Tacizcilerin,

Tecavüzcülerin,

Yetmedi şimdi de “acemi büyücü çıraklarının!”  Zemherinin soğuğunda elini kolunu sallayarak işbaşı yaptığı, sahipsiz! bir coğrafyadır yaşadığımız.

Böylesi ortamlarda iki ayağın üzerinde doğrulup “varım buradayım” diye haykırmak varken... Yurttaş sorumluluğunu unutup, üç maymuna Nazire yaparcasına!.. halen olup bitene ağzını, gözünü, kulağını, hatta yüreğini kapatarak “Dur bakalım ne olacak” diye ısrarla Godot’u bekleyenler!

“Saati ayrılığa kurmuşum

Olmaz teslimiyet!

Ziyan aklımı senle bozmuşum, içerim felaket...” diye meydan okuyan ozanı duyuyor musunuz?

Biliyorum... bilmekteyim;  belki de en yakınınızla dahi paylaşamadığınız, daha da yoğun duygular yüreğinizde tutsak olsa da yine midye misali içine kapanmaktan asla yüksünmezsin!

“ ...Dünyanın en tuhaf mahlûkusun yani,

Hani derya içre olup deryayı bilmeyen balıktan da tuhaf.

Ve bu dünyada, bu zulüm senin sayende... N.Hikmet “

Oysa uğruna mücadele vermemiz gereken nede çok değerimiz var..

Özgürlük gibi, Barış ve kardeşlik gibi, Laik Cumhuriyet gibi, İnsan onuruna yaraşır bir yaşam gibi..

Kusurlu da olsa mücadelesi vermekten yılmadığımız Demokrasimiz ve Çoğulcu sistemimiz gibi...

İç sesimizi çokça kıssalarda... Kibrin ve Kinin labirentlerinde kuşça canımıza kastetseler de, dış sesimizle olabildiğince haykırmaya devam etmek, her şeyden öte Cumhuriyetimizin Kurucu Babalarına olan borcumuz değil midir dostlarım? 

Tarihte hazıra konmak gibi bir durum tespiti yapılmamıştır, uğruna ödenen bedeller ve  kazanılan değerlerle taçlanmıştır  zamanın ruhu hep!.. İşte bu nedenledir ki biz;

Umudu alıp yüreğimiz üzere sevgiyle bastırıp mest edip, bir dilim ekmeği yokluk sofralarında paylaşmanın erdemine sevda saranlar olduk.

Uzun ve zorlu bir yürüyüştür dedik insanla buluşmak! İnsanda tükenen umutlar bir başka insanda can bulacak bildik ve yürüdük.

Ellerimize batan her bir dikeni, yüreğimizi yakan her bir acıyı aldık , okşadık  dudaklarımız yanarken acıyı bir kez daha bal etmeyi öğrendik...

Vatan, Namus, Ahde Vefa deyip... Umudunu tüketmeyenler yaktığı Çoban Ateşlerinin şavkıyla aydınlanan Türkiye sevdasının tüm yurttaşlarımızı sarmaladığı…

Cihana bedel bu güzel Vatanın dört bir yanından, gök kubbeyi yükselen anaların haykırışlarından... Dost ve yakınlarımızdan gelen; Konum bildirip “hayattayım” mesajlarından azade... İnsanların kardeşlik duygularıyla kucaklaşacağı.

Sevgi, Dostluk ve Hukukun egemen olduğu bir Türkiye özlemiyle.