ERMAN TOROĞLU - FOTOMAÇ
HER HALDE GÖZÜNE PERDE İNDİ
Herhalde gözüne perde indi!
Teknik direktörlerin maçı olacaktı… ama hangi açıdan? Abdullah Avcı için fazla bir sorun yok. Geçen senenin şampiyonu, Süper Kupa'yı da aldılar onun kredisi var. Takım iyi oynuyor mu? Hayır… Ancak Monaco galibiyeti ilaç gibi oldu. Puan cetveline bakınca da fazla kaybı yok. Trabzonspor kadrosuna göre takım istenen futbolu oynuyor mu? Hayır… Çok daha fazla şey yapması lazım. Beşiktaş'a gelirsek orada teknik direktör için sorun var. Geçen sene ligin yarısından sonra geldi. HHH Kulübü de takımı da tanıyor. Transferleri de kendi yaptı. Onun çok daha iyi işler yapması lazım sahada. Ama olmadı. Sezon başı bir başladılar saman alevi, sonra stop ettiler. Şimdi de ite-kaka gidiyorlar. Dün gece ilk yarı herkes Ghezzal'dan çok şey bekledi. Geçen hafta maça girince iyi şeyler yapmıştı. Ancak o isteneni veremedi ve takımı 10 kişi oynattı. Ne zaman sakatlanıp çıktı bu sefer Beşiktaş 11'e 11 oynamaya başladı. İkinci yarı daha bir hareketli oynadılar siyah-beyazlılar. Nitekim skoru 2-2'ye getirdiler. Ama bunda Trabzonspor'un da payı vardı. HHH Çok rahat 3-1'i bulacak pozisyonu yakaladılar ama atamadılar. Atamazsan sonucuna katlanacaksın. Bu maçı yazarken dakika 86'ydı. Böyle biterse iki takım için de toz kalkmıyor. Türkiye'de sistem böyle. Ama Beşiktaş kaybetse bu kez Valerien İsmael yine tartışılacak. Yani Beşiktaş'ın hocası şu sıralar sırat köprüsünde geziyor. Seyirci geçen hafta Ghezzal'ı oyuna aldırdı iyi de yaptı. Dün de Cenk'i oyuna aldırdı yine iyi yaptı. Demek ki seyirci Beşiktaş'ı teknik adamdan daha iyi takip ediyor. Oyunun başında Hamsik, Salih'in ayağına resmen bastı. Ali Şansalan bakıyordu ama herhalde gözüne perde indi.
FIRAT AYDUNUS - HÜRRİYET
BEŞİKTAŞ TARAFTARININ VE ABDULLAH AVCI'NIN İSTEDİĞİ OLDU
Siyah beyazlı tribünler Cenk’in oyuna alınmasını istedi ve aldırdı, Trabzonspor da ‘yenilmeme’ amacına ulaştı.
Avrupa Ligi’ndeki 4-0’lık Monaco galibiyeti ile büyük moral bulan Trabzonspor, geçen haftaya göre iki değişiklikle Beşiktaş karşısına çıktı. Sakatlıkları geçen Salih, Ghezzal ve N’Koudou’ya kavuşan Beşiktaş ise, sakat olan Saiss’in yerine forma giyen Montero hariç ideal 11’i ile sahadaydı. Maç beklendiği üzere Beşiktaş’ın oyunu rakip yarı alana yığma anlayışıyla başladı. Trabzonspor ise daha temkinliydi. Kaptıkları topları en hızlı şekilde ani hücumlarla değerlendirmeyi hedeflemişlerdi.
AYNI POZiSYON, AYNI SENARYO
11. dakikada gelen korner atışında Beşiktaş defansı adeta uyuyunca Trabzon golü buldu. Dikkat edin, top altıpasa geldiği sırada bir tek Beşiktaşlı oyuncu sıçramazken, Maxi Gomez çıkıp kafayı vurdu. 5 dakika sonra bir korner daha; bu kez Denswil kafayı vurdu. Aynı pozisyon, aynı senaryo.
Golden sonra Trabzon biraz daha oyuna hakim gözüktü. Beşiktaş ise kanatlardan Rosier, Ghezzal, Masuaku ve N’Koudou ile hücum geliştirdi. 29. dakikada sağ kanattan Ghezzal’ın pasında Rosier’in altıpasa ortaladığı topta Larsen kendi kalesini avlayınca skor 1-1’e geldi.
