SONNOKTA RÖPORTAJ - Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Celal Tekinbaş gazetemize konuştu. Tekinbaş’ın açıklamaları şöyle: “Pandemi döneminde zorluklar devam ediyor. Ülkemizin her tarafını ve dünyayı etkileyen bir sorunla karşı karşıyayız. Aslında biz daha kötü bir tablo bekliyorduk. Şuanda ülke olarak çok da kötü değiliz.” YILLARIN BİRİKİMİ “Üniversite hastanemiz çok büyük bir kurum. Burası Türkiye’nin en önemli hastanelerinden bir tanesi. Ç o k önemli hocalarımız ve dünya çap ı n d a önemli bilim adamlarımız var. Bölgenin göz bebeği durumundayız . Burada yılların birikimi var. Aynı zamanda Trabzon tarihi ile de önemli bir şehir olduğu için ilimize gelen bir daha buradan ayrılmıyor. İlimizin hem ulaşım anlamında rahat olması, hem de Trabzon’un diğer şehirlerle karşılaştırıldığında daha yaşanabilir olması burayı cazip kılıyor. Bizim öğrencilik dönemimizdeki hocaların bir kısmı emekli oldu ama halen burada yaşıyorlar.” Başhekim Tekinbaş gündemdeki sağlık konuları ile ilgili gazetemize konuştu ŞARTLARIMIZ AYNI DEĞİL! “Devlet hastanelerinde şöyle bir durum var ki Sağlık Bakanlığı ile birlikte bütçeleri mevcut. O hastanelerde gider yönünde bir dengesizlik varsa onlar Sağlık Bakanlığı’na borçlanıyor. Bizim gelir kaynağımız sadece sosyal sigorta faturaları. Özel hastalardan da bir gelir kalemi oluşuyor ama onlar çok az durumda. Hastaların yüzde 90’ı sosyal güvenlik şemsiyesi altında oluyor. Böyle olunca piyasaya bazen borçlanabiliyoruz. Personel sayımız da fazla. Dolayısıyla devlet hastaneleri ile aynı şartlar altında değiliz ama devlet hastanesiymişiz gibi değerlendiriliyoruz. Bu da elbette ki bizim gelir gider dengesi içerisinde bir dengesizliğe neden olabiliyor. Ancak bu durumda olan sadece biz değiliz, üniversite hastanelerinin çok önemli bir kısmı bu şekilde. Şunu söyleyebilirim ki çok kötü durumda değiliz.” KÖTÜ ALGI OLUŞUYOR “Bazı şeyler var ki siz ne kadar gayret ederseniz edin bir algı oluşuyor ve önüne geçemiyorsunuz. Mesela karaciğer ameliyatı hastanemizde yapılıyor, sadece karaciğer nakli konusunda bir sorun var. Bu abartılıp yanlış bir algı yaratılabiliyor. Diğer bir durum PED cihazı konusu. Onkoloji hastalarının tedavisinde kullanılan PED cihazını hizmet alımı şeklinde almıştık. Sonra alımlar bitti firma ile anlaşamadık. Şuanda cihazın alımını yaptık, henüz çekime başlamadık. Cihazı yerleştireceğimiz yer ile ilgili tadilat çalışmaları devam ediyor yakın zamanda çekimlere başlayacağız. Radyoterapideki cihazımız da eskiydi, çok güzel iki tanede radyo terapi cihazı aldık.” BİZDEN FAZLALIĞI YOK Kİ “Ben uzun süre yurtdışında, Paris’te de görev yaptım. Emin olun, o hastanelerin buradan en ufak bir fazlalığı yok. Tıpta hakikaten ileriyiz. Bizim en önemli eksiğimiz kullandığımız birçok tıbbi cihazın temel maddesini üretmiyor olmamız. Bu konuda, milli duruş ve milliye dönüş uygulaması var, hakikaten bunu çok daha yaygın şekilde yapmamız lazım. Ülkemizde yapılan başarılı çalışmalar ortada. Tıp teknolojisinde aslında yetişmiş elemanlarımız var, insan gücünü oraya kanalize ettiğimiz zaman bunu da başarabiliriz.” ODA UYGUNLUĞU ÇOK ÖNEMLİ “Hastanın sadece tedavi olması değil, tedavi sürecinde yattığı oda ve refakatçi rahatlığı da önemli. Refakatçi koltuğunun olması ve televizyon olması önemli bir şey. Hastanın mahremiyetine uygun odaların yapılabilmesi çok önemli. Hastane ana binamız 40 sene önce yapılmış ve sonra tadilat görmüş durumda. Şimdi hastanemizi daha modernize hale getiriyoruz.” ÖDENEK YETERLİ OLMAYINCA “Çocuk Hastanesi’nde inşaat durmadı ama bu seneki ödenek yeterli olmayınca yavaş ilerliyor. Devletimizin buna destek vermesi ve ödenek çıkarması lazım. Eğer destek verilirse inşaat kısa zamanda biter. Çocuk Hastanesi biterse bir kısım servisi o hastaneye kaydırıp ana binamızdaki tadilatları hızlandırabiliriz.” ÖN YARGILAR ORTADAN KALKIYOR “Bizim burada yaptığımız ameliyatı İstanbul’da 100 bin TL’ye yapıyorlar. Hasta mağdur da olabiliyor. Bölgede birçok operasyon sadece hastanemizde yapılabiliyor. Onun için hastanemizi korumak lazım. Diğer büyükşehirlerdeki hastanelerden bir farkımız yok. Ön yargıları yavaş yavaş ortadan kaldırıyoruz. Mesela Erzincan’daki vatandaşlarımız önceden Erzurum’a gidiyordu şimdi buraya geliyor. Ordu da şehrimize geliyor. Bizim hastanemiz o açıdan gelişen bir hastane, her geçen gün seviyesini de arttıran bir hastaneyiz.” FAYDALI İSE YAPILSIN “Şehir Hastanesi konusunda bizim hastane olarak etkilenme gibi dururumuz olmaz. Önemli olan halkımızın sağlığı açısından faydalı ise yapılsın ama birimizin etkilenmesi ötekinin etkilenmesi demek. Eğer faydalı değilse o zamanda oraya büyük harcama yapılmasın. Ben buraya bir Şehir Hastanesi yapılmasının elzem olmadığını düşünüyorum. Var olan hastaneler güçlendirilerek, eksiklikleri giderilerek Trabzon’da sağlık sisteminin birinci sınıf olarak ilerleyebileceğini düşünüyorum. Eğer biz Şehir Hastanesi’ni kurduğumuzda hastanelerin bir kısmını ya da çoğunu kapatıp oraya taşıyacaksak, tek elde toplanacaksa bu faydalı ve güzel bir şey ancak eğer o Şehir Hastanesi’ni yaptığımızda hastaneler devam edecekse bunun anlamı yok.” GEREKSİZ BAŞVURU HİZMETİ AKSATIYOR “Olması gerekenden fazla hasta başvurusu var ve bu bazı hizmetlerin aksamasına da yol açıyor. Hastalara harcanması gereken zamandan daha az zaman ayrılmasına neden oluyor bu durum. Kendini her hasta sananın hastaneye elini kolunu sallayarak gelmesinin önüne bir şekilde geçmek lazım. Eğer bir hasta, Aile Sağlığı Merkezi’nde çözüm bulamıyorsa hastanelere başvursun. Eğer bir hasta Aile Sağlığı Merkezi’nde tedavi edilebiliyorsa orada kalsın. Hastanelere gelen hastalar da seçilerek gelsin ki biz onlara daha fazla zaman ayıralım, daha fazla ilgilenebilelim.”