Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Bekir Aktürk, son günlerde ülkemizde meydana gelen doğal afetler ve özellikle bölgemizde meydana gelen yorgun mermi olayları ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. 'CANLARIMIZ GİTTİ' Türkiye'nin doğa harikası cennet bir vatan olduğuna vurgu yapan Başkan Aktürk, doğal afetlerde yaşanan kayıplar nedeniyle büyük üzüntü duyduklarını ifade etti. Karadeniz bölgesindeki sel felaketleri ile Akdeniz Bölgesindeki yangın olaylarında can veren vatandaşlara Allah'tan rahmet kederli ailelerine başsağlığı ve sabır dileyen Başkan Aktürk, afetlerde küle dönen yüzbinlerce dönüm orman alanının yürek yakan görüntülerinin de içlerini burktuğunu bu manada Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu olarak ağaçlandırma çalışmalarına tam destek vereceklerinin altını çizdi. 'BÜYÜK BİR SINAVDAN GEÇİYORUZ' İklim değişikliği nedeniyle afetlerin sadece Türkiye'de değil tüm dünyada insanlığı büyük bir sınavdan geçirdiğini belirten Genel Başkan Aktürk, iklim değişikliğini etkileyen olumsuz faktörlerle mücadele noktasında herkesi sorumlu olmaya davet etti. Türkiye Cumhuriyeti'nin çok güçlü bir devlet olduğunu ifade eden Aktürk, “Devletimiz tüm imkanları ile Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Bakanlarımız ve bürokratlarımız ile her gün bir afet bölgesinde yaraları sarmak için gayret gösteriyorlar. Hepsinden Allah binlerce kez razı olsun. Dileğimiz en kısa sürede yaraların sarılması ve can kayıplarının daha fazla artmamasıdır” dedi. 'MAGANDALAR AFFEDİLMEMELİDİR' Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Bekir Aktürk, Trabzon’da yorgun mermi ile hayatını kaybeden 15 yaşındaki talihsiz genç Emir Yuşa Atıcı’nın ölümü ve kontrolsüz silah kullanımı ile ilgili de önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Aktürk yorgun mermi ve benzeri keyfi nedenlerle insanların canlarına kast eden magandaların en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Maalesef son günlerde ülkemizin dört bir yanı yangınlarla, sellerle, doğal afetlerle büyük bir acı gözyaşı içindedir. Onlarca vatandaşımızı bu afetlere kurban verirken, diğer taraftan bölgemizde yorgun mermi vakaları ile çok sayıda kaza, yaralanma ve son olarak da 15 yaşındaki Emir Yuşa Atıcı isimli yavrumuzun acı haberini aldık.” 'YÜREĞİMİZ YANDI, İÇİMİZ PARÇALANDI' Aktürk, şöyle devam etti: “Buradan tekrar uyarmak istiyoruz. Siz sevineceksiniz diye havaya iki mermi atıp mutlu olacaksınız diye, stres atacaksınız diye hiçbir canlının hayatına kastetmeye hakkınız yoktur. Yorgun mermi ile meydana gelen kayıplar birer kaza değil cinayettir. Çünkü o tetikler bilerek çekilir. Siz yakınınız düğün yaptı diye bir ocağı söndüremezsiniz, siz askere arkadaşınızı uğurluyorsunuz diye bir cana kast edemezsiniz, siz bayram kutlayacaksınız diye fındığı-çayı bitirdiğiniz için havaya iki mermi sıkacaksınız diye gözü yaşlı anne babalara büyük acılar yaşatamazsınız. Böyle bir eğlence, böyle bir keyif, böyle bir kutlama olmaz. Bu bir cehalettir. Bu eşkiyalıktır. Silah namustur, silah taşımak önemli bir sorumluluktur. Bunu sorumsuzluğa çevirip ocakları söndürenleri şiddetle nefretle kınıyoruz, lanetliyoruz. Buradan tüm muhtarlarımız adına sesleniyorum, magandalık yapan kim varsa en yakınınız olsa bile müsaade etmeyeceksiniz, etmeyeceğiz. Bu manada sorumsuzluk yapanları derhal güvenlik güçlerine bildirmek bir insanlık görevidir. Devletin milletle teması noktasında en birinci makam olan muhtarlık müessesesinde görev yapan değerli arkadaşlarımıza bu manada büyük sorumluluk düşüyor. Akan her gözyaşında bu tür olayları yapanlar kadar müsaade edenlerin de göz yumanların da sorumluluğu vardır. Her kontrolsüz olarak havaya atılan mermi bir gözyaşıdır, bir acıdır, bir felakettir. Havaya mermi atacak olanlar birini öldürebileceğinizi düşünsün. Lütfen bu acıların bir daha yaşanmaması için herkes görev ve sorumluluklarını yerine getirsin ki başka ocaklar sönmesin, başka yavrularımız bu dünyadan göçmesin.”