SAiSS’i ÇOK ARADILAR
Beşİktaş, hava toplarında Saiss’in yokluğunu çok aradı. 36. dakikada Masuaku’nun hatasında Trezeguet’nin kurnazlığı ve hızı Trabzon’un ikinci golünü getirdi.
İlk yarıda, atılan gollerin yanı sıra karşılıklı kaçan pozisyonlarla zevkli bir oyun seyrettik. Ghezzal’ın sakatlanıp çıkması, işlerin kötü gittiği Beşiktaş’ta işleri daha da zorlaştırdı.
OYUN ANLAYIŞI ÇOK DEĞiŞTi
Enteresan olan şu ki, takımlarımızın yeni sistem anlayışlarının sonucu olarak, artık Süper Lig’de topa sahip olanların değil, topu rakibe bırakıp kaptıkları topları en hızlı şekilde değerlendiren ekiplerin sonuca gittiğini görüyoruz.
Nitekim dünkü maçın ilk yarısında topla oynama istatistiğinde Beşiktaş yüzde 65’e 35 üstündü ama skorda önde olan taraf bordo mavililerdi. İkinci yarıya iki takım da ilk devreye benzer anlayışla başladı. Beşiktaş yine kanatları kullanmaya çalıştı, Trabzon da kaptığı toplarla boş alanları değerlendirmeye amaçladı. Nitekim Bardhi bunlardan birinde net bir pozisyonu kötü bir vuruşla harcadı.
TARAFTARI MAHCUP ETMEDi AMA
Dakika 65, taraftar bağırıyor “İsmael uyuma değişiklik yapsana.” Ve İsmael forveti ikiliyor. Beşiktaş’ın en kötüsü Dele Alli çıkıp Gedson giriyor. Salih-Cenk değişikliği ile de 4-4-2 sistemine geçiliyor. Tribünlerin isteğiyle oyuna giren Cenk, 2 dakika sonra golünü atarak onları mahcup etmiyor fakat İsmael’i taraftara karşı mahcup ediyor.
65’TE SADECE CENK DEĞiL TARAFTAR DA OYUNA GiRDi
65. dakikadan sonra Cenk ve Gedson’un oyuna girmesinden daha önemli olan olay, Beşiktaş taraftarının da oyuna dahil olmasıydı. Yorgun olacağı beklenen Trabzonspor, bunun hesabını yaparak çok akıllıca bir oyun oynadı. Nitekim 65. dakikadan sonra yorgunluk baş gösterdi. Taraftarların oyuna dahil olmasıyla oyunda baskı kuran Beşiktaş, beraberlik golünü bulsa da galibiyete ulaşamadı. Sonuçta yoğun maç trafiği içinde bulunan Trabzonspor, sahadan istediğini alan taraf oldu.
MAÇ ÖNCESi iKi EKiBiN iSTATiSTiKLERi iLGiNÇTi
Beşiktaş-Trabzonspor maçı öncesi iki takımın istatistikleri ilginçti... Bu sezon ligde kalesine en az isabetli şut gelen takım (18) Beşiktaş’tı. Ancak rakiplerin isabetli şutlarının en yüksek düzeyde gole dönüştüğü ekip yine siyah beyazlılardı (18’de 10). Aynı süreçte en fazla şut çeken (158) takım olan Trabzon ise bunların sadece 13’ünde gol bulabilmişti.
Ali ŞANSALAN SON 5 DAKiKA HARiÇ iYiYDi
VAR’ın yardımına gerek kalmadan Yusuf Yazıcı’ya direkt kırmızı kartı kendisinin göstermesi gerekiyordu.
Hakemlik kumaşı iyi olsa da sezon itibariyle performans ve özgüveni en düşük hakemlerden biri olan Ali Şansalan, üst üste maçlarda dördüncü hakem olarak görevlendirilmesi nedeniyle morali bozuktu. İlk yarı kendisine çarpan topta konsantrasyon eksikliği yaşayarak, Salih’in ayağına basılmasında faulü es geçip sarı kartı atlaması haricinde başarılı bir yönetim gösterdi.
GÖRÜŞ AÇISI ÇOK iYiYDi
İkinci devre başarılı yönetimini devam ettirirken kendisinin vermesi gereken kırmızı kartı VAR‘ın yardımıyla gösterdi. Direkt kırmızıyı kendisi vermiş olsa, ki verecek açıya görüş netliğine sahipti, başarılı yönetimini perçinleyecekti. Ama VAR da bu majör hataları düzeltmek için var zaten. Kırmızı kart kararı doğruydu, nitekim Yusuf da oyundan çıkarken kararın doğruluğunu teyit etti ve taraftardan özür diledi yaptığı hareket için. Son 5 dakikaya kadar çok iyi yönetim sergileyen Şansalan’a, kalan sürede var yardımı yerindeydi.
