Bu sene hep aynı şeyleri söylüyorum.
Trabzonspor oyunun değil, sonucun çok önemli olduğu bir dönemden geçiyor. Bu yüzden Kasımpaşa gibi sezona kötü başlayan ancak daha sonra düzelip iyi sonuçlar alan bir takımı evinde mağlup eden Bordo-Mavililer büyük iş başardı.
Hem de çok büyük..
Bursaspor ve Kasımpaşa gibi iki zor deplasmandan peş peşe alınan 6 puan pek çok derde deva olacaktır. 
Bu yüzden kim nasıl oynamış hiç ama hiç umurumda değil.
Futbolda tek gerçek sonuçtur ve, kazandık işte..
Takıma bir de bugün imza atacağı söylenen Rodallega gibi hem gol atan, hem de oyunu ileri çok iyi taşıyan bir forvette eklendiğinde, sezonun kalan haftaları Trabzonsporlular için mutlu geçecektir.
İlk yarıda yazılan kahır mektupları, aşk nağmelerine dönecektir.
Bu yüzden oynatan oynayan, kulübede oturan herkesi kutluyor,ve de takıma her hafta daha sağlam yerleşen Yusuf Yazıcı’ya da “Aynen devam evlat”diyorum.
    **
Ancak, övgülerin en büyüğünü Mas ile Mustafa Akbaş’a ayırdım.
Çünkü Arjantinli oyuncu 45. dakikada mükemmel bir kafa vuruşu ile attığı golle üç puanda büyük pay sahibi olmakla kalmadı, bize de çok  uzun zaman sonra sol bekin attığı bir gol izletti.
Hem de ne gol..
Mustafa Akbaş’a gelince..
Sol bekte de kötü değildi ancak asıl yeri stopere gelince daha bir güzel oynadı.
Çıktı diye endişelendiğimiz Durica’yı da aratmadı..
Ancak övgülerim bunlar için değil.
Dakikalar 95’i gösterdiğinde Onur’un hatalı çıktığı  pozisyonda topu şutlaya Kasımpaşalı oyuncunun vuruşu kalemizin tavanına giderken, son anda kafasını uzattı, tepesiyle topu kornere attı.
Yoksa, santrası bile yapılmayan bir golle sahadan 1-1’lik sonuçla ayrılacak, şimdi son anda giden iki puana yakınıyor olacaktır..
Sağolasın  Mustafa..
Bir de bizim kafamızın 12’den sonra çalışmadığını söylerler.
Halt etmişler!..