Bu sene bizim için en önemli motto ŞAMPİYONLUKtur.

Galip geldiğimiz her maçın sonunda da mutluluğun verdiği gayretle ŞAMPİYONLUĞA adım adım yaklaşıyoruz. Göztepe ligde küme düşmemek için mücadele veren bir takım kimliğinde. Göztepe can havliyle ve de yeni teknik direktörünün gelmesiyle maça ayrı bir motivasyon içinde hazırlanınca, futbolseverler daha heyecanlı ve aksiyonu bol olaylara tanık oldu.

Bu maçta solbek Puchacz’ın yokluğunda Abdullah Hoca uzun zaman sonra maça Trondsen ile başladı. Göztepe daha çok çizgiye inip kanat akınlarının fazla olduğu bir oyun yapısı gösterdiği için savunmanın arkasına kaçan Halil’le öne geçti. Golü yedikten sonra baskı kurduk ve Nwakaeme’nin golü ile tekrar dengeyi sağladık. Visca’nın bu maçta kendini çok fazla belli edip arkadaşlarına destek olması hem Abdülkadir’e yaradı hem de takımın daha mutlu bir şekilde gayret göstermesine sebep oldu. Yine iştahla hücuma katıldığımız sırada defansif zaafımız nedeniyle yediğimiz gol, bizi üzerek devreye 2-2’lik skorla gitmemize sebep oldu. İkinci yarıda Abdullah Hocamız yapmış olduğu Djaniny,Yusuf Erdoğan ve Dorukhan hamlesi ile ''ben bu maçta galip geleceğim'' sinyalini verdi ve Göztepe’nin fişi erken çekildi.

Abdülkadir’in son haftalarda form grafiğini arttırması hem takımı şahlandırdırdı hem de Djaniny’nin forvette daha olgun davranmasını sağladı. Goller ikinci yarıda peş peşe gelince mutluluğumuz tavan yaptı. Skorun vermiş olduğu gayretle bir maçı daha mutlu ve galibiyetle tamamladık. Son haftalarda Cornelius’un durgun oyunu bizim hücumda durağanlaşmamıza sebep oluyor. Abdullah Hocamız bence bundan sonraki maçlara form durumu yüksek olan Djaniny ile başlamalı. Abdülkadir’e ayrı bir parantez açmamız gerekir. Atmış olduğu 2 gol, hem gayretinin hem de pes etmemenin karşılığı idi. Hepimiz artık mutlu sonu bekliyoruz. Maçın Adamı: Bizim takımda herkes maçın adamı fakat bu maçta 3 isim ön plana çıktı: Visca, Abdülkadir, Nwakaeme.