REHA KAPSAL - FOTOMAÇ
ANAHTAR
Bir yanda Beşiktaş derbi zaferiyle moral bulmak isterken, diğer tarafta Trabzonspor Monaco gibi önemli bir takıma karşı gösterişli galibiyetini derbi zaferiyle taçlandırmak istiyordu.
Bordo-mavililer, Beşiktaş'ın seyircisiyle yarattığı atmosferde oyuna iyi başladı.
Golden sonra atmosfer kırıldı ve oyunu lehine çevirdi. Kontrollü oyuna çevireyim derken daha fazla yatay ve geriye oynadı. Yarı alanında Beşiktaş'ı bekleyerek kalesinin önünde yaptığı derinlemesine savunmayla rakibini de kendi ceza sahasına davet etmiş oldu.
Hücumda hareketlilik, boş alan yaratma, savunma arkası koşu denemelilerdi. Böyle maçlarda skoru korumaya oynamamalı. 58'de Bardhi üçüncü golü atsaydı, kırılma anını kendi lehine çevirirdi. Maçı da kazanabilirdi.
Yapılan ilk iki değişiklik yanlıştı. Esas değişmesi gereken orta sahaydı.
Monaco maçını kazandıran orta saha yerine rakibin çok çabuk geçtiği Bakasetas, Hamsik ve Gbamin üçlüsüne hamleler olmalıydı.
Çünkü oyunun makine dairesi olan orta sahayı savunma ve ofansif anlamda elinde tutamamanın maç boyunca sıkıntısını yaşadılar. Buna rağmen 1 puanla dönmek ve büyük maçlarda Avcı'nın İstanbul'da kaybetmemesi önemliydi.
Hazır olmayan Ghezzal ve Nkoudou yerine farklı tercihler olabilirdi. Oyunu merkezden kurgulayan 4-3-1-2 gibi, kenarlar iş yapmadığında ve sakatlıktan çıktığında böyle bir diziliş tercihi olup oyunun omurgasından merkez hücumlarıyla oynamayı düşünmesi gerekirdi.
67 dakika beklemeyip daha önce bu formasyona dönebilirdi. Trabzon'u geri ittiği bölümlerde son vuruş becerisi, final paslarındaki eksikliği ve hücumda çoğalamama sorunu yaşadılar. İsmael, sahaya sürdüğü ilk 11, dizilişler, oyuncu değişiklikleri konusunda derinlemesine düşünmeli.
Elde hücum adına çok farklı becerileri olan oyuncu çeşitliliği var.
Bunu da iyi kullanmalı çünkü 'kapıyı kilitleyen de açan da aynı anahtar' ise Beşiktaş'ın şampiyonluk yarışındaki anahtarını da Valerien İsmael'in performansı belirleyecektir.
UĞUR MELEKE - HÜRRİYET
68 METRE GENİŞLİĞİN ÇÖZÜMÜ 4 - 4 - 2 OYNAMAK
Beşiktaş, Trabzon önünde sahanın 68 metrelik enini son santimine kadar kullandı.
Ligin ilk 9 haftası boyunca maçların sadece ilk 45 dakikaları oynansaydı Beşiktaş 21 puanla lider girecekti düne... Ama ilk 9 hafta boyunca maçlar bu kez de sadece ikinci devrelerden ibaret olsaydı, Beşiktaş 9 puanla küme düşme hattında bulacaktı kendini. Düne kadar zaten Beşiktaş’la ilgili en önemli tartışma buydu: Maçların bazı bölümlerine bakıldığında oyun iştahlı, arzulu, coşkulu. Ama skor bulunduktan sonra vites beşten bire düşürülüyor, o da İsmael’in eleştirilmesine neden oluyordu. Dün Beşiktaş hiç öne geçemedi. Maçın yaklaşık 50 dakikasını mağlup oynadı. Siyah beyazlılar, geriden gelmeye çalıştıklarında daha tutkulu göründüler. Ön alana çok daha kalabalık geldiler. Maçın neredeyse başından sonuna kadar en azından arayan-deneyen bir görüntü verdiler.
