Maça başlangıç kötü, erken yenilen bir gol oyunun seyrini tamamen değiştirdi.

Neden derseniz yediğimiz golden sonra son dönemlerde seyrettiğim en iyi pas yapan bir Trabzonspor izlemeye başladık. Demek ki bu oyunu oynayabiliyormuşuz neden bu kadar bekledik? Üç gün önce oynadığımız Sivas maçında hücuma gitmeye korkan bir takım, dün akşam ilk yarı çok pas yapan ve ne istediğini bilen bir oyuncu kalitesiyle maçta vardı. Devamlı oynasın sağbek ihtiyacımızı karşılar dediğim ve hep destek olduğum Hüseyin Türkmen o çalımı nasıl yersin ve golü yedirirsin? Hüseyin daha motive olman lazım başlangıçtan sona kadar…

Cezalı olan Abdulkadir Parmak’ın yokluğunda orta saha kurgusunda olumsuz düşüncelerim vardı fakat Flavio, Baker, Bakasetas ve diğerleri uyumlu bir oyun ortaya koydular buda ilerisi için ümit verdi. İlk yarı önde baskı ve rakipten dönen topları kapıp hücum etmek önemliydi ve biz bunu takım olarak başardık. Takım olarak göze hoş gelen, pozisyonlara giren, isteyen bir takım vardı sahada.

İkinci yarı ilk devrede ki oyuna bakarak galip geliriz diye düşündüm fakat kaleci Doğan ve direkler gol atmamızı engelledi.

Ben oyunun geneline bakarım… Kötü değil, istedik olmadı.

Şu bu maçtan önce dört maçta yedi puan kaybetmişsin, yine de üst tarafı kovalayabilirdin, her zaman olduğu gibi biz elimizin tersiyle ayağımıza gelen fırsatları tepiyoruz. Bu olmamalıydı o golü atacaktınız yine hüsran. Trabzonspor artık silkelenip nerde yanlış yaptığını düşünmeli. 83, 84 sezonu en son şampiyonluğumuz çok yıllar geçti özledik artık. Bu maçın sonucu beraberlik oldu, olsun seneyi bekliyoruz Avcı ne yapacak, ne olacak? Bundan sonraki yazılarımda daha farklı konuları konuşacağım, bu maç sonuç olmayan koskoca bir hiç.

İnanın arkadaşlar 1. Ligde oynamayacak bir takımı yenemediniz , yine hüsran yine kayıp...