon’un hızla tahrip edildiğini hatırlatmakta fayda var. Bilinçli veya bilinçsiz bu tahribatı yapanların tarih önünde vebalinin büyük olduğunu hatırlatırken, aynı vebalin içerisine dâhil olan bu kentte yapılan bilinçsiz yapılaşmaya katkı sağlayanlardır. Hangi şart ve ortamda olunursa olunsun bu vebalin büyük olduğu gerçeğiyle yeni tahribatların yapılmamasına gayret gösterelim, unutmayalım ki bizlere bu güzel kenti bırakanların kendi hayal dünyasındaki güzelliği bari yaşamlarının son hüsranı olarak sunmayalım.