TEK TiP HÜCUM STRATEJiSi
Beşiktaş’ın dünkü hücum stratejisiyse genelde tek tipti: Siyah beyazlılar solda yoğunlaşıp konsantrasyon oraya toplandığında en sağa 50 metrelik bir kros pas... Ya da sağda yoğunlaşıp en sola 50 metrelik bir kros pas... Defalarca denediler bunu. Adeta sahanın 68 metrelik enini son santimine kadar kullandılar. Bu uygulamanın sonucunda da kenar ortaları geldi çoğunlukla.
Eğer böyle bir stratejiyle oynuyorsanız ceza alanı içinde iki santrfor olması çok daha mantıklıydı. Bu 68 metre genişlikteki oyun 4-4-2 istiyor zira. O yüzden Cenk oyuna girdikten sonra daha etkili oldu bu ortalar. Cenk’in golü, Beşiktaş’ın maçtaki 25’inci ortasının ürünüydü.
UĞURCAN PAS ÇALIŞMASI YAPMALI
Trabzonspor da aynen geçen sezonun ilk devresindeki maç gibi bir fırsat oyunu yansıttı sahaya. Aynen geçen sezon olduğu gibi 2-1’i buldular, ama ikinci devrede çok fazla geriye yaslandıkları için skoru koruyamadılar. Dün Uğurcan özellikle ikinci yarıda çok fazla uzun pas attı ve onun isabet yüzdesinin düşüklüğü Trabzon’un işini zorlaştırdı. Bence milli kaleci, hafta içinde ekstra pas çalışması yapmalı.
ZEKİ UZUNDURUKAN - FOTOMAÇ
ANAHTAR
Enis Bardhi 59'da golü atsa, skor 3-1 olacak ve Trabzonspor'da bitecekti. Karşı karşıya yükleme o kadar kötü vurdu ki...
Aslında Abdullah Avcı , 56'da Maxi Gomez ve Abdülkadir Ömür'üarak; Enis ve Umut Bozok gezide acele etti.
Hem acele etti, hem de oyuncularda tercihleri yanlıştı.
O dakikaya kadar Abdülkadir Ömür Gomez, Beşiktaş için bir tehdit ürünüydü. Abdülkadir Ömür pres yapıyor; Maxi Gomez de kampanyayı çıkarmıyordu.
Maçın ilk oyun Trabzonspor'un üretilecek gibi.
Abdullah Avcı'nın bütün planını tuttu.
Ama savunması sandığın için Beşiktaş' geçmişsinlı, neden öncekine iyi sayılır.
Çünkü Maxi Gomez'in golünden sonra Beşiktaş sahada uzun süre toparlanamazken, tribünleri de suskunluğa bürünmüştü.
Trabzonspor'un bu cihazı için gerekli olması gereken en önemli hamle Wei'yi hale getirmektir.
Bartra, oyun genelinde Weghorts ile iyi boğuştu. Ama bir yere kadar.
Cenk Tosun'un altın önceleri Trabzonspor savunmasında tedirgin çanları çalıyordu. Bartra'nın henüz yerinde olmadığı Hugo'nun içine girmeliydi. Zaten beraberlik golü de Weghorts'un hamlesi ve Tosun'un vuruşu ile geldi.
Avrupa yorgunu Trabzonspor, kondisyon olarak Beşiktaş zorlandı.
Beşiktaş oyunun oğlu bölümünde Trabzonspor kalesine dalga dalga geldi.
Sen 2-1 öndeyken, yakaladığın konumda olacaksın.
Monaco maçın yıldız ismi Baktas, derbide biraz etkili olabilseydi Trabzonspor, İstanbul'dan rahat bir galibiyet ile Trabzon'a dönerdi.
Trabzonspor, oyundan düşüp neden olabilecekler, Beşiktaş'ı oyuna ortak etti.
HHH
Ali Şansalan , Yusuf Yazıcı'nın Gedson Fernandesilk önce sarı kart göstermişti. VAR uyarısı ile sarıyı iptal edip kırmızı kartını çıkardı. Bence de kırmızı kartlık bir hareketti Yusuf'un eseri. Yusuf Yazıcı, ben neydim, neden bu hallere düştüm, zirveye kolay giden Yusuf kardeşim, ama sevmede kalmak kolay değildir. Sen daha çok çalışman gerekirken, 'ben bir starı' gözüyle başlaman mesleğine.
Ve şimdi hamle olarak görev alıyorsun. Ama o eski halinden eser yok. Futbolda burada sahada ekmek görmek yoksun. Ronaldo'yu, Messi 'yi kendine örnek al.
Trabzonspor, avucunun içine gelen 3 puan; Seçime yaklaşmaya başlamanız, net adaylarını hedef almakla, rakibin baskısını savunmaya karşı çıkmak için çabalamaya devam etmediniz.
Büyük takım, hele hele deplasmanda oynuyor ve öne çıkıyorsa, skoru kullanmayacak. 2'yi, 3'ü atmaya çalışın. Trabzonspor, Beşiktaş şık yapsaydı bir tercih ile bunu devem ederdi.
Beşiktaş'a kazanmak, 2-2'yi kazandı.ktan sonra galibiyeti kaçırdı.
Büyük baskı kurdu. Hocasının elinde Cenk Tosun, Muleka ve Gedson Fernandes gibi hücum silahları vardı. Rakipten çekindiği için ilk 11'de oynatmadı. Cenk Tosun da tribünlerin istekleri doğrultusunda oyuna katılmak zorunda kaldı. O Cenk Tosun da Valerien İsmail'i kurtarmış oldu.
Aslında derbinin öğretmenler tarafından belirleniyor. Valerien İsmail, cesur bir kadro sahaya süremedi. Abdullah Avcı'da kullanıma hazır bir şekilde doğru bir şekilde doğru hamleler yapamazsınız.
Ama yine de Abdullah Avcı'yı alkışlamak gerekir. Trabzonspor'un başında Üç Büyükler'e karşı İstanbul'da derbi kaybetmedi.
Skor, Beşiktaş'ı mutsuzdan, Avrupa yorgunu Trabzonspor'u sevindirmese de mutsuz da olmadı.
ALİ ECE - FANATİK
HAYBEYE GOLLER YERSİN
Beşiktaş ilk yarıda iki golü de haybeye yedi. Maxi Gomez bir ara La Liga’da Benzema’dan sonra en fazla kafa golü atan oyuncuydu. Form geçici, klas kalıcı: Trabzonspor kornerinde kafayla gol atabilecek bir numaralı olağan şüpheli Maxi Gomez’i bomboş bırakırsan golü göz göre göre yersin! İkinci yenilen gol zaten o ana kadar Beşiktaş formasıyla gayet iyi performans sergileyen Masuaku’nun bir anlık büyük hatası.
İlk yarıda Beşiktaş’ın golü tamamen Beşiktaş’ın en güçlü kanadının başarısı: Rosier çok iyi sağ bek, Ghezzal çok özel bir oyuncu lakin ikisi arkalı önlü oynayınca Beşiktaş’ın sağ kanadı ikisinin bireysel yeteneklerinin toplamından daha da güçlü! Orada Ghezzal, Rosier’yi gördükten sonra nihayet bir oyuncu bir Beşiktaş akınında havadan ezbere şişirme yerine yerden sert keserek gol opsiyonlarını çoğalttı ve Larsen kendi kalesine attı.
Beşiktaş 2-1 yenik duruma düştüğünde bile Ghezzal- Rosier kanadı umut veriyor, Beşiktaş’ın oyununa başka bir boyut katıyordu. Ta ki Ghezzal tekrar sakatlanıp çıkana kadar! Sonrasında Beşiktaş oyuncu değişiklikleriyle 4-4- 2’ye dönene kadar vasatlaştı. Dele Alli ilk yarıda kötü, ikinci yarıda iyiydi.
Beklenen performans değil
24’te müsait pozisyonda acele etmeyip sağına alarak ayak içiyle golü atması gerekirdi. Form geçici klas kalıcı diyoruz ya, o kaçırdığı klasına yakışmadı. Nathan Redmond skoru 2-2’ye getiren golde çok iyi kesti lakin ileri 3’lüyle oynarken Ghezzal’ın gerçek bir alternatifi yok, Redmond aslında solda daha etkili olabilecek bir oyuncu. Cenk'in yanı sıra Muleka'yı da hesaba katarak A planı olarak 4- 4-2 daha fazla denenebilir. Tek tek sabaha kadar oyuncuları değerlendirebiliriz lakin asıl mesele oyunculardan çok oyunda. Beşiktaş bu sezon ev sahibi olduğu ikinci derbide de tribünlerin beklediği performansı sergileyemedi. Trabzonspor’un Perşembe gecesi Monaco karşısında oynadığı maçın ertesinde beklenen fiziksel üstünlük farkını da sahaya yansıtamadı.